16 Nisan 2014 Çarşamba

Piyasalara Bakış


Dün ABD Mart ayı enflasyon rakamlarında beklentilerin üzerinde gerçekleşen manşet ve çekirdek TÜFE dikkat çekiciydi. Manşet TÜFE %0.2 artarken (beklenti: %0.1)  baz etkisi nedeniyle yıllık TÜFE’deki %1.1’den %1.5’e yükseliş ön plandaydı.  Çekirdek enflasyon ise %1.6’dan %1.7’e yükseldi.  Detaylarda konut tarafındaki fiyat baskısı dikkat çeken en önemli detaylardan biriydi ve önümüzdeki dönemde  istihdamdaki toparlanmanın da desteğiyle ücretlerdeki yukarı eğilime yönelik sinyallerin ön planda olmaya devam edeceğini hatırlatalım ve Mart ayı rakamlarının beklentilerin üzerinde kalması ile birlikte Nisan ayı rakamlarının öneminin daha da arttığını söyleyebiliriz. Piyasalar açısından volatilitenin düşük, faizlerin belirli bantlar içinde bulunduğunu nispi olarak daha olumlu havanın devam açısından ABD enflasyonun düşük kalmaya devam etmesinin önemli olduğunu düşünmeye devam ediyoruz. Hatırlanacak olursa yılbaşından bu yana ABD enflasyonunun yıl ilerledikçe yavaş yavaş piyasaların gündemine gelebileceğinden bahsetmiştik. Nitekim dünkü veriler ile birlikte enflasyonun önümüzdeki dönemde, en önemli gündem maddesi olmasa bile, yavaş yavaş daha fazla konuşulacağını düşünüyoruz.

Ayrıca ABD’de açıklanan makro verilerin toparlanmanın hızı konusunda vereceği sinyalleri izlemeye devam ettiğimizi hatırlatalım.  Piyasa beklentilerini aşamayan Mart ayı tarım dışı istihdam rakamı başta olmak üzere ABD’de son açıklanan veriler geneli itibariyle toparlanmanın devamı yönünde işaretler içerse de özellikle enflasyon beklentilerini hareketlendirecek derecede güçlü seviyede değildi.  Ancak tarım dışı istihdam için öncü göstergelerden biri olan haftalık işsizlik maaşı başvurularına baktığımızda geçen hafta açıklanan rakamlar son yedi yılın en düşük seviyesine işaret ediyordu ve her ne kadar yüksek oynaklık gösterebilen bir veri olsa da Nisan ayının ilk haftasına yönelik şu aşamada pozitif içerikte sinyaller içeriyor.  Ayrıca önceki gün açıklanan ve tüketici davranışlarına yönelik sinyalleri aradığımız güçlü sinyaller veren perakende satışlar rakamı da bu doğrultuda dikkat çekiciydi.
Enflasyon rakamları makro tarafta soru işareti yaratırken piyasalara baktığımızda Nisan ayı başlarında bu yana satış baskısı altında kalan ABD hisse senetlerinde önceki gün etkili olan tepki yükselişlerinn devam ettiğini gördük. (örneğin S&P 500 endeksi dün %+0.68 arttı) 200 günlük ortalamasından toparlayan teknoloji endeksi Nasdaq ön plandaydı. Ancak geçtiğimiz hafta 50 günlük ortalamasını aşağı kıran, küresel risk barometresi olarak izlenen S&P 500 endeksinin bir trend değişimine yönelip yönelmeyeceğini izlediğimizi bu doğrultuda satışa öncülük eden teknoloji hisselerindeki seyrin takip edilmesi gerektiğini hatırlatıyoruz
Büyük resimde ABD faizlerindeki seyir ile birlikte Çin ekonomisindeki gelişmeler ön planda yer alan ana makro konular olmaya devam ediyor . Bu doğrultuda ABD tarafında dün açıklanan Mart ayı enflasyon rakamları bizce oldukça önemli sinyaller veriyordu ve Çin tarafında bu sabah açıklanan büyüme verisi , ki birinci çeyrek büyüme verisi beklendiği gibi yavaşlamaya işaret etti (%7.7’den %7.4’e geriledi (beklenti:%7.3)) , bir süredir gelişmekte olan piyasalara da destek olan konulardan biri olan Çin’de yeni ekonomik tedbirlerin açıklanma olasılığını güçlendirmiş oldu. 
Ayrıca bir süredir 25 Mayıs Ukrayna seçimleri yaklaşırken, Ukrayna- Rusya endişelerinin tekrar ön plana gelme olasılığının önemli risk unsurlarından biri olduğunu vurguluyoruz. Bu doğrultuda Ukrayna konusundaki son haber akışlarının tekrar ön planda olduğunu not edelim.  Dün ABD enflasyon verisi ve Ukrayna haber akışlarının da desteğiyle gelişmekte olan piyasaların kar satışları altında kaldığını gördük. CDS spreadleri ve döviz volatilitesinde artışlar vardı. MSCI GOP endeksi %1.17 gerilerken, MSCI Türkiye dolar bazında %3.09 geriledi. Bu sabaha baktığımızda ise gelişmekte olan Asya piyasalarında dünkü kar satışları ardından hafif toparlanma  görüyoruz. Ancak Ukrayna haber akışının önemli olabileceğini belirtmekte fayda var. Japonya Borsası ise zayıf Yen’le birlikte % 2.6 artıda.
Bir süredir  vurguladığımız gibi faizlerin gerilemiş olmasına rağmen hisse senedi volatilitesinin artmış olması bizce dikkat çekici olmaya devam ediyor. Hisse senedi volatilitesi henüz gelişmekte olan ülkeleri etkilemiş değil ki bunda bono ve kur volatilitelerinin düşük seviyelerde kalmaya devam ediyor olması etkili. Dolayısıyla bu iki aktif grubundaki volatilitelerin gelişimini takip etmek gerektiğini hatırlatalım.  Bu bağlamda ABD piyasalarında tepki yükselişi varken ve VIX düşerken, Nasdaq volatilitesi vadelisinin (VNA1) ve hem bono hem de kur volatilitesinin artması bizce dikkat çekici.
Bugün makro tarafta euro bölgesi enflasyon rakamı, ABD’de konut verileri, Beige Book ve Başkan Yellen’ın konuşmasını takip ediyoruz.

Hiç yorum yok: