29 Nisan 2013 Pazartesi

Piyasalara Bakış

Bir süredir ifade ettiğimiz gibi küresel büyümenin yavaş yavaş hız kestiği ve beklentilere nazaran gerçekleşmelerin olumsuz sürprizler yaratmaya başladığına dair sinyaller var. Bu doğrultuda makro verilerden gelecek sinyaller önemli olmaya devam ediyor. Mart ayında zayıflama sinyali veren ISM imalat ve tarım dışı istihdam rakamları ardından, Çin,  Avrupa ve ABD’de açıklanan Nisan ayı PMI imalat endekslerinin de bu yönde sinyaller verdiğini hatırlatalım.
 
Negatif sinyal veren verilerin parasal genişlemenin bir süre daha devam edeceği beklentisi yarattığı söylenebilinir. Bu doğrultuda son açıklanan veriler sonrasında 1 Mayıs FED toplantısından “çıkış stratejisine” yönelik sinyaller kritik olmaya devam ediyor. Hatırlanacağı üzere enflasyon oranı %2.5'in üzerine çıkmadıkça ve işsizlik oranı %6.5'in altına gelmedikçe faiz oranlarını düşük seviyede tutmaya devam edeceğini söyleyen FED’in son tutanaklarında tahvil alımlarının azaltılması /durdurulmasına yönelik tartışmaların güçlendiğine yönelik sinyaller ön plandaydı. Ancak FED toplantısı öncesinde FED’e yakınlığı ile bilinen Hilsenrath’ın WSJ’deki yazısında FED’in enflasyonun hedeflerin altında olma konusunda endişeli olduğuna yönelik ifadeleri dikkate değer. Bu haftaki FED toplantıdasında büyümedeki yavaşlama sinyallerine yönelik olası yorumlar bu bakımdan da önemli.
 

Avrupa tarafında ise zayıf PMI ve IFO endeksleri ardından Mayıs ayında ECB’den 25 baz puan faiz indirimi beklentileri ön planda. Hatırlanacağı üzere ECB’den Weidmann’ın “yeni verilerden gelecek sinyallere göre faiz indirimi düşünülebilir” yönündeki açıklamaları dikkat çekmişti.  Bu son veriler de bu yorumları destekler nitelikteydi. Ancak Haziran ayındaki bir faiz indiriminin daha olası görüldüğüne yönelik bazı yorumları da not edelim. Ayrıca geçen haftaki Almanya Başbakanı Merkel'in açıklamaları dikkate değer. Merkel, ECB’nin zor durumda olduğunu, yüksek  faiz oranlarının Almanya için daha iyi olacağını vurguluyor.
 
Bu haftanın ana konuları olarak, 30 Nisan’da bölgesel imalat endekslerinden Chicago PMI, 1 Mayıs’ta FED FOMC toplantısı ve Nisan ayı ISM imalat endeksi, 2 Mayıs’ta da ECB toplantısı, 3 Mayıs’ta tarım dışı istihdam rakamları olarak sıralanabilir.  Ayrıca revize PMI rakamları açıklanıyor.
Yurtiçinde ise 30 Nisan’da TCMB enflasyon raporu ve ayrıca Cuma günü Nisan ayı enflasyon rakamları  açıklanıyor. Ayrıca TCMB PPK’nın 16 Mayıs’ta toplanacağını not edelim.
 
ABD’de Cuma günü açıklanan 1Ç büyüme verisi %2.5 ile ortalama beklentinin altında kaldı. Bloomberg ortalama beklentisi %3.0 (önceki:%0.4) . Veri birinci yarı büyümesinin ne yönde şekillendiğine yönelik ipuçları paralelinde ön plandaydı. Diğer taraftan GSYİH’de 2Ç rakamlardan itibaren yeni hesaplama yönteminin kullanılacağını not edelim. S&P 500 endeksi Cuma günü metaller öncülüğünde %0.18 düşüşle günü 1582 seviyesinden kapattı. Yılbaşından bu yana bakıldığında; oto, metaller, ulaşım gibi ekonomiye duyarlı döngüsel sektörlerdeki performansın,  defansif olarak nitelendirilen gıda, içecek, ilaç gibi temel tüketim ihtiyaçları grubu performansının altında kaldığını hatırlatalım. Kısacası yılbaşından bu yana S&P 500 endeksindeki yükselişe döngüsel / defansif  rasyosu eşlik etmedi.
 
Bu sabah USD/JPY ve EUR/JPY’de devam eden kar satışları ön planda olmaya devam ediyor. Bizim de bir süredir vurguladığımız gibi, son olarak FT’de yer alan haberde, piyasada beklenenin aksine Japon yatırımcıların yabancı varlık alımından ziyade Nikkei ve gayrimenkul gibi iç varlıkları satın almak için geri döndüğüne dair haberler kar satışlarına destek oluyor.  Japonya ve Çin piyasaları tatil nedeni ile bugün kapalı.
 
Bugün ABD’de kişisel gelirler, harcamalar, devam eden konut satışları ve Dallas FED imalat endeksi açıklanıyor.  Euro bölgesi güven endeksi, İtalya’da 5 ve 10 yıllık ihaleler, yurtiçinde ise tüketici güven endeksi takip edilecek.

Hiç yorum yok: