8 Ocak 2013 Salı

Gündem

ABD cephesinde haftasonu Cumhuriyetçiler ile Demokratların vergi arttırımları konusunda anlaşmazdıklarının gündeme gelmesi iki kesim arasında savaşın devam edeceğini gösterdi.

ABD endeksleri beş yılın zirvesinden geriledi. Basel III kurallarının gevşetilmesi banka hisselerine destek olurken, Intel ve Amazon gibi teknoloji şirketlerinin de alıcılı seyrettiği görüldü.

Bilanço sezonu bugün Alcoa ile başlayacak. 2012’nin son çeyrek rakamları beklenirken piyasalarda genel kanı iyi bir sezon geçeceği yönünde.ABD bilanço sezonu öncesinde ABD endeksleri dünü düşüşle kapadı. Dow Jones endeksi yüzde 0,38 oranında düşüşle 13,384 puanda, S&P 500 endeksi yüzde 0,31 oranında düşüşle 1,461 puanda, Nasdaq endeksi yüzde 0,09 oranında düşüşle 3,098 puanda işlem gördü. VIX korku endeksi yüzde 0,51 düşüşle 13,76 seviyesinde seyretti.

Bu haftaki Avrupa Merkez Bankası faiz kararı öncesi euro üç haftanın düşüğünden sıçradı. Euro, dolar karşısında yüzde 0,05 primli 1,3115 seviyesinde bulunuyor.

Dünyanın en büyük 3. ekonomisi Japonya'nın Maliye Bakanı Taro Aso, yeni zayıflatmak için döviz rezervlerinin bir bölümüyle Avrupa İstikrar Fonu tahvillerinden satın alacağını açıkladı. Tokyo'da konuşan Aso, miktara ilişkin bir detay vermedi.ESM tahvillerini satın almak, ABD ve Güney Kore gibi ticaret ortaklarından gelecek mevcut politika eleştirilerini önlerken, Japonya'nın yeni başbakanaı Shinzo Abe'nin yeni zayıflatma hamlelerine yardımcı olabilir.

Borç tavanı ABD’nin ne kadar borçlanabileceğini belirleyen sınır. ABD en geç mart ayına kadar 16.4 trilyon dolarlık borç tavanını, yani borçlanma limitini yükseltmezse devlet faturaları ödeyemeyebilecek. Bugüne kadar ABD gibi büyük bir ekonomi temerrüde düşmediği için bu durum gerçekleşirse sonuçlarının ne olacağı bilinmiyor.
Cumhuriyetçiler bazı kemer sıkma önlemlerini borç tavanını yükseltmek için şart koşarken ABD Başkanı Barack Obama borç tavanı ve kesintilerin ayrı ayrı ele alınmasını istiyor. Cumhuriyetçiler ve Demokratların bu konuda uzlaşamaması dünya piyasalarını da endişelendiriyor.

Sanal ortamda örgütlenen ve imza toplayan hareket, ABD hükümetinin 1 trilyon dolar değerinde tek bir madeni para basıp bu parayı ABD Merkez Bankası’nın (Fed) kasasına koymasını istiyor. Böylece borcun     1 trilyon dolar düşeceği ve tartışmaların biteceği savunuluyor. Ekonomiyi tehdit eden borç tavanı sorununun böylece ortadan kalkabileceğini söyleyenlere karşı bunun yasal olmayacağını ve enflasyonu azdıracağını savunanlar da var.

Finansal krizin 5 yıl sonrasında ABD'nin en büyük 2. bankası Bank of America, Fannie Mae’ye 11.6 milyar dolar ile en büyük ödemeyi yapmayı kabul etti. Ödemenin 3.6 milyar dolarlık bölümün nakit olacak.

ABD Hazine Bakanı Timothy F. Geithner'ın bu kez bütçe tartışmalarını beklemeden görevinden ayrılacağını söylemesinin ardından ABD Başkanı Barack Obama'nın yeni bir Hazine Bakanı arayışı hızlandı. Konuya dair bilgisi olan 2 kaynak, Obama'nın Hazine'nin başına Beyaz Saray Personel Şefi Jack Lew'i getirmeye hazırlandığını söyledi.

Çin'in büyümesini değerlendiren Dünya Bankası eski başekonomistlerinden Lin Yifu, ülkenin devlet kontrolündeki şirketlerdeki desteğini azaltması ve bankaları özelleştirmesi hâlinde dünyanın en büyük 2. ekonomisinin önümüzdeki 20 yılda yüzde 8 büyüme potansiyeli olduğunu söyledi.

İtalya'nın eski Başbakanı Silvio Berlusconi, eski koalisyon ortağı Kuzey Ligi partisi ile seçim ittifakı yaptı.İtalya radyosuna açıklamada bulunan Berlusconi, Kuzey Ligi ile, seçim yarışına birlikte girmek konusunda anlaştıklarını söyledi.

Dünyanın en büyük cep telefonu ve televizyon üreticisi Samsung Electronics Co., yılın son çeyreğinde 8.3 milyar dolar kâr açıkladı. Şirketin beklentilerin üzerinde kar etmesinde Galaxy telefonlarının yüksek satışları etkili oldu.

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), yeni Sermaye Piyasası Kanunu’nun şirket finansmanının kolaylaştırılması ve yatırımcıların hak ve menfaatlerinin korunması esasları üzerine inşa edildiği belirterek, ‘Bilgi bazlı piyasa dolandırıcılığı’ suçunun yeni ihdas edilen bir suç olmadığını eski kanunda da bunun düzenlendiğini bildirdi.

Merrill Lynch, ‘Türk Varlıkları’ başlıklı raporunda, “İç talep artış oranın 2013’te yüzde 5 oranına ulaşmasını bekliyoruz. Bu, ekonomik büyümenin 2012’deki yüzde 3 seviyesinden, 2013 yılında yüzde 4 seviyesine çıkmasını sağlayacak. Türkiye’nin 2013’te ivmesini sürdürmesi mümkün” ifadelerine yer verildi. Raporda, şu görüşlere yer verildi:  “TÜFE’nin Aralık 2012 itibariyle dip noktasını bulmuş olması beklenirken, 2013’te artan iç talep, yiyecek ve sigara gibi maddelerdeki fiyat artışlarının da etkisi ile yüzde 8 seviyesine doğru seyredebilir. Türkiye’ye güçlü sermaye akışlarının TL üzerinde değerlenme baskısı yaratması halinde, Merkez Bankası’nın mevduat faizini 50-75 baz puan indirmeyi değerlendirebileceğini düşünüyoruz. 2014’teki seçim takvimine rağmen, yüksek özelleştirme gelirlerinin de katkısıyla, bütçe açığının bu yıl GSYH’nın yüzde 2,4 seviyesinde gerçekleşmesini bekliyoruz” denildi.

Hiç yorum yok: