Bir
süredir S&P 500 endeksi gibi bazı benchmark endekslerin rekor seviyelerinde
bulunduğunu, bazı varlık volatilite göstergelerinin ise düşük seviyelerini
korumasına paralel gelişmekte olan piyasalar gibi riskli varlıklara yönelik
daha nötr bir duruşun daha uygun olabileceğini düşündüğümüzü belirtiyorduk. Ki
S&P 500 Kasım ayında %2.8 yükselirken, MSCI GOP endeksi dolar bazında
%1.5 düşüş göstererek ayrıştı.
Bu
bağlamda VIX endeksi, G7 kur ve bono volatilitelerindeki son birkaç haftadır
gerçekleşen artışları not etmeye devam ediyoruz. Ayrıca özellikle gelişmekte
olan ülke döviz kurlarındaki gelişmelerin izlenmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Volatilitelerin düşük seviyelerden yükselmeye başlaması ve bazı küresel
benchmark sayılabailecek endekslerin rekor seviyelerde kalmaya devam etmesi
nedeniyle hem gelişmiş hem de gelişmekte olan piyasalardaki riskli varlıklara
yönelik daha temkinli bir duruşun daha uygun olabileceğini düşünüyoruz.
Yurtiçinde
ise TL’deki seyir dolayısıyla da Merkez Bankasının politika uygulamaları en
önemli konu olmaya devam ediyor. Merkez Bankasının son toplantısındaki şahince
tonlamasına rağmen, diğer gelişmekte olan ülkelere paralel FED’in çıkış
stratejisine yönelik gelişmelerin ön planda kalmaya devam ettiğini ve
gelişmekte olan ülke döviz kurlarındaki baskının yurtiçi piyasaları da olumsuz
etkilediğini görüyoruz. Bu doğrultuda da Merkez Bankası Başkanı Başçı’nın daha
önceki açıklamalarında da vurguladığı 17 Aralık PPK toplantısı odak noktasında
olacak.
Büyük
resimde FED’in çıkış stratejisine yönelik gelişmeler hem gelişmiş hem de
gelişmekte olan piyasalar için en önemli konu olmaya devam ediyor. Varlık alım
porgramında kesintiye başlanmasında Mart ayına yönelik beklentiler ağırlığını
korusa da, son açıklanan FED toplantı tutanaklarının geneli itibariyle yeterince
güvercince sinyaller içermemesinin/kısmen şahince olmasının, soru işaretlerini
güçlendirdiğini söyleyebiliriz. Ayrıca merkezi kanatta yer alan FED
Başkanlarından Bullard’ın şahince ifadeler içeren açıklamalarını (Aralık ayına
yönelik vurgusu) da not etmekte fayda var.
Bu
doğrultuda yarın ABD’de açıklanacak tarım dışı istihdam rakamından gelecek
sinyaller FED’in 17-18 Aralık toplantısı öncesinde varlık sınıflarının seyri
konusunda oldukça önemli olabilir. Dün açıklanan ISM hizmet endeksi beklentilerein
altında kaldıysa da ADP ve yeni konut satışları ve daha önce açıklanan ISM
imalat gibi bazı güçlü sinyaller içeren makro verilerin ardından Cuma günü
açıklanacak istihdam rakamlarında da güçlü yönde sinyaller görülmesi
durumunda (özellike 200.000 üzerinde kalabilecek rakamlar), FED’in Aralık
toplantısında varlık alım porgramında kesintiye başlama olasılığını gözardı
etmemek gerekli bizce.
Bugün
ECB toplantısı da önemli. Kasım ayında 25 baz puan indirime giden ECB’nin bu
toplantıda faiz indirmeyip güvercince yönde sinyaller vermeye devam etmesi en
güçlü olasılık. Diğer taraftan ECB’nin Kasım ayındaki faiz indirim kararı
ardından Japonya Merkez Bankasından gelebilecek politika adımlarının da global
piyasalar açısından önemi büyük. Bu doğrultuda BOJ’un yeni teşvikler üzerinde
çalıştığına yönelik basında yer alan resmi olmayan bazı haberler dikkat çekici.
Bu sabah Asya piyasalarına baktığımızda Japonya
Borsasında da kar satışları etkili. Gelişmekte olan piyasalarına baktığımızda
ise karışık görünüm hakim. Hindistan Borsasındaki yükseliş dikkat çekiyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder