10 Eylül 2013 Salı

Piyasalara Bakış

Geçtiğimiz hafta merakla beklenen ABD istihdam rakamları Cuma günü açıklandı. Tarım dışı istihdam rakamı beklentilerin biraz altında kalırken; esas süpriz Temmuz ayı rakamındaki aşağı yönlü ciddi revizyonda görüldü. Bu aşağı yönlü revizyon FED’in 18 Eylül toplantısında varlık alım programında kesintiye gideceğine dair beklentileri değiştirmedi.  Ancak açıklanan istihdam rakamları ile birlikte “sınırlı kesinti” ihtimalinin arttığını düşünüyoruz.
 
Bu hafta ABD’de perakende satışlar ve tüketici güven endeksi takip edilecek önemli veriler olarak sıralanabilir. Ayrıca Euro Bölgesi’nde sanayi üretimi rakamları, İngiltere’de istihdam rakamları, Japonya 2. çeyrek revize büyüme rakamı, gelişmekte olan piyasalarda ise Kore, Endonezya ve Rusya merkez bankaları toplantıları takip edilecek. 
 
Büyük resme bakacak olursak ABD bono faizlerinin belirli bir bant aralığına yerleşmesi ihtimalinin arttığını ve bu ihtimalin gerçekleşmesi durumunda bunun gelişmekte olan piyasalara destek olabileceğini düşünüyoruz. Ayrıca son dönemde birçok gelişmiş ülkede ve Çin’de görülen, beklenenden biraz daha güçlü büyüme verilerine paralel olarak  büyümede toparlanma söz konusu. Bu toparlanma, özellikle reel efektif döviz kurlarında (REER) gördüğümüz düzeltmeden sonra, gelişmekte olan piyasalara da olumlu yansıyabileceğini düşünüyoruz.

 
18 Eylül FED toplantısı (FOMC) ile ilgili varlık alım sınırlandırma beklentilerinin piyasalarda Mayıs'tan beri fiyatlanıyor olması nedeniyle, bu toplantıya  yaklaşırken veya sonrasında içinde Türkiye'nin de bulunduğu gelişmekte olan piyasalarda daha olumlu bir hava görme olasılığı bulunuyor. Türk hisse senetleri piyasasının hem 2013 hem de 2014 fiyat / kazanç oranına göre diğer gelişmekte olan piyasalarla karşılaştırıldığında iskontolu işlem gördüğünü de hatırlatmak isteriz..
 
Dün TUİK tarafından açıklanan ve beklentilerden iyi gelen Temmuz sanayi üretimi verisinin de bu beklediğimiz daha olumlu havaya katkıda bulunabileceğini düşünüyoruz. Ayrıca Suriye konusundaki son haber akışının da hem petrol fiyatlarının hem de risk primlerinin gerilemesi yoluyla piyasalara olumlu yansıyabilir diye düşünüyoruz.

Hiç yorum yok: