Güçlü
makro verilerin de desteğiyle Kasım ayında rekor seviyeleri gören ve aşırı alım
bölgesindeki ABD endekslerinde kar satışlarının etkili olduğunu
görüyoruz. S&P 500 endeksi dün %0.3 gerileyerek günü 1795 seviyesinden
kapattı. VIX endeksi %2.2 yükseldi. Bir süredir S&P 500 endeksi gibi bazı
benchmark endekslerin rekor seviyelerinde bulunduğunu, bazı varlık volatilite
göstergelerinin ise düşük seviyelerini korumasına paralel gelişmekte olan
piyasalar gibi riskli varlıklara yönelik daha nötr bir duruşun daha uygun
olabileceğini düşündüğümüzü belirtiyorduk. Ki S&P 500 Kasım ayında %2.8
yükselirken, MSCI GOP endeksi dolar bazında %1.5 düşüş göstererek ayrıştı.
Bu doğrultuda VIX endeksi, G7 kur ve bono volatilitelerindeki artışları not
ediyoruz. Ayrıca özellikle gelişmekte olan ülke döviz kurlarındaki gelişmelerin
izlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Volatilitelerin düşük seviyelerden
yükselmeye başlaması ve bazı küresel benchmark sayılabailecek endekslerin rekor
seviyelerde kalmaya devam etmesi nedeniyle hem gelişmiş hem de gelişmekte olan
piyasalardaki riskli varlıklara yönelik daha temkinli bir duruşun daha uygun
olabileceğini düşünüyoruz.
Yurtiçine
baktığımızda dün beklenenden düşük yöndeki Kasım ayı enflasyon rakamları dikkat
çekse de yurtdışı kaynaklı gelişmelerin ön planda kalmaya devam ettiğini ve
diğer gelişmekte olan piyasalara paralel TL’deki kayıpların devam ettiğini
gördük. MSCI GOP dolar bazında %1 gerilerken, MSCI Türkiye endeksi dolar
bazında %2.7 düştü. Yurtiçinde TL’deki seyir dolayısıyla da Merkez Bankasının
politika uygulamaları en önemli konu olmaya devam ediyor. Merkez Bankasının son
toplantısındaki şahince tonlamasına rağmen, diğer gelişmekte olan ülkelere
paralel FED’in çıkış stratejisine yönelik gelişmelerin ön planda kalmaya devam
ettiğini ve gelişmekte olan ülke döviz kurlarındaki baskının yurtiçi piyasaları
da olumsuz etkilediğini görüyoruz. Bu doğrultuda da Merkez Bankası Başkanı
Başçı’nın daha önceki açıklamalarında da vurguladığı 17 Aralık PPK toplantısı
odak noktasında olacak.
Büyük
resimde FED’in çıkış stratejisine yönelik gelişmeler hem gelişmiş hem de
gelişmekte olan piyasalar için en önemli konu olmaya devam ediyor. Varlık alım
porgramında kesintiye başlanmasında Mart ayına yönelik beklentiler ağırlığını
korusa da, son açıklanan FED toplantı tutanaklarının geneli itibariyle
yeterince güvercince sinyaller içermemesinin/kısmen şahince olmasının, soru
işaretlerini güçlendirdiğini söyleyebiliriz. Ayrıca merkezi kanatta yer alan
FED Başkanlarından Bullard’ın şahince ifadeler içeren açıklamalarını (Aralık
ayına yönelik vurgusu) da not etmekte fayda var.
Bu
doğrultuda da bu hafta ABD’de Cuma günü açıklanacak tarım dışı istihdam
rakamından gelecek sinyaller FED’in 17-18 Aralık toplantısı öncesinde varlık
sınıflarının seyri konusunda oldukça önemli olabilir. Önceki gün
açıklanan ISM imalat gibi bazı güçlü sinyaller içeren makro verilerin ardından
Cuma günü açıklanacak istihdam rakamlarında da güçlü yönde sinyaller görülmesi
durumunda (özellike 200.000 üzerinde kalabilecek rakamlar), FED’in Aralık
toplantısında varlık alım porgramında kesintiye başlama olasılığını gözardı
etmemek gerekli bizce.
Ayrıca
Cuma günü açıklanacak ABD istihdam verileri öncesinde Perşembe günkü ECB
toplantısı da önemli. Kasım ayında 25 baz puan indirime giden ECB’nin
güvercince yönde sinyaller vermeye devam etmesi en güçlü olasılık. Diğer
taraftan ECB’nin Kasım ayındaki faiz indirim kararı ardından Japonya Merkez
Bankasından gelebilecek politika adımlarının da global piyasalar açısından
önemi büyük. Bu doğrultuda BOJ’un yeni teşvikler üzerinde çalıştığına yönelik
basında yer alan resmi olmayan bazı haberler dikkat çekiciydi.
Bu sabah Asya piyasalarına baktığımızda Japonya
Borsasında da kar satışları etkili. (Nikkei endeksi 8 Kasım’dan sonra %7
yükselmişti) Gelişmekte olan piyasalarına baktığımızda ise karışık görünüm
hakim. Çin Borsasındaki yükselişin devamı dikkat çekiyor. Bugün makro veri
tarafında ABD’de özel sektör istihdam göstergesi ADP istihdam ve ayrıca ISM
Hizmet endeksi takip edilecek.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder