Dün
ABD ve İngiltere piyasalarının kapalı olduğu günde Avrupa piyasalarının Draghi
açıklamalarının da desteğiyle yükselişlerine devam ettiğini gördük. Stoxx 600
%0.6 artıda günü tamamladı. Hatırlatmak gerekirse küresel risk barometresi
olarak da izlenen ve zirve seviyelerini test eden S&P 500 endeksinin
geçtiğimiz haftayı %1.21 yükselişle tamamladığını görmüştük. Görece daha kötü
performe eden küçük ölçekli hisselerdeki toparlanma (örn Russell 2000, 200
günlük ortalamasının üzerinde kapanış yaptı) piyasa genelindeki stabilizasyona
da destek olurken, Mayıs ayı başlarındaki görece zayıf performansı ile soru
işareti yaratan teknoloji endeksi Nasdaq ise Mayıs zirvelerinin üzerine çıkarak
50 günlük ortalamasının üzerinde kapanış yaparak olumlu görünüme destek olmuştu.
Mart
rallisi ile birlikte gelişmiş piyasalardan daha iyi performe eden gelişmekte
olan piyasalara baktığımızda ise MSCI gelişmekte olan ülke piyasa endeksi dün
günü %0.10 eksi ile yeni haftaya yatay seviyede başladı. Geçtiğimiz hafta TCMB
açıklamalarının da desteğiyle %5.09 yükselen MSCI Türkiye ise dolar bazında
%0.48 artıdaydı. Bu sabaha baktığımızda ise Asya piyasalarında karışık görünüm
hakim. Japonya artıda, Asya gelişmekte olan ülke piyasalarının ise
karışık/hafif eksi görüntü çizdiğini görüyoruz.
Bugün
ABD’de açıklanacak Nisan ayı dayanıklı tüketim mal siparişleri ve Mayıs ayı
tüketici güven endeksi verileri ön planda, verilerde ekonomideki toparlanmanın
hızı konusunda vereceği sinyalleri takip ediyoruz. Ayrıca ABD Hizmet PMI’ı,
Fransa ve İtalya’da güven endeksleri, İtalya ihaleleri, ECB’den Nowotny ve
Almanya Schaeuble konuşmasını takip ediyoruz. Yuritçinde ise bugün
tüketici güven endeksi açıklanıyor ve Hazine 2021 ve 2024 vadeli tahvil ihalesi
düzenliyor. Ukrayna ile igili haber akışı ise önemini koruyor.
Haftanın
geri kalanında ABD’de aşağı yönde revize edilmesi beklenen 1Ç büyüme rakamı ve
baz etkisi nedeni ile belirgin yükseliş görebileceğimiz çekirdek PCE rakamı ön
planda olacak. Ayrıca Japonya’da Nisan ayında başlayan vergi artışı sonrası
ekonomik aktivite üzerine olumsuz etkilerini teyit edebilecek nitelikteki
sanayi üretimi verisi ve ayrıca enflasyon rakamı, gelişmekte olan piyasalarda
ise Çarşamba günü açıklanacak Brezilya Merkez Bankası faiz toplantısını
(değişiklik beklenmiyor) takip ediyoruz. Yurtiçinde ise TCMB Perşembe günü
finansal istikrar raporunu ve Mayıs PPK toplantı tutanaklarını açıklıyor ve
Cuma günü dış ticaret verileri açıklanıyor.
Hatırlatmak
gerekirse gelişmiş ve gelişmekte olan ülke döviz volatilitelerinin düşük seyretmeye
devam etmesi, ABD faizlerindeki geri çekilme ve ECB ve BOJ’dan ek adım
beklentisi Mart ortalarında itibaren etkili olan yükselişlere destek olan ana
faktörler. Ancak küresel döviz volatilitesinin 2007 yazından beri en düşük
seviyeye gerilemiş olması burda çok fazla marj kalmadığını ve potansiyel bir
volatilite artışına karşı tedbirli olunması gerektirdiğini düşündürüyor. Böyle
bir olası volatilite artışı diğer varlık sınıflarında da bir düzeltme
hareketine sebep olabilir.
Diğer
taraftan makro tarafa baktığımızda ise FED güvercin yönde kalmaya devam etse de
yukarı dönüş sinyalleri veren Nisan ayı enflasyon rakamlarının dikkat çekici
olduğunu belirtelim. Mart ayında beklentilerin üzerinde kalarak dikkatleri
çeken TÜFE rakamı sonrasında Nisan ayı enflasyon rakamları ile birlikte
enflasyonda yukarı yönlü sinyallerin güçlendiğini gördük. Ki bu bizim daha önce
de dikkat çektiğimiz gibi ABD’de enflasyonun önümüzdeki dönemde, en önemli
gündem maddesi olmasa bile, yavaş yavaş daha fazla konuşulacağı yönündeki
görüşlerimizle uyumlu yönde. Diğer taraftan yukarıda da belirttiğimiz gibi
ECB’den ek gevşeme adımlarına yönelik güçlenen beklentiler piyasalardaki en
önemli konulardan biri olmaya devam ediyor. 5 Haziran ECB toplantısı odak
noktasında.
TCMB ortalama fonlama maliyeti %9.72’ye gerilerken
(Perşembe %10, Cuma %9.76), geçtiğimiz hafta TCMB’nin faiz indirimi (haftalık
repo oranını 50 baz puan indirimle %9.50’ye çekti) ve açıklamaları sonrasında
para politikası ile ilgili soru işaretlerin ve tartışmaların artabileceğine
dair görüşlerimizi paylaşmıştık. Nitekim Cuma günü Fitch’den gelen açıklamalar
bu görünümü destekler nitelikteydi. Fitch’in faiz indiriminin karışık mesajlar
verdiği ve riskleri ön plana çıkardığına dair ve ayrıca kredilerde
büyümenin yeniden başlamasının not indirimi için negatif olabileceği
yönündeki ifadeleri ön plandaydı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder