9 Ocak 2014 Perşembe

Piyasalara Bakış


Yarın açıklanacak tarım dışı istihdam rakamı öncesinde dün Aralık ayı FOMC toplantı tutanakları ve ADP istihdam rakamları ön plandaydı. ADP istihdam rakamı Aralık ayında 238.000 kişi artışla beklentilerden (195.000) güçlü yönde gerçekleşirken, tapering” takvimine yönelik detayların arandığı FED tutanaklarında ise sürpriz bir ifade yoktu.
Tarım dışı istihdam rakamına yönelik öncü gösterge olarak izlenen ve son aylarda korelasyonu yüksek olan ADP verisinin güçlü sinyaller vermesi ile ABD faizlerinin (özellikle %0.4’ün üzerine çıkan 2 yıllık faizler dikkat çekiciydi) yükseldiğini, doların ise güçlendiğini gördük. S&P 500 endeksi ise istihdam rakamları öncesinde yatay seyirle günü %0.02 ekside 1837 seviyesinden tamamladı.  Küresel risk barometresi olarak izlenen ve 2012 sonlarından itibaren etkili olan yukarı trend direnç bölgesini test eden S&P 500 endeksinin, büyüme yönlü fiyatlamalarla güçlü yukarı trendine devam ettiğini görüyoruz.

2014 yılına kar satışları altında başlayan hem gelişmiş hem de gelişmekte olan piyasalarda bu sabah Japonya borsasında kar satışları etkili olmaya devam ediyor. Japonya Borsası %1.5 ekside. Diğer  taraftan Çin’de TÜFE rakamı beklenenden daha soft yönde gerçekleşirken Çin Borsası %0.4 ekside.
Bugün ECB toplantısı sonrası Draghi açıklamaları ve ABD’de haftalık işsizlik maaşı başvuruları ve “Alcoa” finansalları ile birlikte ABD’de başlayacak dördüncü çeyrek bilanço sezonu piyasaların geneli için günün en önemli konuları olarak sıralanabilir. 
Gelişmekte olan piyasalar tarafında mevsimsellik gereği para girişi olasılığı olsa da, ABD’de açıklanacak makro verilerin özellikle kırılgan ve bazı içsel dinamikleri nedeni ile ayrışma olasılığı yüksek olan bazı gelişmekte olan piyasalar için volatilite yaratma olasılığının daha da yükseldiği söylenebilir.
Bu doğrultuda da yarın açıklanacak ABD tarım dışı istihdam rakamı ise, tapering’e başlayacağını açıklayan FED sonrasındaki en önemli veri olarak öne çıkıyor. Veride beklentiler ortalama 195.000 seviyesinde şekilleniyor. Çok güçlü rakamlar güvercince tapering’e ve bu doğrultuda da düşük faiz politikasına yönelik soru işareti yaratabilir ki verim eğrisinde kısa taraftaki gelişmeleri izlediğimizi hatırlatalım. 
Kısacası rekor seviyelerde bulunan bir çok benchmark endekslerle birlikte, Aralık başlarından beri ifade ettiğimiz gibi hem gelişmiş hem de gelişmekte olan piyasalardaki riskli varlıklara yönelik daha temkinli bir duruşun daha uygun olabileceğini düşünmeye devam ediyoruz. Ayrıca önümüzdeki haftalarda özellikle Japon Yeninin değerlenme olasılığı olduğunu ve Yen’in değer kazanmasının ise diğer piyasalara olumsuz yansımaları olabileceğini düşünüyoruz.
Yurtiçinde ise politik gelişmelerle birlikte merkez bankasının politika uygulamaları ön planda olmaya devam ediyor.  Merkez Bankası’nın kurdaki baskıyı hafifletmeye yönelik olarak devam eden döviz satışları ön planda yer alırken, faiz tarafında herhangi bir sürpriz yapıp yapmayacağı merak konusu. Merkez Bankasının 21 Ocak PPK toplantısı öncesinde 14 Ocak’ta açıklanacak cari açık rakamı makro tarafta ön planda olacak. Sert satış baskısı ile 2008 dipleri sonrasındaki uzun vadeli yükselen trend desteğini kıran ve gelişmekte olan piyasalardan negatif yönde ayrışan MSCI Türkiye endeksinde ise tepki yükselişleri görsek de, endeks satış baskısı altında kalmaya devam ediyor. MSCI Türkiye endeksi dün TL’deki kayıplarla birlikte dolar bazında %2.5 geriledi. (2013 yılında %28.2 düştü)

Hiç yorum yok: