11 Nisan 2014 Cuma

Piyasalara Bakış


Küresel risk barometresi olarak izlenen S&P 500 endeksi dün teknoloji ve finansal hisseler öncülüğünde %2.09 sert düşüşle 50 günlük ortalamasının altında kapanış yaptı. VIX endeksi %14.9 yükseldi. Olumlu ayrışan gelişmekte olan piyasalar endeksi ise dün günü %0.68 artıda kapattı. 20 Mart sonrası etkili olan yukarı trendte toplamda %8.61 yükselmiş oldu. Ancak bu sabah gelişmekte olan Asya piyasalarında kar satışlarının etkili olduğunu görüyoruz. Ayrıca Japonya borsası %2.2 ekside işlem görüyor.

Gelişmekte olan piyasalarda bu sabah Moody’s’in Türkiye’nin görünümünü düşürdüğüne dair açıklamalar ön planda. Moody's Türkiye'nin Baa3 olan devlet tahvili notunun görünümünü 'durağan'dan 'negatif'e indirirken, açıklamalarda yükselen politik belirsizlik, düşük global likidite, büyümede belirsizliğe yönelik vurgular ön plandaydı. Açıklamalar sonrası TL’deki değer kaybı dikkat çekiyor.
Büyük resimde ABD faizlerindeki seyir ile birlikte Çin ekonomisindeki gelişmeler ön planda yer alan ana makro konular olmaya devam ediyor. Diğer taraftan 25 Mayıs Ukrayna seçimleri yaklaşırken, Ukrayna- Rusya endişelerinin tekrar ön plana gelme olasılığının özellikle olumlu ayrışan gelişmekte olan piyasalar açısından önemli risk unsurlarından biri olduğunu hatırlatalım.
Bu doğrultuda da ABD’de açıklanan makro verilerin toparlanmanın hızı konusunda vereceği sinyalleri izlediğimizi hatırlatalım. Cuma günü açıklanan ve piyasa beklentilerini aşamayan tarım dışı istihdam rakamı başta olmak üzere ABD’de açıklanan veriler geneli itibariyle toparlanmanın devamı yönünde işaretler içerse de özellikle enflasyon beklentilerini hareketlendirecek derecede güçlü diildi. Diğer taraftan dün açıklanan ve son yedi yılın en düşük seviyesine gerileyen haftalık işsizlik maaşı başvurularının ise her ne kadar yüksek oynaklık gösterebilen bir veri olsa da Nisan ayının ilk haftasına yönelik şu aşamada pozitif içerikte sinyaller verdiğini söyleyebiliriz.  Kısacası makro verilerin ABD faizlerine etkisini izlemeye devam ediyoruz. Bu doğrultuda da önümüzdeki günlerde tüketici davranışlarına yönelik sinyalleri aradığımız perakende satışlar ve Nisan ayı tüketici güven endeksleri gibi makro verilerden gelebilecek sinyallerin önemini hatırlatalım.
Yaklaşık bir haftadır ifade ettiğimiz gibi geçen Cuma gününden bu yana faizlerin gerilemiş olmasına rağmen hisse senedi volatilitesinin artmış olması bizce dikkat çekici olmaya devam ediyor. Hisse senedi volatilitesi henüz gelişmekte olan ülkeleri etkilemiş değil ki bunda bono ve kur volatilitelerinin düşük seviyelerde kalmaya devam ediyor olması etkili. Dolayısıyla bu iki aktif grubundaki volatilitelerin gelişimini takip etmek gerekiyor.
Bugün yurtiçinde cari açık verisi, ABD’de ise Michigan tüketici güven endeksi ve ÜFE rakamlarını takip ediyoruz.

Hiç yorum yok: