25 Aralık 2013 Çarşamba

Piyasalara Bakış

Dün TCMB Başkanı Başçı basın toplantısı ile 2014 yılı para ve kur politikasını açıkladı. Açıklamalarda öne çıkan konu Aralık ve Ocak aylarındaki döviz satım ihale tutarı ile ilgili ifadelerdi. Buna göre Aralık ayında döviz satım ihale tutarı her gün için minimum 450 milyon dolar,  Ocak ayında ise her gün için minimum 100 milyon ABD dolar olacak. Böylelikle, 2014 yılı Ocak ayı sonuna kadar en az 6 milyar dolar satım yapılması planlanıyor. Ayrıca Merkez Bankası TL zorunlu karşılıklarda döviz olarak tutulabilecek kısıma ilişkin rezerv opsiyon katsayılarında da değişikliğe gitti. Buna göre %40 - %60 arasındaki dilimler için ROK’larda artışa gidiliyor.
Sayın Başçı’nın açıklamaları kısa vadede TL’de değerlenme yarattı fakat daha orta vadeli etkileri şu an itibariyle çok net değil ve başka faktörlere de bağlı bizce. Dün Başçı’nın açıklamaları ile TL’deki toparlanma ve yurtdışındaki olumlu havanın da etkisiyle MSCI Türkiye endeksinin dolar bazında %1.92 yükseliş gösterdiğini gördük. Tepki yükselişlerinin devam edip etmeyeceğini izliyoruz. 

Yurtdışına baktığımızda FED’in güvercince “tapering” olarak da ifade edilen kararları ve açıklamaları sonrasında, küresel risk barometresi olarak izlenen S&P 500 endeksi büyüme yönlü fiyatlamalarla yeni rekor seviyelerde işlem görmeye devam ediyor.  Tatil öncesinde nispeten düşük hacimle de olsa S&P 500 dün %0.29 artışla, 2012 sonlarından itibaren etkili olan uzun vadeli yükseliş trendi kanal direnci bölgesinde, 1833 yeni rekor seviyede günü kapattı .Bu sabaha baktığımızda haftaya yeni rekor seviyeleri deneyerek başlayan Japonya Borsası %0.7 artıda. Açık olan gelişmekte olan Asya hisse senedi piyasaları genelinde ise yatay görünüm  hakim. Fakat bazı ülkelerin para birimlerindeki (örneğin Tayland bahtı) değer kaybı dikkat çekici olmaya devam ediyor.  
Geçtiğimiz hafta FED’in 85 milyar dolar tutarındaki varlık alım programında Ocak ayında 10 milyar dolar tutarında kesintiye (“tapering”) başlayacağına dair açıklamaları sonrasında ABD piyasalarında özellikle bono piyasalarındaki ve gelişmekte olan ülke piyasalarındaki gelişmeleri izlemeye devam ediyoruz. FED’in açıklamaları sonrası önemli direnç seviyelerini test eden ABD 10 yıllık faizi sınırlı yükseliş yönünde tepki verirken, tapering’e başlanılması ile birlikte getiri eğrisinde kısa taraftaki seyrin daha ön planda olabileceğini belirtmekte fayda var. Bu doğrultuda ABD iki yıllık bono faizlerinin dün %0.4 üzerini denediğini not ediyoruz ki bu yaklaşık bir ay önce %0.27 civarında idi. Ayrıca hisse senedi volatilitesi düşerken bono volatilitesindeki artışı da belirtmekte fayda var.

Hiç yorum yok: