11 Haziran 2013 Salı

Piyasalara Bakış

Bu sabah Japonya Merkez Bankası BOJ açıklamaları ön planda. BOJ’un tahvil piyasasındaki volatiliteye azaltmaya yönelik ek parasal tedbire gerek olmadığı yönündeki mesajları ile Yen’de değerlenme görülüyor ve buna paralel Japonya Borsası %1 ekside. Dün ABD tarafında ise S&P’nin ABD'nin kredi notu görünümünü 'negatif'ten 'durağan'a yükseltmesi ile birlikte güne olumlu yönde başlayan S&P 500 endeksi %0.03 eksiyle 1642’de yatay seviyede günü tamamladı. Haftasonu zayıf verilerle soru işareti yaratan Çin ise bugün de tatil nedeni ile kapalı.
 
Piyasalar genelinde Global Merkez Bankaları politikaları ön planda yer almaya devam ederken FED’in Haziran ayı toplantısında çıkış stratejisine yönelik zamanlama sinyali vereceği beklentisini ve Avrupa tarafında ise ECB’nin ek yeni adımlar atmayacağı yönündeki beklentileri hatırlatıyoruz. Bu doğrultuda da likiditeye yönelik soru işaretleri gündemde.

 
İfade ettiğimiz gibi Cuma günü açıklanan tarım dışı istihdam rakamı her ne kadar çok güçlü sinyaller içermese de beklenenden iyi yönde gelmesi FED’in parasal genişlemeden çıkış beklentilerine destek oldu ve birkaç haftadır zayıf verilerle satış baskısı altında kalan dolar endeksinde toparlanmayı sağlamıştı. Makro verilerden gelecek sinyallere vurgu yapan FED paralelinde makro verilerin öneminin arttığını ifade etmiştik. Bu doğrultuda dolardaki toparlanmanın kalıcı olup olmayacağı önümüzdeki dönemde açıklanacak verilere bağlı. Güçlü yönde sinyaller verecek makro verilerin FED’in çıkış stratejisi beklentilerine ve bu paralelde de orta vadeli güçlü dolar ve yüksek faiz temasına destek olabilir. Diğer taraftan oldukça zayıf yönde gelecek rakamlarda ise çıkış stratejisine yönelik beklentilere ara verilebilme olasılığı da gözardı edilmemeli bizce.
 
Bu konuya paralel olarak Wall Street Journal köşe yazarı Hilsenrath’ın son yazısında FED’in Haziran ayı toplantısında varlık alım hızında bu yılın sonunda yavaşlatmaya başlama yolunda olabileceğine yönelik sinyallerin verilebileceğine vurgu yapan ifadelerinin dikkat çekici olduğunu belirtelim.
 
Benzer şekilde dün FED’den Bullard’ın açıklamaları da dikkat çekiciydi. Bullard istihdam piyasası şartlarının geçtiğimiz yazdan bu yana iyileştiğini ve bunun varlık alımlarının yavaşlatılabileceğine işaret ettiğini; diğer taraftan şaşırtıcı derecede düşük enflasyon rakamlarının agresif varlık alım programının uzun süre devam ettirilebileceği anlamına geliyor olabileceğine vurgu yaptı. İfade ettiğimiz gibi FED’in çıkış stratejisinde zamanlamadan ziyade, bu konunun gittikçe daha fazla konuşulur hale gelmesi bizce daha önemli bir nokta.
 
ABD Merkez Bankası FED’in varlık alımlarında kısıtlamaya gidebileceğine dair sinyaller piyasalar genelinde bir süredir soru işareti yaratıyor ve özellikle gelişmekte olan ülke bono ve döviz kurlarında satış baskısının arttığını görüyoruz. Dün Hindistan ve Güney Afrika para birimlerindeki değer kaybı ön plandaydı. Gelişmekte olan piyasalar tarafında haftasonu Çin’de açıklanan ve zayıf sinyaller veren verilerin soru işareti yarattığını da not edelim.
 
Yurtiçinde teknik tarafta TL ve dolar bazlı grafiklerde kısa ve orta vadeli trend desteklerinin kırılmasıyla devam eden sert satış baskısının, haftanın ilk işlem gününde etkisini sürdürdüğünü gözlemliyoruz. Güne zayıf seyrin devamıyla başlayacak olan piyasada, seans içerisinde 75,000 ve 73,000 seviyelerini destek noktaları olarak izliyor olacağız. Seans içi yukarı atakların zayıf kalmasıyla birlikte devam eden düşüş trendinin tamamlandığı yönünde şu aşamada oluşmuş teknik bir sinyal bulunmuyor. 77,850 ara direnç noktası altında zayıf kalmayı sürdürecek olan endekste, yukarı yönlü bir tepki oluşumu için bu seviyenin aşılması gerekiyo.
 
Bugün yurtiçinde carı açık ve 1Ç büyüme rakamı açıklanıyor. Hafta genelinde ise ABD’de perakende satışlar, haftalık işsizlik başvuruları,  Michigan tüketici güven endeksi,  sanayi üretimi, ÜFE takip edilecek önemli veriler olarak sıralanabilir.
 
ykb ytr

Hiç yorum yok: