10 Nisan 2014 Perşembe

Piyasalara Bakış


Dün ABD’de açıklanan 19 Mart FOMC tutanaklarını takip ettik. Tutanaklar Başkan Yellen’ın 19 Marttaki şahince ifadeler ( altı ay vurgusu) içeren açıklamalarının aksine güvercince yöndeydi. Cuma günü açıklanan tarım dışı istihdam gibi güçlü yönde sinyaller içermeyen makro verilerle birlikte geri çekilmeler gördüğümüz ABD bono faizlerinde tutanaklarla birlikte düşüşün devam ettiğini gördük. Cuma günü yeni zirve seviyelerinden sert satış baskısı ile geri çekilen ve önceki gün 50 günlük ortalamalarından toparlayan  küresel risk barometresi olarak izlenehann S&P 500 endeksi ise dün günü %0.9 artışla 1872 seviyesinden tamamladı.
 
Bu sabaha baktığımızda ise gelişmiş ve gelişmekte olan Asya piyasalarının şu saatlerde yatay seyrettiğini görüyoruz. Bu sabah Çin’de açıklanan ihracat ve ithalat rakamlarının beklentilerin aksine düşüşe işaret etmesi soru işareti yarattı. Bugün makro tarafta Nisan ayına yönelik ilk sinyalleri göreceğimiz ABD haftalık işsizlik maaşı başvuruları verisini takip ediyoruz. Haftanın geri kalanında ise yarın ABD Michigan tüketici güven endeksi ve Çin enflasyon rakamları ön planda olabilir. Yurtiçinde ise cari açık rakamı ile birlikte Moody’s’in Türkiye gözden geçirme raporunu izliyoruz.
Büyük resimde ABD faizlerindeki seyir ile birlikte Çin ekonomisindeki gelişmeler ön planda yer alan ana makro konular olmaya devam ediyor. Diğer taraftan 25 Mayıs Ukrayna seçimleri yaklaşırken, Ukrayna- Rusya endişelerinin tekrar ön plana gelme olasılığının özellikle olumlu ayrışan gelişmekte olan piyasalar açısından önemli risk unsurlarından biri olduğunu hatırlatalım. Bu doğrultuda son birkaç gündür Rusya CDS spreadlerindeki artışı izlemekte fayda var.
ABD’de açıklanan makro verilerin toparlanmanın hızı konusunda vereceği sinyalleri izlediğimizi hatırlatalım. Cuma günü açıklanan ve piyasa beklentilerini aşamayan tarım dışı istihdam rakamı başta olmak üzere ABD’de açıklanan veriler geneli itibariyle toparlanmanın devamı yönünde işaretler içerse de özellikle enflasyon beklentilerini hareketlendirecek derecede güçlü diildi.
Ancak ABD’den gelen ekonomik süprizlerin olumsuz olduğu son dönemde dahi fazla gerilemeyen ABD faizleri ve doların, önümüzdeki dönemde açıklanacak ABD verilerinin güçlü gelmesi durumunda önemli bir yükseliş gösterebileceğini düşündüğümüzü belirtelim. Böyle bir durumda geçmişe nazaran daha yüksekte taban yapıyor izlenimi veren hisse ve bono volatilitelerinde de artış görebiliriz. Cumadan bu yana faizlerin gerilemiş olmasına rağmen hisse senedi volatilitesinin artmış olması bizce dikkat çekici. Hisse senedi volatilitesi henüz gelişmekte olan ülkeleri etkilemiş değil ki bunda bono ve kur volatilitelerinin düşük seviyelerde kalmaya devam ediyor olması etkili. Dolayısıyla bu iki aktif grubundaki volatilitelerin gelişimini takip etmek gerekiyor. Bu doğrultuda da önümüzdeki günlerde tüketici davranışlarına yönelik sinyalleri aradığımız perakende satışlar ve Nisan ayı tüketici güven endeksleri gibi makro verilerden gelebilecek sinyallerin önemini hatırlatalım.
Yurtiçinde ise bu hafta TCMB Başkanı Başçı’nın açıklamaları ön plandaydı. Geçtiğimiz hafta para politikasında gevşemeye yönelik sinyaller/ sürprizler içermeyen (kısmen şahince) Londra’daki açıklamalarının aksine bu haftaki açıklamalarının güvercince ifadeler içermesi, (faiz indirimine açık kapı bırakabilecek), soru işareti yaratıyor. 20 Marttan bu yana yükselişler gördüğümüz gelişmekte olan piyasalarda dün kar satışlarının etkili olduğunu gördük. Dün beklentilerin üzerinde kalan Brezilya enflasyon rakamları dikkat çekti. Güne Asya’da yükselişlerle başlayan MSCI GOP endeksi Avrupa ve Latin Amerika satışlarıyla birlikte günü %0.33 artıda yatay seviyede tamamladı. MSCI Türkiye endeksi dün dolar bazında %3.52 geriledi.

Hiç yorum yok: