Merkez Bankası 2012’ye, peşpeşe yaptığı yüklü ve doğrudan
müdahalelerle, Başkan Erdem Başçı’nın 2012’de en çok kazandıracak para
biriminin TL olacağı yönündeki açıklamalarıyla hızlı başladı. FED’in politika
faiz oranını değiştirmemesi ve 2014 dördüncü çeyreğine kadar rekor seviyede
düşük tutma kararı, piyasa oyuncuları tarafından parasal genişleme sinyali
olarak algılanan açıklamalarıyla Euro/dolar paritesi 1.29'dan 1.31'e tırmandı.
Bunun da etkisiyle TL yılbaşından bu yana dolar karşısında %5 değer kazandı.
Aralık ayında piyasaya 489 milyar
Euro likidite sağlayan ECB’ye geri dönen paranın, banka bonolarının itfalarıyla
piyasaya dönmesi bekleniyor. ECB ikinci hamlesini 28 Şubat’ta yapacak.
Açıklamalara göre krediyi, Şubat ayında yapılacak ihalede 2 katına
çıkaracak. Likiditenin artacağı bir ortamda, dövize karşı TL değer kazanacak
ancak, Türkiye için enflasyon ve cari açık risk oluşturmaya devam edecektir.
2011 ilk dokuz aylık dönemde TL hem
dolar hem de euro karşısında değer kaybetti. 2011 yılbaşından bu yana TL dolar
karşısında %22,8 değer yitirirken, Euro’ya karşı da yaklaşık %18,9 değer
kaybetmiştir. 2011’de net karları olumsuz etkileyen döviz hareketleri 2012 ilk
çeyreklik dönemde mevcut seviyesini koruyabilirse, IMKB’de döviz açığı yüksek
olan Şirketlerin kur farkı geliri yazmasını sağlayacaktır.
2011 üçüncü çeyreğinde kur farkı
etkisinin net karlarının %53,1’i civarında olduğunu, 2011 tahmini mali
tabloları üzerinden yaptığımız hesaplamada ise kur farklarının net karlarının
%42,1’i civarında olacağını öngörmekteyiz. Örnek olarak aldığımız
hisselerde 2011 tahmini kur farkını hesapladık. Şirketlerin son mali
tablolarındaki FX pozisyonlarını baz alarak, ABD$=1,7757, Euro=2,3426 olduğu
varsayımıyla 2012 ilk çeyrek kur geliri/gideri tahmin ettik.
gedik yatırım
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder