17 Haziran 2014 Salı

Piyasalara Bakış


Piyasalar açısından olumlu yönde sonuçlanan ECB sonrası yeni zrive seviyelerini gören ve küresel risk barometresi olarak da izlenen S&P 500 endeksi, geçtiğimiz hafta kar satışları ile geri çekilirken, Irak öncülüğünde jeopolitik endişelerin ön plana geçtiğini gördük. Gelişmekte olan piyasalarda ise petrol fiyatlarındaki yükseliş ve ayrıca bazı politik risklerin de etkisiyle hisse, bono ve döviz piyasalarında kar satışları etkili oldu.  Bu haftaya ise MSCI gelişmekte olan ülke hisse piyasa endeksi Arjantin (%10 düştü) borsası öncülüğünde %0.27 ekside başladı. Cuma günü teknoloji hisseleri öncülüğünde toparlanarak haftayı tamamlayan S&P 500 endeksi ise dün %0.08 artıda günü tamamladı. 

Hem gelişmiş hem de gelişmekte olan piyasalar genelinde gördüğümüz kar satışları sonrasında, yarın FOMC toplantısı sonrasında FED Başkanı Yellen’ın basın toplantısında vereceği sinyaller özellikle gelişmekte olan piyasalar açısından önemli olabilir.  Yellen’ın açıklamalarının yukarı dönüş sinyalleri veren ekonomik  veriler sonrasında ne derece şahince ifadeler içerebileceği önemli. ABD’de son açıklanan tarım dışı istihdam verisinin de ABD ekonomisinin ivme kazanmaya devam ettiği yönünde sinyaller ürettiğini hatırtalım. Nitekim veri sonrasında  ABD 2 yıllık bono faizlerinin yükseldiğini gördük. Geçtiğimiz hafta da ifade ettiğimiz gibi tahmin ettiğimiz gibi orta vadede ABD verileri bundan sonra ABD ekonomisin ivme kazanmaya devam ettiğini gösterirse ABD faizlerindeki  yükselişin devam edeceğini ve bunun bizim piyasalara olumsuz yansıyabileceğini düşünmeye devam ediyoruz. Bu doğrultuda da özellikle ABD 2 yıllık bono faizlerinde yükseliş dikkat çekici olmaya devam ediyor. FOMC öncesinde ise bugün açıklanacak ABD Mayıs enflasyon rakamları ön planda olacak.
Ayrıca dün makro tarafta ABD’de New York FED imalat endeksini takip ettik. NY FED imalat endeksi geneli itibariyle son açıklanan bir çok veride gördüğümüz, ABD ekonomisinin ivme kazanmaya devam ettiği yönündeki sinyalleri destekler nitelikteydi. Endeks Haziran ayında 19.3’e (Mayıs 19.0) Haziran 2010’dan sonraki en yüksek seviyeye yükseldi. Alt endekslerde ise 18.4 ile son dört yılın en yüksek seviyesine ulaşan yeni siparişler ve ayrıca ortalama haftalık çalışma rakamındaki yükseliş (2.2’den 9.7’ye) dikkat çekti.
Haftanın geri kalanına baktığımızda BOE Başkanı Carney’ın geçen haftaki şahince açıklamaları sonrasında Çarşamba günü açıklanacak BOE toplantı tutanakları da haftanın önemli konularından biri.  Makro tarafta ise ABD’de konut, İngiltere’de enflasyon ve perakende satışlar verilerini, gelişmekte olan piyasalar tarafında ise Hindistan, Güney Afrika ve Brezilya enflasyon verilerini takip ediyoruz.
Yurtiçinde Irak konusu ile birlikte TL’deki seyir ve TCMB’nin para politikası, merkez bankasının son faiz indirimi sonrasında (haftalık repo oranını 50 baz puan indirimle %9.50’ye çekmişti), faiz indirimlerine devam edip etmeyeceği ve faiz indirimlerinin derecesi ön planda olan ana konular olmaya devam ediyor. Bu doğrultuda 24 Haziran TCMB PPK toplantısı öncesinde dün TCMB Başkanı Başçı’nın Konya’daki açıklamalarında “ölçülü faiz indirimleri” vurgusu dikkat çekti. Mayıs ayı ortalarında %10 civarındaki TCMB ortalama fonlama maliyetinin %9.50 seviyesinde bulunmaya devam ettiğini not edelim. Hisse tarafında ise Cuma günkü %1 düşüş sonrasında dün de banka hisseleri (Bankacılık endeksi % 3.17 düştü) öncülüğünde %1.7 gerileyerek 77.645 seviyesinden günü tamamlayan BIST-100 endeksinde, 77.000 destek seviyesi bu hafta önemli olabilir.
Büyük resimde baktığımızda gelişmiş ve gelişmekte olan ülke döviz volatilitelerinin düşük seyretmeye devam etmesi,  ABD faizlerindeki geri çekilme ve ECB ve BOJ’dan ek adım beklentisi Mart ortalarından itibaren etkili olan yükselişlere destek olan ana faktörlerdi. Ancak küresel döviz volatilitelerini 2007 yazından beri en düşük seviyeye gerilemiş olması, hisse senedi ve bono volatilitelerinin de tarihsel olarak düşük seviyelere gerilemiş olması olası bir volatilite artışına karşı tedbirli olunması gerektirdiğini düşündürmeye devam ediyor. Ki bu doğrultuda da Irak konusu ile ilgili haber akışı ön planda.

Hiç yorum yok: