Kısa
vadeli düzeltme sürecine girip girmeyeceğini izlediğimiz S&P 500
endeksinde, bir süredir büyümeye duyarlı döngüsel sektörlerdeki görece zayıf
performans ardından, dün finansallar ve sınai hisseleri gibi diğer ofansif
sektörlerde de satış baskısı gördük. Ancak teknoloji hisseleri nispeten
güçlü kaldı. Bu doğrultuda S&P 500 endeksi %0.89 düşüşle 1828 seviyesine
gerileyerek son beş haftalık yatay seyrin diplerini test etti. Kısacası
hisselerde satış bonolarda alış (ABD 2 yıllıkları %0.35’lere doğru geriledi)
görürken, dolarda zayıflama, altın ve diğer bazı emtialarda ise yükseliş
gördük.
Ayrıca
daha önce de dikkat çektiğimiz VIX’deki yükselişin devam etmesi (%7.24)
ve bono (move), döviz ve gelişmekte olan ülke döviz (EM-VXY) gibi diğer bazı
varlık volatilitelerindeki artış da bu doğrultuda önemliydi.
Diğer
taraftan dün ABD’de açıklanan Ocak ayı flash PMI rakamları gibi nispeten
zayıf/nötr verilerin de bu görünüme destek olduğu söylenebilir. Hatırlatmak
gerekirse 29 Ocak FOMC toplantısı önümüzdeki günlerin en önemli günem
maddelerinden biri. Ve FED’in 10 milyar dolar kesinti ile Ocak ayında başladığı
tapering’e ne şekilde devam edeceğine yönelik detaylar soru işareti yaratıyor.
Ki özellikle Aralık ayında açıklanan ve oldukça zayıf yönde gerçekleşen tarım
dışı istihdam rakamı ardından FED’in Ocak toplantısının önemi daha da arttı. Bu
doğrultuda her ne kadar yüksek oynaklık gösterebilen bir veri olsa da dün
açıklanan ve tarım dışı istihdam rakamı için öncü gösterge olarak izlenebilen
haftalık işsizlik maaşı başvuruları rakamına baktığımızda, 3750 kişi düşüşe
işaret eden dört haftalık ortalamadaki gerilemenin devamı bir bakıma Aralık
ayındaki zayıf tarım dışı istihdam rakamında soğuk geçen havaların etkili
olduğuna yönelik görüşleri desteklediği de söylenebilir.
Gelişmekte
olan ülkelere baktığımızda, yurtdışındaki satış baskısı ile birlikte gelişmekte
olan ülke döviz kurlarındaki değer kayıpları, MSCI gelişmekte olan ülke piyasa
endeksinde %1.28 düşüşe neden oldu. MSCI Türkiye ise yurtdışındaki satış
baskısı ile birlikte TL’deki zayıflamanın güçlenmesi paralelinde dolar bazında
%4.50 düştü. Merkez Bankası dün rekor seviyeleri gören kura müdahale etse de ,
TL’de değer kayıplarının devam ettiğini gördük. Türkiye 5 yıllık CDS’i 250’den
262’lere doğru yükseldi.
Bu
doğrultuda da yurtiçinde TL’deki seyir ve merkez bankasının politika adımları
en önemli konu olmaya devam ediyor. Bu doğrultuda 28 Ocak’ta sayın Başçı’nın
sunacağı enflasyon raporu önümüzdeki günlerin en önemli konularından biri.
Ayrıca hatırlatmak gerekirse TCMB EPS uygulanan günlerde %7.75 seviyesindeki
gecelik borç verme faizinin %9 seviyesinde olacağını açıklamış, 27 -30 Ocak
tarihlerinde ise EPS uygulanacağını belirtmişti. Merkez Bankasının son
açıklamaları EPS uygulanan günlerde üst bantta faiz artırımına işaret etse de,
EPS uygulama günlerinin sıklığına yönelik belirsizliğin hala soru işareti
yarattığı söylenebilinir.
Bu
sabah satış baskısının Asya piyasaları genelinde de etkili olduğunu görüyoruz.
Dün japon Yeni çapraz kurlarındaki satış baskısı ardından bu sabah sınırlı da
olsa rahatlama var. Ancak Japonya Borsası %1.94 ekside. Ayrıca geçtiğimiz
haftalarda sert satış baskısı altında kalan Çin Borsasında ise tepki
yükselişlerinin etkili olmaya devam ettiğini belirtelim. Ki bunda Çin Merkez
Bankasının likidite enjekte etmesi etkili olmuştu. Bugün makro veri tarafında
takip edilecek önemli bir veri yok. Diğer taraftan Davos toplantısında ECB
Başkanı Draghi ve BOE Başkanı Carney konuşacak.
Dün
Arjantin’de yaşanan %12.7’lik devalüasyon sonrası bu sabah bazı gelişmekte olan
ülke döviz kurlarındaki değer kaybı devam ediyor. Arjantin’in diğer gelişmekte
olan ülkeleri etkileyip etkilemeyeceğini bizce dikkatle izlemek gerekiyor.
Aralık ayı başlarından itibaren ifade ettiğimiz
gibi hem gelişmiş hem de gelişmekte olan piyasalardaki riskli varlıklara
yönelik daha temkinli bir duruşun daha uygun olabileceğini düşünmeye devam
ediyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder