Yabancı gözünde tedirginlik açısından ilk sırada Suriye'ye kara harekatı yatıyordu fakat Suriye konusunda şubat ortasındaki Münih toplantısı sonrası davranışlardan yabancıların anladığı ve algılağı, Türkiye’nin –özellikle de Rusya ile yaşanan sorundan dolayı- kendisini NATO sistemine bağladığını ve ABD liderliğindeki koalisyon ya da daha iyisi NATO kararı olmadan bir Suriye kara harekatı riskinin artık endişe kaynağı olmadığı yönündedir. (Murat Yetkinde bunu yazısında belirtmiş).
Geriye kalan belirsizliklerimiz nedir diye baklarsak,
1- Merkez Bankası Başkanı,yönetim kurulu üyeleri ve para politikamız. Bildiğimiz üzere TCMB başkanı sayın Başçı'nın görev süresi 19 Nisan'da doluyor ayn zamanda MB para kurulunundaki 5 üyenin üyelikleri de doluyor. Başcı'nın yerine kim olabilir konuşulmasından Başçı devam edebilere doğru bir yaklaşım olduğundan bahsediyor Ankara çevreleri. Bu durumda para politikamızda ciddi bir değişiklik olmayacak.
2- Hazine Müşteşarlığı uzun bir süredir boşta, görevi vekaleten Cavit Dağdaş yürütüyor, atamanın halen yapılmaması da neden sorusununu beraberinde getiriyor,
3- Özel şirketlere el konulabilir mi ? her ne kadar hükümet tarafından reddedilse de Özel bir bankanın kamulaştırılma ihtimalinin yetkililerce belirtilmesi tedirginlik yaratmış.
4- Büyük şehirlerde terör eylemleri ve bunlarla bağlantılı bazı büyük spor organizasyonlarının Türkiye'den çekilmesi
Bu belirsizlilklerin dilllendirilmesine karşın,halen dolar/tl kurunun 2,90- 3,00 bandında salınması, BIST-100 endeksinin 70,000- 75,500 seviyelerinde git gelleri ve EM'lerden pozitif ayrışmamız, belirsizlikerin azaltıldığı bir ortamda hem kurun daha rahat nefes almasına hem de BIST-100'un kıramadığı dirençlerini kırmasına yardımcı olacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder