Dün
piyasa beklentilerinin altında kalan ABD perakende satışlar verisi ön
plandayken veri ile birlikte ABD faizlerinin geri çekildiğini gördük. Hisse
tarafında ise yeni rekor seviyesini gören Dow Jones sanayi endeksi ve S&P
500 endeksinde dün sınırlı yükselişler vardı. Bir süredir S&P 500’den
göreceli olarak kötü performe eden teknoloji hisseleri ve küçük ölçekli
hisselerde bu hafta gördüğümüz toparlanma S&P 500’deki yükselişe destek
olmuştu. Ancak dün S&P 500 endeksi %0.04 artıda 1897 seviyesinden günü
tamamlarken, Russell 2000 (%1.1 düştü) ve Nasdaq’ın ( %-0.33) direnç
seviyelerinden tekrar satış baskısı ile karşılaştığını gördük. Bu doğrultuda bu
iki sektördeki seyrin piyasa geneli için de belirleyici olabileceğini, ABD
hisse senetlerinde tepe formasyonu oluşup oluşmadığını izlediğimizi belirtelim.
Gelişmekte
olan piyasalara baktığımızda ise MSCI GOP endeksinin zayıf veri ile gerileyen
ABD faizleri ile birlikte dün dolar bazında %0.65, MSCI Türkiye endeksinin ise
%0.48 yükseldiğini takip ettik. Bir süredir ifade ettiğimiz gibi küresel piyasa
ortamı gelişmekte olan ülkeler lehine olmaya devam ediyor . Hisse senedi
piyasalarında MSCI GOP endeksinin ABD faizlerindeki geri çekilme ile nispeten
daha olumlu performans göstermeye devam ettiğini görüyoruz. Gelişmiş ve
gelişmekte olan ülke döviz volatilitelerinin düşük seyretmeye devam etmesi bu
görünüme destek oluyor. Fakat küresel döviz volatilitesinin 2007 yazından beri
en düşük seviyeye gerilemiş olması burda çok fazla marj kalmadığını ve
potansiyel bir volatilite artışına karşı tedbirli olunması gerektirdiğini
düşündürüyor. Böyle bir olası volatilite artışının diğer varlık sınıflarında da
bir düzeltme hareketine sebep olabileceğini düşünüyoruz. Bu bağlamda özellikle
Yen’deki olası bir değer artışını tetikleyebileceğini düşünüyoruz.
Bu
sabah ise Asya piyasalarında karışık görüntü hakim. Gün içinde makro tarafta
ABD ÜFE verisini (beklenti:%+0.2 önceki:%+0.5), İngiltere enflasyan ve istihdam
raporunu takip ediyoruz. ABD’de açıklanan makro verilerin toparlanmanın hızı
konusunda vereceği sinyalleri buna paralel de ABD faizlerindeki seyri izlemeye
devam ediyoruz. Bu doğrultuda Nisan ayı tarım dışı istihdam rakamı gibi son
açıklanan birçok makro verinin güçlü sinyaller içerse de enflasyon
beklentilerini hareketlendirecek derecede güçlü olmaması ön planda olan en önemli
konuydu ve bu doğrultuda da ABD faizlerinin geri çekildiğini görmüştük. Ancak
daha önce de dikkat çektiğimiz gibi ABD’de enflasyonun önümüzdeki dönemde, en
önemli gündem maddesi olmasa bile, yavaş yavaş daha fazla konuşulacağını
düşünüyoruz. Bu doğrultuda beklentileri aşan Mart ayı enflasyon rakamı
sonrasında Perşembe günü açıklanacak Nisan ayı enflasyon rakamından gelecek
sinyaller piyasalar geneli için önemli olabilir.
Hatırlatmak
gerekirse geçtiğimiz hafta FED Başkanı Yellen’ın açıklamaları güvercince yönde
kalmaya devam ederken, ECB Başkanı Draghi’nin açıklamaları ön plandaydı.
Draghi’nin gerekirse Haziran ayında adım atılabilir yönündeki ifadeleri ile
birlkte Haziran ayında faiz indirimine yönelik beklentilerin güçlendiğini
görmüştük ve euro değer kaybetmeye devam etmişti. Bu doğrultuda dün
Bundesbank’ın ECB’nin gerekirse ek önlem almasına karşı çıkmayacağına dair
haberlerin de bu görüntüyü destekler nitelikte olduğunu söyleyebiliriz.
Yurtiçinde ise dün cari açık rakamını takip ettik.
Cari açık Mart ayında 3.2 milyar dolar ile piyasa beklentilerine (3.3 milyar $)
yakın seviyede gerçekleşti (12 aylık cari açık 59.9 milyar dolar
seviyesinde) TCMB Başkanı Başçı’nın önümüzdeki aylarda faiz indirimine
sinyal veren, kısacası güvercince ifadeler içeren geçen haftaki açıklamaları en
önemli gündem maddesi olmaya devam ederken geçen hafta açıklanan ve piyasa
beklentilerinin üzerinde kalan Nisan ayı enflasyon rakamlarının soru işareti
yarattığını gördük ki açıklanan rakamlar para politikasında gevşemeye yönelik
ciddi sinyaller gelme ihtimalinini azaltabilecek yöndeydi. Baz etkisi nedeniyle
önümüzdeki aylarda yıllık manşet TÜFE enflasyonunda çift haneli rakamlar
görmemizin olası olduğunu düşünüyoruz. Yine de TL’nin değer kazanması ile
birlikte yüksek enflasyon verisine rağmen piyasada TCMB’den indirim
beklentilerinin arttığını görüyoruz. Diğer taraftan MSCI’ın bu gece 00:00’dan
sonra yarı yıl endeks güncellemelerini, ayrıca 10 Haziran’da ise MSCI
piyasa endeks revizyonlarını (Güney Kore, Tayvan) açıklayacağını not edelim .
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder