13 Aralık 2013 Cuma

Piyasalara Bakış

ABD’de ABD’de Kongre üyelerinin bütçe çerçevesi üzerinde anlaşma sağlaması ardından dün Temsilciler Meclisindeki oylamada bütçe çerçevesi kabul edildi. Bütçe konusundaki anlaşmanın FED’in 17-18 Aralık toplantısında varlık alımlarında kesintiye başlayacağına yönelik beklentilere destek olduğu söylenebilr.  Bütçe çerçevesinin temsilciler meclisi ardınan Senatoda önümüzdeki hafta oylanması bekleniyor. Oylamalar ile ilgili haber akışı FED öncesi önemli olmaya devam edecek. Bu doğrultuda Kasım ayında rekor seviyelerini gören ve zirve seviyelerinden kar satışları ile geri çekilen S&P 500 endeksi FED öncesi dün de satış baskısı altında kaldı. Endeks %0.38 düşüşle 1775 seviyesine gerilerken,  perakende satışlar verisinin de desteğiyle ABD 10 yıllık faizlerinin 2.88’lere yükseldiğini ve dolar endeksinin güçlendiğini gördük. Gelişmekte olan piyasalarda ise ülke döviz kurlarındaki baskının güçlendiğini görüyoruz. Bu sabah özellikle yüksek enflasyon rakamı ile birlikte faiz artırımı beklentilerinin yoğunlaştığı Hindistan ve ayrıca Endonezya para birimindeki değer kayıpları dikkat çekiyor. FED öncesi bu sabah gelişmekte olan Asya piyasaları genelinde de satış baskısı hakim. Diğer taraftan güne satış baskısı ile başlayan Japonya borsası tepki ile %0.4 artıda.

Dün ABD’de açıklanan makro verilere baktığımızda perakende satışlar rakamı olumlu görünümünü korurken haftalık işsizlik maaşı başvurularının Aralık ayının ilk haftasına yönelik olumsuz sinyaller verdiğini gördük. Haftalık işsizlik maaşı başvuruları 300.000’den 368.000’e yükselerek 320.000 olan beklentilerin üzerinde gerçekleşti ve 7 Aralık haftasına yönelik olarak istihdama ilişkin olumsuz sinyal verdi. Ancak verinin yüksek oynaklık gösterebildiğini bu nedenle net gösterge olamayabileceğini not edelim. Kasım ayı perakende satışlar rakamı ise manşet veride %0.7 artış göstererek olumlu görüntüyü korudu. (beklenti:%0.6 önceki:%0.6)  Daha net gösterge olabilecek volatil oto ve benzin rakamları hariç bakıldığında ise %0.6 artışın (beklenti:%0.3) beklentilerin üzerinde olduğunu belirtelim.  Ayrıca Ekim ayı rakamları da %0.3’den %0.6 artışa yukarı yönde revize edildi.
FED’in çıkış stratejisine yönelik gelişmeler hem gelişmiş hem de gelişmekte olan piyasalar için en önemli konu olmaya devam ediyor. Bu doğrultuda FED’in 17-18 Aralık FOMC toplantısında vereceği sinyaller piyasaları şekillendirecek en önemli gündem maddesi. Varlık alım porgramında kesintiye başlanmasında Mart ayına yönelik beklentiler ağırlığını korusa da, son FED toplantı tutanaklarının geneli itibariyle yeterince güvercince sinyaller içermemesinin/kısmen şahince olmasının ve ayrıca güçlü sinyaller içeren bazı makro verilere paralel, FED’in Aralık toplantısında varlık alım porgramında kesintiye başlama olasılığını gözardı etmemek gerektiğini düşünüyoruz. Ki bu doğrultuda tarım dışı istihdam rakamı sonrasındaki son anketlere göre Mart ayına yönelik beklentilerin azaldığını,  Aralık ayı beklentilerinin ise yükseldiğini belirtmekte fayda var.  Ayrıca WSJ yazarı Hilsenrath’ın FED’in FOMC toplantısında varlık alım programında çıkışı görüşebileceğine ilişkin yorumları da dikkat çekiciydi. 
Kısacası FED’in bu toplantıda olası bir kesinti durumunda kesintinin derecesi ve/veya önümüzdeki döneme ilişkin bir yol haritası çizip çizmeyeceğine yönelik detaylar (özellikle de düşük faiz politikasından çıkışa yönelik detaylar) özellikle de gelişmekte olan piyasalar gibi riskli varlıklar açısından oldukça önemli olabilir.
Büyük resimde volatilitelerin düşük seviyelerden yükselmeye başlamış olması ve bazı küresel benchmark sayılabilecek endekslerin rekor seviyelerde kalmaya devam etmesi nedeniyle hem gelişmiş hem de gelişmekte olan piyasalardaki riskli varlıklara yönelik daha temkinli bir duruşun daha uygun olabileceğini düşünmeye devam ediyoruz. Bu bağlamda özellikle gelişmekte olan ülke döviz kurlarındaki gelişmeleri izlemeye devam ediyoruz.
Yurtiçine baktığımızda TCMB Başkanı Başçı’nın 17 Aralık PPK toplantısı öncesinde Gaziantep’te yaptığı konuşma haftanın en önemli gelişmelerinden biriydi ancak Başçı’nın açıklamalarında önemli bir ifade/değişiklik yoktu. Başçı faiz artırımlarınına ihtiyaç olmadığını vurgulamaya devam etti. Aylık reponun durdurulduğu Kasım toplantısı ardından, açıklamalara göre bir haftalık repo faizi ile yapılan fonlamanın TL zorunlu karşılık yükümlülükleri ile ilişkilendirilmesine yönelik detayların ise 24 Aralık’taki basın toplantısında açıklanacağını not edelim.
Büyük resimde yurtiçinde TL’deki seyir dolayısıyla da Merkez Bankasının politika uygulamaları en önemli konu olmaya devam ediyor . Merkez Bankasının Kasım toplantısındaki şahince tonlamasına rağmen, diğer gelişmekte olan ülkelere paralel FED’in çıkış stratejisine yönelik gelişmelerin ön planda kalmaya devam ettiğini ve gelişmekte olan ülke döviz kurlarındaki baskının, TL’yi de olumsuz etkilediğini görüyoruz. FED öncesi Merkez Bankası Başkanı Başçı’nın daha önceki açıklamalarında da vurguladığı 17 Aralık PPK toplantısı odak noktasında olacak. Dün ise diğer gelişmekte olan piyasalara paralel MSCI Türkiye endeksinin dolar bazında %1.2 gerilediğini not edelim.

Hiç yorum yok: