11 Şubat 2014 Salı

Piyasalara Bakış


Piyasalar genelinde geçtiğimiz hafta gördüğümüz tepki yükselişleri ardından, FED Başkanı Yellen’ın bugünkü konuşması öncesinde dün hem gelişmiş hem de gelişmekte olan piyasaların nispeten sakin bir gün geçirdğini söyleyebiliriz. Beklentilerin altında kalan tarım dışı istihdam rakamına rağmen aşırı satım bölgesinden tepki yükselişleri ile toparlayan ABD endekslerinde bu hafta 50 günlük hareketli ortalamaların geçilip geçilmeyeceğini izliyoruz. S&P 500 endeksi dün %0.16 artışla 1799 seviyesinden günü tamamlarken sınai hisselerindeki baskı ön plandaydı. Diğer taraftan volatililte endekslerindeki geri çekilmenin sınırlı da olsa devam ettiğini gördük. Kritik destek seviyelerinden toparlayan MSCI gelişmekte olan ülke piyasa endeksi dolar bazında %0.19 gerilerken, MSCI Türkiye endeksindeki %0.84 düşüş dikkat çekiciydi.  

Bu sabah ise Asya piyasalarında Yellen konuşması öncesinde genel olarak olumlu hava hakim.  Japonya Borsasının tatil nedeni ile kapalı olduğunu not edelim. ISM yeni siparişlerdeki sert düşüş ve beklentilerin altında kalan tarım dışı istihdam rakamı ardından büyümedeki toparlamaya yönelik soru işaretleri ve gelişmekte olan piyasalardaki çalkantının yayılma risklerine paralel,  Yellen’ın açıklamalarındaki güvercince tonlamanın derecesi piyasalardaki tepki yükselişlerinin devamı açısından önemli olacak.
Makro tarafta ise ABD perakende satışlar, tüketici güven endeksi, euro bölgesinde 4Ç büyüme verisi, Çin’de ihracat ve enflasyon rakamları, Hindistan’da enflasyon, sanayi üretimi ve dış ticaret rakamları takip edilecek önemli veriler. Gelişmekte olan ülkelerde faizlerde değişiklik beklenmeyen Endonezya, Kore ve Rusya merkez bankaları toplantıları izlenecek.
Yurtiçinde ise S&P’nin Türkiye’nin görünümünü 'durağan'dan 'negatif'e indirdiğine dair açıklamaları sonrasında diğer iki büyük reyting kuruluşunun da görünüm değişikliğine gidip gitmeyeceğine dair soru işaretleri devam ediyor. Bu doğrultuda TL’deki seyir ve Merkez Bankasının politika uygulamaları en önemli konu olmaya devam ediyor. Ayrıca gelişmekte olan ülke piyasalarına yönelik algılamaların da belirleyici olduğunu belirtmekte fayda var. Dün makro tarafta ise sanayi üretimi rakamını takip ettik. Takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi bir önceki yılın aynı ayına göre %7.1 arttı. Piyasa beklentisi (CNBCE anketine gore) yıllık %4.8 idi. Düzeltilmiş sanayi üretimi aylık bazda aynı kaldı. Böyle sanayi üretimi 2013 yılını %3.4’lük artış ile tamamladı. Alt detaylara baktığımızda ara malları, dayanıklı tüketim ve sermaye malları imalatının yıllık bazda oldukça yüksek artışlar gösterdiğini ve bunun daha güçlü ihracat ve yatırım görünümü anlamına gelebileceğini düşünüyoruz. Sanayi üretim verileri oldukça yüksek oynaklık gösteren bir seri Dolayısıyla yorumlaması zor veriler. Fakat sanayi üretimi ve başka üretim taraflı verilere (örneğin Ocak PMI) baktığımızda ekonominin arz tarafının dayanklı olduğunu düşündürüyor. Öte yandan eldeki bazı veriler (örneğin tüketici güveni gibi) ekonominin talep tarafında özellikle 2014’te daha zayıf bir talep görüntüsüne işaret ediyor. Dolayısıyla ekonominin görünümü hakkında önümüzdeki aylarda daha net bir resmin ortaya çıkması daha mümkün gibi gözüküyor.
Aralık ayı başlarından itibaren ifade ettiğimiz gibi hem gelişmiş hem de gelişmekte olan piyasalardaki riskli varlıklara yönelik daha temkinli bir duruşun daha uygun olabileceğini düşünmeye devam ediyoruz. Gelişmekte olan ülke döviz kurları ile birlikte Japon Yenindeki gelişmeleri izlemeye devam ediyoruz.

Hiç yorum yok: