Dün
ECB Başkanı Draghi’nin açıklamalarının yeterince güvercince sinyaller
içermemesi euroya destek olurken geneli itibariyle bono ve hisse senedi
piyasaları üzerinde olumsuz bir etki yarattı., Kasım ayında rekor seviyeleri
gören ve aşırı alım bölgesindeki ABD endekslerinde kar satışlarının etkili
olmaya devam ettiğini görüyoruz. S&P 500 endeksi dün de %0.43 gerileyerek
günü 1785 seviyesinden kapattı. VIX endeksi %2.6 yükseldi. Bir süredir S&P
500 endeksi gibi bazı benchmark endekslerin rekor seviyelerinde bulunduğunu,
bazı varlık volatilite göstergelerinin ise düşük seviyelerini korumasına
paralel gelişmekte olan piyasalar gibi riskli varlıklara yönelik daha nötr bir
duruşun daha uygun olabileceğini düşündüğümüzü belirtiyorduk. Ki S&P 500
Kasım ayında %2.8 yükselirken, MSCI GOP endeksi dolar bazında %1.5 düşüş
göstererek ayrıştı.
Bu
bağlamda VIX endeksi, G7 kur ve bono volatilitelerindeki son birkaç haftadır
gerçekleşen artışları not etmeye devam ediyoruz. Ayrıca özellikle gelişmekte
olan ülke döviz kurlarındaki gelişmelerin izlenmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Volatilitelerin düşük seviyelerden yükselmeye başlaması ve bazı küresel
benchmark sayılabilecek endekslerin rekor seviyelerde kalmaya devam etmesi
nedeniyle hem gelişmiş hem de gelişmekte olan piyasalardaki riskli varlıklara
yönelik daha temkinli bir duruşun daha uygun olabileceğini düşünmeye devam
ediyoruz.
Yurtiçinde
ise TL’deki seyir dolayısıyla da Merkez Bankasının politika uygulamaları en
önemli konu olmaya devam ediyor. Merkez Bankasının son toplantısındaki şahince
tonlamasına rağmen, diğer gelişmekte olan ülkelere paralel FED’in çıkış
stratejisine yönelik gelişmelerin ön planda kalmaya devam ettiğini ve
gelişmekte olan ülke döviz kurlarındaki baskının yurtiçi piyasaları da olumsuz
etkilediğini görüyoruz. Bu doğrultuda da Merkez Bankası Başkanı Başçı’nın daha
önceki açıklamalarında da vurguladığı 17 Aralık PPK toplantısı odak noktasında
olacak.
Büyük
resimde FED’in çıkış stratejisine yönelik gelişmeler hem gelişmiş hem de
gelişmekte olan piyasalar için en önemli konu olmaya devam ediyor.
Piyasada varlık alım porgramında kesintiye başlanmasında Mart ayına yönelik
beklentiler ağırlığını korusa da, son açıklanan FED toplantı tutanaklarının
geneli itibariyle yeterince güvercince sinyaller içermemesinin/kısmen şahince
olmasının, soru işaretlerini güçlendirdiğini söyleyebiliriz. Ayrıca merkezi
kanatta yer alan FED Başkanlarından Bullard’ın şahince ifadeler içeren
açıklamalarını (Aralık ayına yönelik vurgusu) da not etmekte fayda var.
Bu doğrultuda da bugün açıklanacak tarım dışı
istihdam rakamından gelecek sinyaller FED’in 17-18 Aralık toplantısı öncesinde
varlık sınıflarının seyri konusunda oldukça önemli olabilir. Bu hafta açıklanan
ve beklenenin altında kalan ISM hizmet endeksi soru işareti yarattıysa da
(özellikel istihdam endeksindeki gerileme dikkat çekmişti), ISM imalat,
haftalık işsizlik başvurularının (yüksek oyanklık gösteren bir veri olsa da)
298.000’e gerilemesi ve 3Ç büyüme rakamı gibi bazı güçlü sinyaller içeren makro
verilerin ardından istihdam rakamlarında da güçlü yönde sinyaller görülmesi
durumunda (özellike 200.000 üzerinde kalabilecek rakamlar), FED’in Aralık
toplantısında varlık alım porgramında kesintiye başlama olasılığını gözardı
etmemek gerekli bizce. İstihdam rakamlarında beklenenin çok altında kalabilecek
rakamlar ise gelişmekte olan piyasalar gibi riskli varlıklarda tepki
yükselişlerine neden olabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder