25 Eylül 2013 Çarşamba

Piyasalara Bakış


Dün beklenenin altında kalan küresel makro veriler dikkat çekerken bu bonolara olan ilginin devam etmesine yardım etti. ABD 10 yıllıkları 2.65’lere doğru gerilerken hisse tarafında ise zayıf görünüm etkiliydi.  Stoxx 600 endeksi %0.2 artıda günü tamamlarken, küresel risk barometresi olarak izlenen ve geçtiğimiz hafta FED’in sürpriz kararı ile birlikte rekor seviyeleri gören S&P 500 endeksinde ise kar satışları etkili olmaya devam etti. Dün S&P 500 endeksi özellikle seansın son saatlerindeki satış baskısıyla %0.26 düşüşle 1697 seviyesine gerilerken zayıflama sinyallerinin görüldüğü finansal hisseler düşüşe öncülük etmeye devam etti.  Tüketime duyarlı döngüsel sektörler ve sınai hisseleri ise nispeten güçlü kaldı. S&P 500’deki kar satışlarının kısa vadeli düşüş trendine dönüşüp dönüşmeyeceğini izliyoruz ki bu doğrultuda endekste 1680-90 bandının önemine vurgu yapalım. Gelişmekte olan piyasalar tarafında ise MSCI GOP endeksi dolar bazında %0.56 düşerken, MSCI Türkiye %1.02 ekside günü tamamladı.

 

Geçtiğimiz hafta da ifade ettiğimiz gibi FED’in varlık alımında azaltmama kararı vermiş olması ile birlikte, kesintinin ne zaman ve hangi şartlarda başlayacağı ve yeni FED başkanının kim olacağı ve duruşunun ne olacağı gibi bazı soruların ön planda olabileceğini düşünmeye devam ediyoruz. FED’in çıkış stratejisine yönelik gelişmeler önemini korurken özellikle de ABD’de borç tavanı  konusunun piyasaların önemli gündem maddelerinden biri haline gelebileceğini hatırlatmakta fayda var. 

 

Geçen hafta FED’in sürpriz kararı sonrası St Louis FED başkanı Bullard’ın piyasaları rahatsız eden açıklamaları (Ekim’de varlık alımında sınırlandırmaya gitme olasılığından bahsetmişti) sonrası bu hafta FED üyelerinden gelen güvercince açıklamaların bu görünümü bir miktar dengelediğini  söyleyebiiriz. Bu hafta özellikle güvercin kanatta yer alan New York FED Başkanı Dudley’in açıklamaları dikkat çekti. Dudley’in açıklamaları beklendiği gibi “güvercince” yöndeydi.

 

Makro verilere bakacak olursak dün Almanya’da açıklanan IFO endeksi 107.6’dan 107.7’ye sınırlı yükselerek hayalkırıklığı yarattı. Piyasadaki ortalama beklenti 108.2 seviyesindeydi.  Diğer taraftan endeksin Nisan 2012’den bu yana en yüksek seviyesinde bulunduğunu not edelim. ABD’de açıklanan Richmond FED endeksi 14’den 0’a gerilerken, daha ön planda bulunan tüketici güven endeksi beklenti endeksinden kaynaklı olarak Mayıs ayından bu yanaki en düşük seviyeye geriledi.

 

Bugün ABD’de dayanıklı tüketim mal siparişleri, yeni konut satışları, ECB’den Asmussen ve Weidmann açıklamaları, Almanya’da GFK tüketici güven endeksi verileri takip edilecek. Ayrıca ABD’de 5 yıllık ihale var. 

 

Haftanın geri kalanında ise FED’in çıkış stratejisine yönelik ipuçlarının arandığı FED üyeleri açıklamaları ile birlikte ABD’de açıklanacak haftalık işsizlik başvuruları ve  Ağustos ayı kişisel gelir ve harcamalar verilerinden üçüncü çeyreğe yönelik gelecek sinyaller de dikkat çekebilir.  Ayrıca 2Ç büyüme rakamındaki üçüncü revizyon da önemli. Diğer taraftan kısa vadede yeni FED Başkanı, ABD’de harcama yetkisi  ve borç tavanı konuları ile ilgili gelişmelerin önemini hatırlatmakta fayda var. Japonya’da ise Abe hükümetinin hazırladığı mali pakete yönelik gelişmeler önemli konulardan biri. Satış vergisi artışının etkilerini dengelemeye yönelik olarak atılacak adımlar merakla bekleniyor.

 

Bu sabah Asya piyasaları genelinde karışık görünüm var. Japonya ekside. Dolardaki güçlenme ile bu sabah Endonezya ve Brezilya gibi gelişmekte olan ülke para birimerindeki değer kaybı dikkat çekiyor. Çin borsası artıda Hindistan ise ekside.

 
Yurtiçinde takip edilen en önemli konu Merkez Bankasının para politikasi uygulamaları olmaya devam ediyor. Bu doğrultuda dün yurtiçinde Merkez Bankası Başkanı Başçı’nın açıklamaları ön plandaydı.  Başçı enflasyonda yukarı yönlü bir revizyon olasılığına işaret ederken, para politikasındaki duruşun devam edeceğine vurgu yaptı.

Hiç yorum yok: