4 Haziran 2014 Çarşamba

Piyasalara Bakış


5 Haziran ECB toplantısı öncesinde yeni zirve seviyelerini gören gelişmiş ülke hisse senetlerine baktığımızda küresel risk barometresi olarak da izlenen S&P 500 endeksi yeni rekor seviyeler gördü. Diğer taraftan Mart sonlarından itibaren daha olumlu performans gösteren olan gelişmekte olan ülke hisse senedi piyasalarının gelinen seviyelerde zorlanmaya başladığını görüyoruz.

Haftanın ve belki de son ayların en önemli makro beklentisi  5 Haziran’da yapılacak ECB toplantısı. Ana hatlarıyla üç senaryonun sözkonusu olabileceğini düşünüyoruz. Faiz indirimi, yeni bir LTRO-ABS alımı ve üçüncü olarak da geniş kapsamlı tahvil alım programı. Bu toplantıda faiz indirimi ve gerkirse diğer ikisinin de gelebileceğine yönelik sinyallerin verileveileceğini düşünüyoruz. Dolayısıyla ECB toplantısından piyasalar adına ufak bir hayalkırıklığı gelebeileceğini düşünüyoruz.
Gelişmiş ve gelişmekte olan ülke döviz volatilitelerinin düşük seyretmeye devam etmesi,  ABD faizlerindeki geri çekilme ve ECB ve BOJ’dan ek adım beklentisi Mart ortalarından itibaren etkili olan yükselişlere destek olan ana faktörler. Ancak küresel döviz volatilitesinin 2007 yazından beri en düşük seviyeye gerilemiş olması burda çok fazla marj kalmadığını ve potansiyel bir volatilite artışına karşı tedbirli olunması gerektirdiğini düşündürüyor. Bu bağlamda kur ve hisse senedi volatiliteleri düşük kalmaya devam ederken, bono volatilitelerinin arttığını görüyoruz. Dün sabahki yorumumuzda da değindiğimiz gibi: “Ayrıca gelişmekte olan ülke döviz kurlarında birkaç gündür yaşanan satış baskısı bizce yakından izlenmeli.”
Daha orta ve uzun vadeye beaktığımızda ise ABD’de enflasyonun önümüzdeki dönemde, yavaş yavaş daha fazla konuşulacağını ve zaman içinde piyasalar açıaından en önemli gündem maddesi haline geleceğini düşünmeye devam ediyoruz. 
Yurtiçinde TL’deki seyir ve TCMB’nin para politikası, önceki haftaki faiz indirimi sonrasında (haftalık repo oranını 50 baz puan indirimle %9.50’ye çekti), faiz indirimlerine devam edip etmeyeceği ön planda olan ana konular olmaya devam ediyor. 24 Haziran TCMB PPK toplantısı öncesinde TCMB ortalama fonlama maliyetinin gerilemeye devam ederek dün de %9.50’ye kadar geldiğini not ediyoruz.
Dün açıklanan verilere göre, Mayıs ayında Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) aylık %0.4 arttı. Geçen ayların aksine manşet enflasyondaki artış piyasa beklenti ortalaması olan %0.5’in altında oldu. Böylece TÜFE’deki yıllık artış Nisan ayındaki %9.38 seviyesinden (Mart’ta  %8.39 idi) %9.7’ye yükselmiş oldu. Yıllık manşet TÜFE için bu seviyenin tepe olması ve yıllık enflasyonun yıl sonuna kadar %8’ler civarına gerilemesi olası.
Detaylara baktığımızda, önceki iki ayın aksine, gıda ve alkolsüz içeceklerdeki aylık %1,4’lük düşüşün manşet enflasyonun beklentilerden iyi gelmesinde önemli rol oynadığını görüyoruz. Diğer ana harcama gruplarına baktığımızda Mayıs ayında lokanta ve otellerde %1,11, eğitimde %0,99, sağlıkta %0,98, çeşitli mal ve hizmetlerde %0,49 artış gerçekleştiğini görüyoruz.  Öte yandan . gıda ve alkolsüz içeceklerde %1.35, ulaştırmada  %0,50, ev eşyasında %0,16, alkollü içecekler ve tütünde %0,15, haberleşmede ise %0,11 düşüş gerçekleştiğini görüyoruz.
Özel kapsamlı TÜFE göstergelerinde ise biri hariç (A) tüm endekslerde yıllık bazda artış var.  Hatırlatmak gerekirse, bundan önceki üç ayda dokuz göstergenin dokuzunda da yıllk artış vardı.
Bu sabah Moody's reyting şirketinin  11 Türk bankasının kredi notlarında değişikliğe gitmesi haberinin piyasada kısa vadede sınırlı olumsuz bir etkisi olabileceğini düşünüyoruz. Dün sabahki yorumumuzda da değindiğimiz gibi: “Ayrıca gelişmekte olan ülke döviz kurlarında birkaç gündür yaşanan satış baskısı bizce yakından izlenmeli.”

Hiç yorum yok: