Sert
satış baskısı sonrasında global hisse senetlerindeki toparlanmanın devam
ettiğini gördük. Stoxx 600 %1.3, S&P 500 endeksi ise %1.05 yükselirken
(teknoloji hisseleri öncülüğünde), bono tarafında ise sakin hava hakimdi. Kar
satışları sonrasında gelişmekte olan hisse piyasalarında da toparlanma görüldü.
FED Başkanı Yellen’ın dün akşamki konuşmalarındaki güvercince tonlama (düşük
enflasyon vurgusu) dikkat çekiciydi ve hisse senetlerindeki toparlanmaya destek
olduğu söylenebilir.
Ancak
önceki gün açıklanan beklenenin üzerinde gerçekleşen Mart ayı enflasyon verisi
ile birlikte önümüzdeki dönemde açıklanacak enflasyon verilerinin öneminin
arttığını hatırlatalım. Piyasalar açısından volatilitenin düşük, faizlerin
belirli bantlar içinde bulunduğunu nispi olarak daha olumlu havanın devam
açısından ABD enflasyonun düşük kalmaya devam etmesinin önemli olduğunu
düşünmeye devam ediyoruz. Hatırlanacak olursa yılbaşından bu yana ABD
enflasyonunun yıl ilerledikçe yavaş yavaş piyasaların gündemine
gelebileceğinden bahsetmiştik. Nitekim önceki gün açıklanan veriler ile
birlikte enflasyonun önümüzdeki dönemde, en önemli gündem maddesi olmasa bile,
yavaş yavaş daha fazla konuşulacağını düşünmeye devam ediyoruz. Ayrıca dün
akşam açıklanan Beige Book’da ise detaylarda sınırlı yönde de olsa ücret
baskısına yönelik vurgular dikkat çekiciydi.
Bu
sabaha baktığımızda ise gelişmekte olan Asya piyasalarında karışık görünüm
hakim. Çin hariç sınırlı yükselişler var. Japonya borsası ise son sert
yükselişler sonrası bu sabah %0.22 artıda yatayda. Dün akşam ABD’de seans
sonrası açıklanan Google finansallarının hayal kırıklığı yarattığını not edelim.
Bugün ise ABD’de haftalık işsizlik maaşı başvuruları, Phily FED malat endeksi
bilanço tarafında GE, Goldman Sachs, Morgan Stanley finansallarını takip
ediyoruz. Ayrıca bir süredir 25 Mayıs Ukrayna seçimleri yaklaşırken, Ukrayna-
Rusya endişelerinin tekrar ön plana gelme olasılığının önemli risk
unsurlarından biri olduğunu vurguluyoruz. Bu doğrultuda Ukrayna konusundaki
haber akışları da önemini koruyor.
Bir
süredir vurguladığımız gibi faizlerin gerilemiş olmasına rağmen hisse
senedi volatilitesinin artmış olması bizce dikkat çekici olmaya devam ediyor.
Hisse senedi volatilitesi henüz gelişmekte olan ülkeleri etkilemiş değil ki
bunda bono ve kur volatilitelerinin düşük seviyelerde kalmaya devam ediyor
olması etkili. Dolayısıyla bu iki aktif grubundaki volatilitelerin gelişimini
takip etmek gerektiğini hatırlatalım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder