5 Aralık 2013 Perşembe

Piyasalara Bakış

Bir süredir S&P 500 endeksi gibi bazı benchmark endekslerin rekor seviyelerinde bulunduğunu, bazı varlık volatilite göstergelerinin ise düşük seviyelerini korumasına paralel gelişmekte olan piyasalar gibi riskli varlıklara yönelik daha nötr bir duruşun daha uygun olabileceğini düşündüğümüzü belirtiyorduk. Ki S&P 500 Kasım ayında %2.8 yükselirken,  MSCI GOP endeksi dolar bazında %1.5 düşüş göstererek ayrıştı.
Bu bağlamda VIX endeksi, G7 kur ve bono volatilitelerindeki son birkaç haftadır gerçekleşen artışları not etmeye devam ediyoruz. Ayrıca özellikle gelişmekte olan ülke döviz kurlarındaki gelişmelerin izlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Volatilitelerin düşük seviyelerden yükselmeye başlaması ve bazı küresel benchmark sayılabailecek endekslerin rekor seviyelerde kalmaya devam etmesi nedeniyle hem gelişmiş hem de gelişmekte olan piyasalardaki riskli varlıklara yönelik daha temkinli bir duruşun daha uygun olabileceğini düşünüyoruz.

Yurtiçinde ise TL’deki seyir dolayısıyla da Merkez Bankasının politika uygulamaları en önemli konu olmaya devam ediyor. Merkez Bankasının son toplantısındaki şahince tonlamasına rağmen, diğer gelişmekte olan ülkelere paralel FED’in çıkış stratejisine yönelik gelişmelerin ön planda kalmaya devam ettiğini ve gelişmekte olan ülke döviz kurlarındaki baskının yurtiçi piyasaları da olumsuz etkilediğini görüyoruz. Bu doğrultuda da Merkez Bankası Başkanı Başçı’nın daha önceki açıklamalarında da vurguladığı 17 Aralık PPK toplantısı odak noktasında olacak.
Büyük resimde FED’in çıkış stratejisine yönelik gelişmeler hem gelişmiş hem de gelişmekte olan piyasalar için en önemli konu olmaya devam ediyor. Varlık alım porgramında kesintiye başlanmasında Mart ayına yönelik beklentiler ağırlığını korusa da, son açıklanan FED toplantı tutanaklarının geneli itibariyle yeterince güvercince sinyaller içermemesinin/kısmen şahince olmasının, soru işaretlerini güçlendirdiğini söyleyebiliriz. Ayrıca merkezi kanatta yer alan FED Başkanlarından Bullard’ın şahince ifadeler içeren açıklamalarını (Aralık ayına yönelik vurgusu) da not etmekte fayda var.
Bu doğrultuda yarın ABD’de açıklanacak tarım dışı istihdam rakamından gelecek sinyaller FED’in 17-18 Aralık toplantısı öncesinde varlık sınıflarının seyri konusunda oldukça önemli olabilir. Dün açıklanan ISM hizmet endeksi beklentilerein altında kaldıysa da ADP ve yeni konut satışları ve daha önce açıklanan ISM imalat gibi bazı güçlü sinyaller içeren makro verilerin ardından Cuma günü açıklanacak istihdam rakamlarında da güçlü yönde sinyaller görülmesi durumunda  (özellike 200.000 üzerinde kalabilecek rakamlar), FED’in Aralık toplantısında varlık alım porgramında kesintiye başlama olasılığını gözardı etmemek gerekli bizce.
Bugün ECB toplantısı da önemli. Kasım ayında 25 baz puan indirime giden ECB’nin bu toplantıda faiz indirmeyip güvercince yönde sinyaller vermeye devam etmesi en güçlü olasılık. Diğer taraftan ECB’nin Kasım ayındaki faiz indirim kararı ardından Japonya Merkez Bankasından gelebilecek politika adımlarının da global piyasalar açısından önemi büyük. Bu doğrultuda BOJ’un yeni teşvikler üzerinde çalıştığına yönelik basında yer alan resmi olmayan bazı haberler dikkat çekici.
Bu sabah Asya piyasalarına baktığımızda Japonya Borsasında da kar satışları etkili. Gelişmekte olan piyasalarına baktığımızda ise karışık görünüm hakim. Hindistan Borsasındaki yükseliş dikkat çekiyor.

Hiç yorum yok: