5 Kasım 2012 Pazartesi

Amerika’da seçim sonrası yatırım fırsatları

Para Politikası:
İki adayın para politikaları arasında piyasaları etkileyebilecek en büyük fark, Romney’nin seçimi kazanması durumunda  Ocak 2014’te görev süresi dolacak olan Bernanke ile beraber çalışmayacağını belirtmesi. Bu, henüz fiyatlanmayan ve piyasa dinamikleri üzerinde ciddi etkileri olabilecek bir gelişme çünkü Bernanke şu an global piyasaları etkileyen hatta biçimlendiren genişlemeci para politikasının çok önemli bir aktörü. Romney’nin adaylarından(Glen Hubbard, John Taylor, Greg Mankiw) özellikle Taylor, Bernanke’ye göre çok daha şahin bir tutum sergiliyor ve bu kadar genişlemeci para politikalarını yanlış buluyor.  
 
Maliye politikaları:
Maliye politikalarında vergiler konusunda Obama $250.000 üzerinde geliri olan vatandaşlar için vergileri arttıracağını söylerken, Romney her kesim için vergi indirimi yapmayı öngörüyor. Romney devletin ekonomi üzerindeki etkisini azaltarak özel sektöre destek vereceğini ve vergi indirimleri getireceğini söylerken, Obama daha sosyal ve devletin etkinliğini arttıran politikalar benimsiyor. Bütçe kesintileri konusunda ise Romney Obama’ya göre daha agresif.  
 
Regülasyon:
Ekonomiyi etkileyecek önemli iki konu, Romney’nin Dodd-Frank regülasyonuna ve Obama’nın sağlık reformuna karşı olması ve bunları değiştireceğini taahhüt etmesi. Burada sağlık ve bankacılık sektörleri ciddi bir şekilde etkilenecektir.
 
Mali Uçurum:
‘Fiscal cliff’ olarak bilinen mali uçurum aslında, partilerin 2012 sonunda süresi dolacak olan vergi kesintileri ve efektif hale gelecek bütçe kesintileri üzerinde anlaşamamaları olasılığı. Bunun sonucunda 2013’de ekonomi ciddi bir biçimde daralabilir. (GDP’ye potansiyel negatif etkisi %3-4) Uzlaşı ihtimalinin düşük olmasının sebebi ise; Kongre’de Temsilciler Meclisi ve Senato’da yüksek ihtimalle farklı partilerin çoğunluk sağlayacak olması ve partilerin bu konulardaki görüş ayrılıkları. Cumhuriyetçiler vergi artışına karşıyken Demokratlar zengin kesim için vergi artışını savunuyor. Bütçe konusunda ise Cumhuriyetçiler bütçenin
genişletilerek devletin ekonomide etkin rol oynamasına karşıyken, Demokratlar daha sosyal bir devlet politikasından yana ve agresif bütçe kesintilerini desteklemiyorlar. Seçim sonucu her ne olursa olsun, mali uçurum riski sene sonuna kadar devam edecektir. Tahminler,Romney’nin kazanmasının mali uçurumun çözülmesinde daha etkili olacağı yönünde.
 
Borç Sınırı:
2011 yazında yaşadığımız, Amerika’nın notunun düşürülmesine ve  piyasalarda kaosa neden olan borç sınırının arttırılması tartışmaları tekrar gündeme gelecek. Aralık ayında bu limit tekrar dolacak ve yüksek ihtimalle şubat/mart aylarına kadar partilerin uzlaşarak bu limiti tekrar arttırmaları gerekecek. (Şu anki limit $16,394 trilyon)
 
YATIRIM FIRSATLARI:
Adayların politikalarını değerlendirdiğimizde yatırımcılar açısından en önemli soru, bu politikalardan hangi sektörler etkilenir ve nasıl yatırım yapılabilir? Enerji, sağlık, bankacılık ve savunma ilk bakışta en çok etkilenecek sektörler.
 
1-    BAŞKAN ROMNEY SENARYOSU:
 
- ENERJİ
Romney, petrol ve doğalgaz arama ve saha geliştirme çalışmaları üzerinde duracağını ve bu konulara önem vereceğini belirtirken; Obama petrol şirketlerine hükümet tarafından çok fazla destek sağlandığını, bu şirketlerin zaten fazlasıyla kar ettiklerini savunuyor ve bu desteklerin alternatif enerji kaynaklarına kaydırılmasını istiyor. Her ne kadar Obama, döneminde sondaj çalışmalarının artmış olduğunu savunsa da, bu çalışmaların büyük çoğunluğu özel alanlarda yapılmış, devlet topraklarında yapılan aramalar ve verilen lisanslar önemli ölçüde azaldı.
Romney aynı zamanda doğal gaz araştırması ve ihracatına oldukça sıcak yaklaşıyor. Amerika’da özellikle geçtiğimiz bir kaç sene içerisinde çok büyük doğalgaz rezervleri keşfedildiğinden dolayı fiyatlar gerilemişti. Doğalgaz ihracatında sadece bir şirketin(Cheniere) onay alabilmesini eleştiren Romney, bu konuya hız kazandırabilir 
Öneriler:
Transocean (NYSE:RIG): Transocean dünyada offshore sondaj çalışmaları(açık denizde, deniz dibinde petrol arama) yapan en büyük şirketlerden bir tanesi ve Nisan 2010’da Meksika körfezindeki petrol sızıntısı nedeniyle hissede büyük bir satış baskısı olmuştu. 2008 krizi öncesi $160’dan işlem gören hisse önce $90 seviyelerine, sızıntı sonrasında ise $40 seviyelerine kadar düşmüştü. Bu düşüşte körfezdeki bütün arama ve petrol çıkarma aktivitelerinin sızıntı nedeniyle uzun bir süre dondurulmasının da etkisi var.Şirketin 2013 tahmini P/E rasyosu 10, PEG rasyosu 0.8, piyasa değeri $16 milyar civarında. Her ne kadar bilançosunda borç yükü olsa da, global  enerji talebinin artmasıyla bu tarz konvansiyonel olmayan petrol arama çalışmalarına büyük ilgi var ve olmaya devam edecek gibi görünüyor. 
 Cheniere Energy, Inc (NYSE:LNG): Önümüzdeki günlerde gündeme daha fazla gelecek olan Amerika’dan dünyaya doğal gaz ihracatında Sabine Pass terminali ile ilk izni alan Cheniere hissesi bir sene içerisinde $4’dan $16 seviyelerine tırmandı. Amerika’da bulunan geniş rezervler ve ucuz doğal gaz fiyatlarından faydalanmak isteyen diğer şirketler de izin ve lisans başvuruları yapsalar da bu konuda Cheniere öncü konumda. 2010 senesinde JP Morgan’dan da yatırım alarak büyük altyapı yatırımları yapan şirketin hisse senedi oldukça spekülatif ve volatilitesi yüksek. Cheniere bilançosunda $2,5 milyar borç var, satışları ise sadece $270 milyon, ama sektör harekete geçtiği takdirde oldukça gelecek vaat eden bir hisse.  
Offshore sondaj yapan Noble Corp. (NYSE: NE), karada sondaj yapan Nabors Industries (NYSE:NBR) değerlendirilebilecek diğer şirketler.
 
- KÖMÜR:
Obama’nin çevreye duyarlı politikaları sonucunda oldukça gerilerde kalan ve geçtiğimiz sene büyük düşüş gösteren sektöre, Romney destek olacağını belirtti. İlk münazara sırasında da kömür sektörünü sevdiğini ve canlandıracağını belirten Romney’nin seçimi kazanması durumunda doğal gaz fiyatlarının da yüksek olmasının etkisiyle kömürde önemli bir canlanma görülebilir ve fazlasıyla satılmış olan kömür hisse ve ETF’leri 2013 başında iyi bir performans gösterebilirler. Bu konuyu daha önceki raporumuzda detaylı olarak incelemiş ve hisse olarak Peabody Energy (BTU) ile Consol Energy’yi(CNX), ETF olarak da Market Vectors Coal ETF: (NYSEArca:KOL ) önermiştik.
Peabody Energy (NYSE:BTU): Peabody dünyanın en büyük özel kömür şirketlerinden bir tanesi. Piyasa büyüklüğü yaklaşık $8 milyar, P/E rasyosu 12 (S&P P/E:14.30). 22 Ekim’de bilanço açıklayan şirket $2,06 milyar satış ve hisse başı $0,51 kar ile beklentilerin üzerinde rakamlar açıkladı, ayrıca 2012’nin toplamında da beklentilerden yüksek kar tahmininde bulundu. Bilançonun yanı sıra şirketin CEO’sunun yukarıda belirtilen sektörle alakalı olumlu açıklamaları dikkat çekiciydi. Ekim başından bu yana yaklaşık olarak %30 fiyat artışı olan hissede, bahsettiğimiz olumlu gelişmelerin bir kısmı fiyatlanmış durumda ancak temel hikaye devam ediyor ve 2013 ilk çeyreğinin kömür için olumlu geçeceği düşünüldüğünde geri çekilmeler alım fırsatı olarak değerlendirilebilir.
 
- SAVUNMA:
Obama’ya kıyasla çok daha şahin bir dış politika tutumu olan Mitt Romney, her ne kadar bütçe kısıtlamaları konusunda son derece agresif davransa da, özellikle savunma bütçesini arttırmayı hedefliyor. Şu an GDP’nin %3,5’ni teşkil eden savunma harcamalarını %4’un üzerine çıkarıp o seviyelerde tutmayı hedefleyen Romney, donanma için gemi yapımını da senede 9’dan 15’e çıkarmayı öngörüyor. Bu durumda savunma hisselerinin karlarında önümüzdeki senelerde %20’nin üzerinde artışlar görülebilir. Bilanço olarak sektörde oldukça yüksek miktarda nakit taşıyan şirketler olduğu için önümüzdeki günlerde M&A aktivitesinde de artış gözlenebilir. 
Öneriler:
Lockheed Martin (NYSE:LMT):  Askeri uçak  ve ilgili savunma teknolojilerinin tasarımı ve üretimi konusunda lider olan şirket, savunma sanayinin en önemli aktörlerinden. F-16 ve F-22 savaş uçaklarını üreten LMT, geçtiğimiz günlerde beklenenden iyi bilanço rakamları açıklamış ve 2012 sonu için tahminleri de yukarıya çekmişti. $30 milyar piyasa değeri olan şirketin P/E rasyosu 10,8, aynı zamanda düşük betası(0,7) ile önümüzdeki dönemde mali uçurum ve borç limiti kaygıları dolayısıyla volatilesi yükselebilecek piyasa koşullarında da korunabilecek bir hisse.   
General Dynamics (NYSE:GD): Savunma ve  havacılık şirketi olan GD ürünleri arasında silah sistemleri, havacılık, komünikasyon ve savaş araçları ve ordu için gemi yapımı bulunuyor. Bu hisseyi düşünmemizin ana sebebi artacak olan gemi yapım projeleri. $24,5 milyar piyasa değeri olan şirketin P/E rasyosu 10,33, temettü getirisi yaklaşık 3%.
Raytheon (NYSE:RTN), United Technologies (NYSE:UTX) diğer düşünülebilecek hisseler.
 
- FİNANS:
Barack Obama finansal kriz sonrasında ‘Dodd-Frank Act’i imzalayarak finansal sektör üzerine yeni regülasyonlar getirmiş, ayrıca bankaların prop-trading olarak bilinen kendi hesapları için piyasalarda risk alarak alim satim yapma yetkilerini kısıtlamak istemişti. Mitt Romney özel sektör ve bankacılık konusunda Obama’nin kısıtlamacı ve regülasyondan yana olan tavrının tersine bu regülasyonları değiştireceğini söylüyor. Bu, bankalar için özellikle de yatırım bankacılığı ayakları olan JP Morgan Chase ve Citi gibi şirketler için ve hedge fon endüstrisi için olumlu bir gelişme. Her ne kadar Romney münazaralar sırasında regülasyonların hepsini kaldırmayacağını söyleyerek bu konuda geri adım atsa da, Obama’ya oranla bankacılık konusunda çok daha serbest politikalar izleyecektir. (Kurucusu olduğu ve kariyerinin büyük kısmını geçirdiği Bain Capital de bir özel yatırım şirketi)
Öneriler:
Citigroup Inc. (NYSE:C)  Finans sektörünün hemen her alanında ve çeşitli ülkelerde faaliyet gösteren Citi, özellikle geçtiğimiz aylarda Amerika’da konut sektöründeki iyileşme  ve mortgage başvurularının artmasından olumlu etkilenmişti. Önümüzdeki günlerde de düşük faizler, ekonomi ve kredilerdeki göreceli iyileşme ve konut sektöründeki düzelme hisse için olumlu olacaktır. Citi’nin önümüzdeki seneki P/E rasyosu 8,20, Basel III Tier 1 common equity rasyosu 8,6 ile oldukça güçlü. 
 Diğer hisse alternatifleri; JP Morgan(NYSE:JPM) , Wells Fargo (NYSE:WFC) 
ETF: SPDR Financial Select Sector ETF(NYSEArca:XLF):  Spesifik banka hissesi riski almak istemeyen yatırımcılar için XLF iyi bir seçenek. Likiditesi oldukça yüksek olan bu fonda, yukarıda belirtilen hisseler belli ağırlıklarda bulunuyor. (%5,7 Citi, %8,6 Wells Fargo, %8,36 JPM) Fon içindeki hisselerin ortalama P/E değeri ise 12,31 (S&P 500 Endeks P/E:14,28)  
iShares Dow Jones U.S. Financial Sector Index ETF (NYSEArca:IYF) de diğer bir alternatif.   
 
 
2-    BAŞKAN OBAMA SENARYOSU
 
- ALTERNATİF ENERJİ:
Obama, yeşil enerji projelerinin en büyük destekçilerinden ve güneş ve rüzgâr enerjisi gibi gelişmekte olan alternatif enerji sektörlerine devlet desteğini savunuyor. Romney ise çevre kirliliği konusunda Obama’dan daha az duyarli ve yeşil enerjiden çok kömür ve petrol sektörlerinin desteklenmesinden yana, ayrıca rüzgar enerjisine verilen bazı destekleri keseceğini söylüyor.Bunun yanında Romney, Obama`nin benimsediği, 2007 yılında çıkan ‘Energy Indepence and Security Act’ çerçevesinde üreticilerin kullanılacak olan benzine belli miktar etanol karıştırma zorunluluğunu kısmen desteklediğini belirtti. Yani önümüzdeki dönemde kısa vadede mısır fiyatlarında etanolden dolayı bir değişiklik olmasa da(Amerika’da mısır hasatının %40’i etanol yapımında kullanılıyor), Romney bu destekleri uzun sürdürülmemesi gerektiğini savunuyor. Romney’nin bu konuda verdiği kısmi destek seçim için verilmiş bir söz olabilir.
Öneriler:
First Solar (Nasdaq:FSLR) İnce film halinde solar modüller tasarlayıp üreten ve dünyadaki en büyük güneş enerjisi şirketlerinden birisi olan First Solar hisseleri 2011 başlarında $150’dan işlem görürken geçtiğimiz sene çok ciddi bir düşüşle $15’a kadar indi ve geçtiğimiz çeyrek bilançosundaki beklenenden yüksek kar rakamı ile beraber toparlandı.
FSLR stratejisini yenileyerek, solar yatırım projeleri geliştirerek satmak konusuna daha çok eğileceğini de belirtmişti.  Bu sektörde düşen fiyatlar nedeniyle daralan marjlar, kriz dolayısıyla özellikle Avrupa’da iptal edilen devlet destekleri ve Çin’deki üreticilerin rekabetçi fiyatları, 2011 ve  2012 senelerinin çok zor geçmesine neden olmuştu.
Alternatif enerjide düşünülebilecek diğer hisseler: Sunpower(Nasdaq:SPWR)-Güneş enerjisi , Fuel Systems (Nasdaq:FSYS)-Temiz yakıt teknolojileri,
Hisse spesifik risk almak istemeyen yatırımcılar için  PowerShares WilderHill Clean Energy ETF (PBW)
 
- SAĞLIK VE SİGORTA:
Obama sağlık reformu eğer başkan seçilmezse yürürlükte olacak ve bunun sonucunda daha fazla Amerikalı özel sigorta kapsamına girmek durumunda kalacak. Bu sağlık sigortası şirketleri için çok açık bir şekilde büyük bir olumlu etken. Ayni zamanda hastanelerde acil servisi kullanıp para ödemeyen vatandaş sayısı da oldukça azalacak ve hastane karları artacak.
Başkanlık yarışı boyunca Tenet Healthcare (NYSE:THC), Community Health Systems(NYSE:CYH) ve HCA Holdings (NYSE: HCA) gibi sağlık sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin hisseleri Obama’nın yarıştaki performansına paralel ve yüksek oynaklıkta hareket etmiş, hatta Obama’nın ilk münazarada oldukça kötü performans göstererek geriye düştüğü zamanda da satış baskısı altında kalmıştı. Dolayısıyla seçim sonrasında da Obama’nın kazanması durumunda bu grup en çok etkilenecek hisselerin başında gelecektir.
UnitedHealth Group (NYSE:UNH) da sağlık sigortasının yaygınlaşmasından direk faydalanabilecek bir şirket.  
ETF olarak önerimiz likiditesi yüksek olan; Health Care Select Sector SPDR (NYSEArca:XLV)
 
- ALTYAPI:
Obama’nın ekonomiyi canlandırma konusunda en çok ön plana çıkardığı faktörlerden bir tanesi yol, köprü gibi alt yapı yatırımları idi. Her ne kadar başkanlığı döneminde bu projelerden bir kısmının Cumhuriyetçiler tarafından engellendiğini savunsa da önümüzdeki dönemde altyapı yatırımları Obama’nın ekonomi politikalarında ön planda yer alacak gibi görünüyor. Romney ise konut yapımı ve ulaşım altyapı harcamaları konusunda olumlu bir yorum yapmazken, bu sektörlere destek veren programlarda kısıntılar yapması oldukça muhtemel.
Altyapı projelerindeki artış Jacobs Engineering Group (NYSE:JEC) ve Foster Wheeler AG (NYSE:FWLT) gibi büyük inşaat, mühendislik şirketlerini oldukça  olumlu etkileyecektir. Bunun yanında altyapı ile ilgili hisseler düşünüldüğünde,  Amerika’da iyiye giden konut sektörünü de göz önüne alarak, bu sektörden de destek bulacak hisseler seçmek mantıklı olacaktır. Burada her ne kadar 2012’de beklenen performansı gösteremese de kompozit ve yapı malzemeleri şirketi Owens Corning (NYSE: OC) iyi bir seçim olabilir,  Vulcan Materials (NYSE: VMC) ve büyük perakende zinciri Home Depot (NYSE:HD) da diğer alternatifler.
 
 Seçim sonrası riskler:
Her ne kadar yukarıda seçim sonuçlarından olumlu etkilenebilecek sektörlere yatırım fırsatlarını tartışsak da, kısa vadede global piyasaları baskı altına alabilecek aşağıdaki riskleri de göz önüne almak gerekiyor. Aşağıdaki olumsuz faktörlerin gerçekleşmesi durumunda piyasalarda görünüm oldukça hızlı bir şekilde bozulabilir. Yüksek likidite dolayısıyla bazı varlıklarda biriken ve kalabalıklaşan pozisyonlardan yatırımcıların toplu çıkışları, sert fiyat hareketlerine ve yüksek volatiliteye sebep olabilir. 
-       Mali uçurum konusunda anlaşmazlık durumunda Amerika ekonomisine gelebilecek %4’e yakın yükün dünya piyasalarını ve global ekonomiyi ciddi biçimde etkilemesi.
-       2013 başında borç limiti konusunda partiler arası uzlaşmanın gecikmesi durumunda Amerika’nın kredi notunun düşürülmesi olasılığı ve bu konunun piyasalarda yaratacağı türbülans. (Geçtiğimiz yaz aylarında benzerini yaşadığımız durum sonrasında S&P endeksinde %9 civarında düşüş yaşanmıştı)
-       Borç sınırı ve mali uçurum gerginliğinin ve belirsizliğinin yatırımcı psikolojisi üzerinde olumsuz etkisi
-       Vergiler konusundaki anlaşmazlıklar ve genel belirsizlik sonucunda şirketlerin büyüme, işe alma konusunda çekimser davranması ve bu durumun genel tüketici davranışına yansıması.
Bernanke’nin 2014 veya daha öncesinde görevden ayrılması.

Hiç yorum yok: