1 Eylül 2014 Pazartesi

Baki Atılal Güncel Yorum...DÜNYA DÖNÜYOR


DÜNYA DÖNÜYOR..

 

Kısa bir dünya turu yapalım ve neler oluyor göz atalım. Japonya'da enflasyon sabit ama tüketim ve firma operasyonları zayıf ve zayıflamaya devam ediyor. Perakende satışlar 0,5% gerilerken, ortalama reel ücret düştüğünden dolayı hane halkı harcamaları %5,9 gerileme gösteriyor. Bu hem bütçe performansını hem de 2.tur vergi artışını zora sokuyor.


 

Ukrayna-Rusya hattındaki gerilim devam ediyor. Putin'in dediği gibi Ukrayna sınırında kaybolmak çok kolay ki, sürekli bir gir-çık durumu var. Hafta sonu AB zirvesinde Rusya'ya Ukrayna’nın doğusundan çıkmak için 1 hafta süre verildi. Çekilmediği takdirde ambargoların arttırılacağı ve finans ile enerjiyi de kapsayacağı belirtilirken, İngiltere'nin Rusya'nın Bankalar arası işlem sistemi SWIFT'ten çıkarılmasını talep edeceği haberleri durumun ciddiyetini artırdı.

 

Çünkü Rusya'yı uluslararası finans sistemine bağlayan temel unsurlardan biri SWIFT sistemi. Enerji tarafındaki ambargo teknolojik kaynaklı olunca Ruslar buna Almanlar bize teçhizat satmazsa bizde G.Kore ve Çin'den alırız, Alman şirketlerin zora düşmesi ile Almanlar uğraşır karşılığını verdi. 4 – 5 Eylül’de yapılacak NATO Liderler zirvesinde de Ukrayna-Rusya krizini ve Ukrayna'nın NATO’ya üyelik başvurusu ana gündem. Bu arada dün Putin'in Rusya'nın nükleer gücüne dikkat çekmesi de hafife alınmamalı.

 

Ve Avrupa; Draghi'nin Jakcson Hole'daki açıklamalarıyla Bu Perşembeki toplantıdan herşey gelir beklentisine girilmesi euro/dolar'ın 1,31'lere gerilemesine, gelişmekte olan ülkeler başta olmak üzere piyasalarda bahar havasının esmesine neden olmuştu. Ne de olsa Enflasyon yine beklentiden düşük gelirse daha fazla adım atarız açıklaması da gelmişti. Fakat cuma günü gelen manşet enflasyon hedefin çok uzağında ama beklentiler dahilinde geldi. Çekirdek enflasyon ise %0,8'den %0,9'a yükseldi. Veri geldiğinde paritedeki hareket 30 bps kadar oldu ki bu da bize euro/dolar'da trendin ve beklentilerin düşüş yönünde olduğunu gösteriyor.

 

Çekirdek enflasyondaki artış sonrası ECB'nin acil bir Varlık alım programı ( özel sektör tahvil alımı )  ve QE programı açıklamasının aciliyeti kalmadı ki, Bu da zaten DAX'ın realizasyon göstermesinden de anlaşılabilir.

 

Zaten QE'yi bu toplantıda yine de beklemiyordum çünkü; alt yapısı hazır değil ( hukuki belirsizlik halen devam ediyor) , Almanya hala karşı çıkıyor, TLRTO'nun sonuçlarını görmeyi bırakın daha kendisi başlamadı, Bankacılık stress sonuçları gelmedi. Deflasyon sinyallerine set çekmek için mevduat ve refinansman faizlerinde 10 bps indirim ise cepte.

 

ABD tarafında ise işler yolunda hedefe doğru ilerleniyor. Çıkış stratejisinin de uzun vadeli faizlerin sert yükseliş yaşanmayacağına izin vermeyeceğine güven tam. 2Ç14'deki %4,2'lik büyümede stokla beraber özel sektör sabit sermaye yatırımlarını da görüyoruz. 3Ç14'e de güçlü girdiler, Dayanıklı mal siparişlerindeki artışta tek seferlik boeing siparişlerinin yanında yatırım tarafındaki artışa dikkat etmek lazım. Doğal olarak yatırım tarafının bu olumlu seyri istihdam piyasasına da olumlu yansımaya devam edecektir.

 

Şimdi içe dönelim. Cumhurbaşkanımızı seçtik,  yeni başbakanı ve kabinesini öğrendik. Süpriz yok. Ekonomi yönetimi kaldığı yerden devam ediyor. Piyasalar istediğini aldı diyebiliriz. Ama ben Numan Kurtulmuş'un Başbakan Danışmanları arasında yer almasını önemsiyorum. Çünkü Numan kurtulmuş ve zeybekçi ikilisi TCMB'nin faiz indirimi yaparak büyümeye destek vermesini istiyorlar ki artık Numan bey daha aktif bir görevde. Babacan - Şimşek ikilisi kur ve faiz üzerinden, Kurtulmuş-Zeybekçi ikilisi ihracat ve yerel sanayiyi güçlendirme derdinde olacaklardır.

 

 

 

TCMB'nin faiz kararı için ise kısaca ;  enflasyondan korkuyor ve hükümete ithalata izin ver gıda fiyatları düşsün diyor, bankaların kredi kanalı faizi olan üst bant indirimi içinse hükümete  kötü senaryosundaki oranı indirsinler işte diyerek topu bankaların sahasına bırakıyor, Cari açıkta iyileşmeden ise Orta Doğudaki karışıklıktan dolayı metinden çıktığını ve büyümede %4 hedefinin bence gündemden düştüğünü görüyorum.  (Dış ticaret açığından Orta Doğu'daki kaybı AB telafi etmiş görünüyor ama onun hızında %15'den %11'e gerileme olduğuna dikkat çekerim ki devam eden süreçte AB büyümesi daha da yavaşlayacak, değerli dolarla değer kaybeden euro birleşince açığımız bundan olumsuz etkilenecek).

 

Sonuçta enflasyon, büyüme, dış denge ya da küresel likidite koşulları gibi faktörler yerine simetriden indirim yapılmış!!

Hiç yorum yok: