21 Aralık 2011 Çarşamba

Avrupa Merkez Bankası Likidite Operasyonu

Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) Euro bölgesi bankalarına tanıdığı %1 maliyetli 3 yıl vadeli ve sınırsız miktarda kredi kullanma hakkı için 523 bankanın toplamda €489 milyar talep ettiği açıklandı. Tam olarak detaylandırılamamış olsalar da, beklentilerin ~€300 milyar civarında oluşması itibariyle piyasalar için olumlu bir gelişme.

29 Şubat tarihinde ikincisi düzenlenecek olan operasyon için öne sürülen sebep, resesyon endişelerinin bankaların sermaye rasyolarını artırması gereken bir döneme denk gelmesi oldu. ECB, bankalara ucuz maliyetli fonlama sağlayarak küçük ve orta ölçekli işletmelere sunulan kredi kanallarının kapanmasına engel olunması gerektiğini belirtse de, piyasa katılımcıları tarafından dile getirilen yorumlar fonlamanın problemli ülke tahvillerini almak için kullanılarak devlet bütçelerine destek sağlaması için yapıldığı yönündeydi. Özellikle İspanyol tahvillerinde yaşanan değer artışları, öne sürülen fikre destek olarak sunulmakta.
ECB Gözlüğüyle:Bankalar sermaye tabanları ve fonlama kaynakları konusunda baskı altında. Sermaye rasyolarını artırmaları için olası 3 yol: Sermayelerini artırmak, aktif satmak veya reel ekonomiye kredi akışını sınırlamak.Uzun vadeli kredi imkanı ile kredi arzının desteklenmesi amaçlanıyor. Aksi takdirde, finansal piyalardaki sıkıntılar bölge bankalarının uzun vadeli borç bulma kapasitesini etkiliyor. Burada, bankalara likidite planlamaları için daha fazla zaman kazandırılırken, temel amaç reel ekonomiye uzun vadeli kredi akışının devam etmesi.

Piyasa Gözlüğüyle:
Kritik noktanın kullandırılacak kredi miktarının sınırsız olması kadar teminat koşullarının da gevşetilmesi olduğunun altını çiziyoruz. €230 milyarı ilk çeyrek içerisinde olacak şekilde, 2012’de Euro bölgesi bankalarına ait €600 milyar tutarında bono itfası olacak. Bu miktarın üzerine ilk çeyrekte €300 milyar değerinde devlet bono itfası ve sonrasında seneye yayılmış olarak €200 milyar değerinde özel sektör CDO ödemeleri de eklenince toplam ihtiyaç duyulan tutar €1 trilyonun çok üzerinde. Piyasaya sunulan likidite, düşürülen kredi maliyetlerine bağlı olarak oluşurken, miktar ihtiyaca oranla şimdilik daha sınırlı. Miktar tarafında belirleyici olacak gelişme, 29 Şubat tarihinde tekrarlanacak olan ikinci kredi operasyonu olacak.
 
Sonuç olarak bankaların likiditesi desteklense de,ödemelerin yüklü olduğu ilk çeyreğe dair fonlama kısıtları bertaraf edilmişdeğil.

Eleştirel tarafta öne çıkan yorumların, bilançolarındaki problemli ülke bono ağırlığınıazaltma gayesi taşıyan bankaların fonları bu yöne kaydırmakta istekli olmayacağı yönünde oluştuğunu gözlemliyoruz. Bir diğer soru işareti de, ECB’nin direkt olarak piyasadan alması talep edilen problemli ülke tahvil miktarının bugün ortaya çıkan seviyelerin çok üzerinde ve daha uzun vadeli olması (Örnek:İtalya’nın sadece 2012 toplam geri ödemesi ~€350+ milyar seviyesinde). Fakat ECB yüksek miktarlarda doğrudan tahvil alımına sıcak bakmıyor ve AB anlaşmasının kuralları içinde faaliyet göstereceğinin, dolayısıyla piyasa umudunun aksine ülke borçlarının parasallaştırılmayacağının, altını çiziyor.

Tepkiler:
İlk etapta olumlu oluşan piyasa tepkilerinin geri geldiği gözlemleniyor. Açıklama sonrasında 5.965 seviyesine yükselen Almanya DAX endeksi ~5.830 seviyesine, ~1,32 seviyesine yükselen Euro-Dolar paritesi de sabah saatlerinde dengelendiği ~1,3070 seviyesine geri çekildi.

Önceki notlarımızda da bahsettiğimiz gibi, operasyonun piyasalar anlamında olumlu olmasını beklemeye devam ediyoruz. Riskli ülke tahvillerinin kredilere teminat olarak kabul ediliyor olması, piyasadaki risk algısını artıran kıymetlerin ağırlığını azaltmaya devam edecektir.

Hiç yorum yok: