Yarın açıklanacak
tarım dışı istihdam rakamı öncesinde dün Aralık ayı FOMC toplantı tutanakları
ve ADP istihdam rakamları ön plandaydı. ADP istihdam rakamı Aralık ayında
238.000 kişi artışla beklentilerden (195.000) güçlü yönde gerçekleşirken,
tapering” takvimine yönelik detayların arandığı FED tutanaklarında ise sürpriz
bir ifade yoktu.
Tarım dışı istihdam
rakamına yönelik öncü gösterge olarak izlenen ve son aylarda korelasyonu yüksek
olan ADP verisinin güçlü sinyaller vermesi ile ABD faizlerinin (özellikle
%0.4’ün üzerine çıkan 2 yıllık faizler dikkat çekiciydi) yükseldiğini, doların
ise güçlendiğini gördük. S&P 500 endeksi ise istihdam rakamları öncesinde
yatay seyirle günü %0.02 ekside 1837 seviyesinden tamamladı. Küresel risk
barometresi olarak izlenen ve 2012 sonlarından itibaren etkili olan yukarı
trend direnç bölgesini test eden S&P 500 endeksinin, büyüme yönlü
fiyatlamalarla güçlü yukarı trendine devam ettiğini görüyoruz.
2014 yılına kar
satışları altında başlayan hem gelişmiş hem de gelişmekte olan piyasalarda bu
sabah Japonya borsasında kar satışları etkili olmaya devam ediyor. Japonya
Borsası %1.5 ekside. Diğer taraftan Çin’de TÜFE rakamı beklenenden daha
soft yönde gerçekleşirken Çin Borsası %0.4 ekside.
Bugün ECB toplantısı
sonrası Draghi açıklamaları ve ABD’de haftalık işsizlik maaşı başvuruları ve
“Alcoa” finansalları ile birlikte ABD’de başlayacak dördüncü çeyrek bilanço
sezonu piyasaların geneli için günün en önemli konuları olarak
sıralanabilir.
Gelişmekte olan
piyasalar tarafında mevsimsellik gereği para girişi olasılığı olsa da, ABD’de
açıklanacak makro verilerin özellikle kırılgan ve bazı içsel dinamikleri nedeni
ile ayrışma olasılığı yüksek olan bazı gelişmekte olan piyasalar için
volatilite yaratma olasılığının daha da yükseldiği söylenebilir.
Bu doğrultuda da
yarın açıklanacak ABD tarım dışı istihdam rakamı ise, tapering’e başlayacağını
açıklayan FED sonrasındaki en önemli veri olarak öne çıkıyor. Veride
beklentiler ortalama 195.000 seviyesinde şekilleniyor. Çok güçlü rakamlar güvercince
tapering’e ve bu doğrultuda da düşük faiz politikasına yönelik soru işareti
yaratabilir ki verim eğrisinde kısa taraftaki gelişmeleri izlediğimizi
hatırlatalım.
Kısacası rekor
seviyelerde bulunan bir çok benchmark endekslerle birlikte, Aralık başlarından
beri ifade ettiğimiz gibi hem gelişmiş hem de gelişmekte olan piyasalardaki
riskli varlıklara yönelik daha temkinli bir duruşun daha uygun olabileceğini
düşünmeye devam ediyoruz. Ayrıca önümüzdeki haftalarda özellikle Japon Yeninin
değerlenme olasılığı olduğunu ve Yen’in değer kazanmasının ise diğer piyasalara
olumsuz yansımaları olabileceğini düşünüyoruz.
Yurtiçinde ise politik gelişmelerle birlikte merkez
bankasının politika uygulamaları ön planda olmaya devam ediyor. Merkez
Bankası’nın kurdaki baskıyı hafifletmeye yönelik olarak devam eden döviz
satışları ön planda yer alırken, faiz tarafında herhangi bir sürpriz yapıp
yapmayacağı merak konusu. Merkez Bankasının 21 Ocak PPK toplantısı öncesinde 14
Ocak’ta açıklanacak cari açık rakamı makro tarafta ön planda olacak. Sert satış
baskısı ile 2008 dipleri sonrasındaki uzun vadeli yükselen trend desteğini
kıran ve gelişmekte olan piyasalardan negatif yönde ayrışan MSCI Türkiye
endeksinde ise tepki yükselişleri görsek de, endeks satış baskısı altında kalmaya
devam ediyor. MSCI Türkiye endeksi dün TL’deki kayıplarla birlikte dolar
bazında %2.5 geriledi. (2013 yılında %28.2 düştü)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder