· €/$ paritesi dün akşam sonuçlanan
FED toplantısı sonrasında yükseliyor. FED’in kararlarına baktığımızda piyasa
beklentilerine uyumlu, ancak iletişim konusunda bazı önemli değişiklikler söz
konusu. FED’in ardından paritedeki yükselişin 1.32’ye doğru sürmesini
bekliyoruz. Dün önerdiğimiz EUR pozisyonumuzu koruyoruz. Ancak paritede
kısa vadede yükseliş olsa dahi orta vadede Euro görünümünün bozulması
olasılığının yüksek olduğunu düşünmeye devam ediyoruz.
· FED’in dün akşam
yaptığı açıklamalara göre, Aralık ayı sonunda bitecek olan “operation twist”
(kısa vadeli tahvillerin satılarak aynı tutarda uzun vadeli tahvil satın
alınması operasyonu) geleneksel tahvil alım programı ile değiştirilecek. Halen
QE3 kapsamında ayda $40 mlr tutarında konut kredisine dayalı tahvil alan FED,
buna ek olarak her ay $40 mlr tutarında uzun vadeli Hazine tahvili de alacak.
Böylece 2013’ten itibaren FED’in bilançosu her ay toplamda $85 mlr büyüyecek.
FED’in şu anki bilanço büyüklüğü $2.86 trn civarında, 2013 sonunda ise $3.9 trn
olacak. Bu USD üzerindeki baskının 2013’te de sürmesi anlamına geliyor.
· Ancak piyasa
açısından yeni olan şey, FED’in faizi ne zaman artıracağına dair net bir sinyal
vermesi. Buna göre işsizlik %6.5 altına düşer ve enflasyon beklentileri (FED’in
çekirdek enflasyon beklentisi) %2.5’i geçmez ise FED faiz artırımlarına
başlayacak. FED’in tahminine göre işsizlik 2015 ortalarında bu seviyelere
düşecek, enflasyonun ise 2015 sonunda dahi %2.5’i aşması beklenmiyor. Bu
durumda en azından bir yıllık bir vade için FED’in yukarıda bahsettiğimiz üzere
parasal genişlemeye devam etmesi kesin gibi.
· Bu politika işe
yarayacak mı sorusunun yanıtı ise net değil. Halen bankaların FED’e park
ettikleri atıl fonlar $1.4 trn civarında, yani şu ana kadar yapılan parasal
genişlemeler, parasal aktarım mekanizmasını çalıştıramadı. Bu sebeple
piyasaların QE paketlerine verdikleri tepkiler de giderek zayıflıyor. Bu da
birkaç ay sonra FED’in cephanesi bitti mi sorularını gündeme getirecektir. Kısa
vadede FED’in dünkü kararları çok tartışılsa dahi bir süre sonra gündem gene
mali uçurum ve Avrupa’daki sorunlara dönecektir.
· Yurtiçi döviz
piyasasında
girişlerin sürmesi ile TL’deki değer kazancı eğilimi korunuyor. FED kararı da
gösteriyor ki önümüzdeki dönemde global likidite artmaya devam edecek ve bu da
gelişen ülke para birimlerine olan talebi yüksek kalmasına yol açacak. Bu ortam
TL’yi destekleyecek, ancak TCMB faiz indirimleri ile bu değer kazançlarını
engellemeye çalışacaktır.
· Bir süre daha parite
görünümü nedeniyle $/TL kurunda düşüş görmeyi bekliyoruz, ancak bunun geçici
olacağını ve kurun yeniden 1.80’e doğru yükseleceğini düşünüyoruz. Dün
önerdiğimiz EUR-alış pozisyonumuzu ise koruyor. EURTRY-long pozisyonlar için
stop-loss seviyemizi ise 2.32 olarak belirliyoruz.
· Tahvil piyasasında gelecek hafta
yapılacak TCMB toplantısına dek faizlerde yatay bir seyir bekliyoruz. TCMB’nin
faiz indireceği beklentisi çok güçlü, bu sebeple kısa vadeli olarak %5.8
bileşik civarında gösterge tahvilde alım öneriyoruz.
· Aynı beklentiden
hareketle tahvil pozisyonlarının bir süre daha korunmasını
öneriyoruz. Yine de bireysel yatırımcı açısından mevduatın şu anda tahvillere
göre çok daha cazip olduğunu belirtelim. Orta vadede ise faizlerde az da olsa
bir yükseliş bekliyoruz. Bu nedenle tahvil yatırımcılarına, portföylerindeki
değişken faizli tahvillerin payını artırmalarını öneriyoruz.
· Eurobond piyasasında hafif kar satışları
sürüyor. Ancak bu satışların uzun soluklu veya genele yayılan bir satış
olmasını beklemiyoruz. Önümüzdeki dönemde global çapta faizlerin düşük
seyretmeye devam etmesi ve Türkiye’nin dış borçlanma konusunda rahat olması
sebebiyle Türk tahvillerine olan ilgi yüksek seyredecektir.
· 2020’den daha kısa
vadeli tahvillerin getirileri mevduat getirisinin altına düştü. Bu sebeple kısa
vadelerde satış önerimizi koruyoruz. Yatırımcıların kısa vadeli tahviller
yerine uzun vadelere girmeleri ile birlikte 2030 ve daha uzun vadeli
tahvillerde faizlerde bir miktar düşüş daha görebiliriz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder