Global
piyasaların odak noktasında 19 Haziran’daki ABD Merkez Bankası FED’in faiz
toplantısı ve sonrasında da FED Başkanı Bernanke’nin açıklamaları var.
Büyük resimde temelde FED’in parasal genişlemeden çıkışı konuşuyor olması ile
birlikte ECB Başkanı Draghi ve BOJ Başkanı Kuroda’nın son açıklamalarının
global merkez bankalarının likiditede kısıntıya gidebilme olasılığını ortaya
çıkardığı görülüyor. Ve bu da piyasalar genelinde soru işaretlerine neden
oluyor.
İfade
ettiğimiz gibi FED’in bu haftaki toplantısında çıkış stratejisinde zamanlama
sinyali verip vermeyeceği merak konusu. Geçtiğimiz hafta Wall Street
Journal’dan Jon Hilsenrath’ın, FED Başkanı Bernanke’nin bu haftaki toplantıda
piyasada oluşan kısa vadeli faiz artırımı beklentilerinde zamanlamaya yönelik
endişeleri sakinleştirecek yönde sinyaller verebileceğine yönelik ifadeleri
dikkat çekiciydi. Bernanke bir süredir varlık alım programında ayarlamaya
gidilmesinin FED’in daha erken bir zamanda kısa vadeli faizlerde artışa
gideceği anlamına gelmediğine vurgu yapıyor ancak piyasada bu konuda endişeler
var. Ayrıca Hilsenrath’ın bu hafta sonundaki son yazısı da FED öncesi dikkate
değer. Hilsenrath, FED’in bu hafta yapacağı ekonomik projeksiyonların, varlık
alım programında yavaşlatmaya gidilmesinde zamanlamaya yönelik indikatör olarak
izlenebileceğini ifade ediyor.
Diğer
taraftan dün FT’de yer alan makalede ise FED’in bu toplantıda parasal
genişlemeden çıkışa yakın olunduğu yönünde sinyaller vereceğine yönelik
ifadeler soru işareti yarattı. Güne yükselişle başlayan S&P 500 endeksi bu
makale ile baskı altında kalsa da sonrasında gelen tepkiyle %0.76 artıda
kapattı.
FED’e
yönelik soru işaretleri ve bu doğrultuda da ABD faizlerinde görülen artış
global piyasalar genelinde bir süredir soru işareti yaratıyor ve özellikle
gelişmekte olan ülke bono ve döviz kurlarında satış baskısının etkili olduğunu
gördük. Geçtiğimiz hafta Hindistan, Güney Afrika gibi gelişmekte olan para
birimlerindeki değer kaybı ön plandaydı. Bu doğrultuda FED'in varlık alım
hızının yavaşlatılması tartışmalarını sakinleştirici yönde mesajlar verip
vermemesi gelişmekte olan piyasalar açısından kritik öneme sahip. FED öncesi
bugün yurtiçinde TCMB PPK toplantısı izlenecek. Reuters ve Bloomberg
anketlerine göre piyasadaki genel beklenti, hem politika faizi olan haftalık
repo oranında hem de faiz koridorunun alt ve üst bandında herhangi bir
değişikliğe gidilmeyeceği yönünde. Ayrıca zorunlu karşılıklar tarafında da
değişiklik beklentisi yok.
Bu
sabah Japonya borsasında FED öncesi kar satışları etkili. Dün G-8 toplantısında
Japonya’nın son uyguladığı politikalara destek mesajı gelirken, Almanya
Başbakanı Merkel’in Japon Yenindeki zayıflamanın negatif etkilerine yönelik
vurguları dikkat çeti. Bugün ECB Başkanı Draghi bir konferansta konuşacak. İspanya
ve Yunanistan’da kısa vadeli ihaleler var. Veri tarafında İngiltere’de
enflasyon rakamları, Almanya’da yatırımcı güven endeksi ZEW anketi, ABD’de ise
konut verileri ile birlikte TÜFE rakamı takip edilecek. TÜFE’de hem manşet hem
de çekirdek rakamlarda sınırlı da olsa son üç aydaki ilk artış görülebilir.
Bu haftanın bir diğer önemli konusu da Haziran ayı
öncü PMI endeksleri. Çin PMI’larında resmi ve özel PMI endeksleri arasındaki
sapma soru işareti yaratıyorken Avrupa PMI’larında stabilizasyon sinyalleri
aranıyor. Her ne kadar Çin PMI’ı ve ABD’de 50’ nin altı daralma bölgesine geçen
ISM imalat endeksi soru işareti yaratsa da Avrupa’da Mayıs ayı PMI’larında
kayda değer ilerleme sinyalleri görülmüştü. Çarşamba günkü Eurogroup toplantısı
haftanın diğer önemli konularından biri.
ykb ytr
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder