Geçen
hafta ECB Başkanı Draghi “güvercince” söylemleri ile öne çıkarken, ABD
tarafında istihdama yönelik veriler dikkatle takip edildi. Haftalık
işsizlik verileri 15.000 kişi düşüşle 330.000’e gerileyerek piyasa
beklentisinden daha iyi seviyede gerçekleşirken, dört haftalık ortalama da
349.000’e geriledi.
Tarım
dışı istihdam rakamına yönelik öncü gösterge olarak izlenen ve son aylarda istihdam
rakamı ile korelasyonu yüksek olan ADP verisine baktığımızda, Aralık ayında
238.000 kişi artışla beklentilerden (195.000) güçlü yönde gerçekleşerek pozitif
yönde sinyaller vermişti. ADP sonrasında tarım dışı isthdam beklentisinde
yukarı yönde revizyonlar olmuştu.
Fakat
Cuma günü açıklanan ABD’de Aralık ayı tarım dışı istihdam rakamı süpriz yaparak
piyasaların beklentiler ortalaması olan 197.000 seviyesinin çok altında
geldi. İşsizlik oranı da beklentilerin oldukça altında kaldı. Bu veriler
tapering’in hızı konsunda soru işareti yaratabilir. Nitekim son dönemde daha
yakından izlenmesi gerektiğini düşündüğümüz ve veri öncesi %0.4’ü geçmiş olan
ABD 2 yıllık bono faizlerinin veri sonrası %0.38’in altında gerilediğini
gördük.
Faizlerdeki
bu gerilemenin özellikle son dönemde olumsuz ayrışma göstermiş olan ve
içlerinde Türkiye’nin de bulunduğu gelişmekte olan ülkeler için kısa vadede
olumlu olduğunu düşünüyoruz. Fakat oluşan trendlerin değiştiğini söylemek için
bizce erken.
Bu
sabah Asya piyasalarında daha karışık bir seyir var. Hindistan artıda fakat Çin
borsalarındaki zayıflığın devam ediyor olması dikkat çekici.
Ayrıca
son günlerde dikkat çektiğimiz Japon Yenindeki değerlenme olasılığının devam
ettiğini düşünüyoruz. Nitekim Yen’in ABD doları karşısında 104’ün altına
gerilediğini not ediyoruz. Yen’in hızlı değer kazanmasının ise diğer piyasalara
olumsuz yansımaları olabileceğini tekrar hatırlatıyoruz.
Yurtiçinde ise politik gelişmelerle birlikte merkez
bankasının politika uygulamaları ön planda olmaya devam ediyor. Merkez
Bankası’nın kurdaki baskıyı hafifletmeye yönelik olarak devam eden döviz
satışları ön planda yer alırken, faiz tarafında herhangi bir sürpriz yapıp
yapmayacağı merak konusu. Merkez Bankasının 21 Ocak PPK toplantısı öncesinde 14
Ocak’ta açıklanacak cari açık rakamı makro tarafta ön planda olacak. Biz
TCMB’nin 21 Ocak toplantısında faiz arttırmama ihtimalinin daha fazla olduğunu
düşünüyoruz. Sert satış baskısı ile 2008 dipleri sonrasındaki uzun vadeli
yükselen trend desteğini kıran ve gelişmekte olan piyasalardan negatif yönde
ayrışan MSCI Türkiye endeksinde ise tepki yükselişleri gördük. Bu tepki
yükselişi özellikle ABD tarım dışı istihdam verisinden sonra arttı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder