FED’in
çıkış stratejisine yönelik gelişmeler hem gelişmiş hem de gelişmekte olan
piyasalar için en önemli konu olmaya devam ediyor. Varlık alım porgramında
kesintiye başlanmasında Mart ayına yönelik beklentiler ağırlığını korusa da,
son açıklanan FED toplantı tutanaklarının geneli itibariyle yeterince
güvercince sinyaller içermemesinin/kısmen şahince olmasının, soru işaretlerini
güçlendirdiğini söyleyebiliriz. Ayrıca merkezi kanatta yer alan FED
Başkanlarından Bullard’ın şahince ifadeler içeren açıklamalarını (Aralık ayına
yönelik vurgusu) da not etmekte fayda var.
Bu
doğrultuda da bu hafta ABD’de Cuma günü açıklanacak tarım dışı istihdam
rakamından gelecek sinyaller FED’in 17-18 Aralık toplantısı öncesinde varlık
sınıflarının seyri konusunda oldukça önemli olabilir. Dün açıklanan ISM imalat
gibi bazı güçlü sinyaller içeren makro verilerin ardından Cuma günü açıklanacak
istihdam rakamlarında da güçlü yönde sinyaller görülmesi durumunda
(özellike 200.000 üzerinde kalabilecek rakamlar), FED’in Aralık toplantısında
varlık alım porgramında kesintiye başlama olasılığını gözardı etmemek gerekli
bizce.
ABD’de
güçlü makro verilerin de desteğiyle S&P 500 Kasım ayında rekor seviyelerini
görürken gelişmekte olan piyasaların ayrıştığını gördük. S&P 500 Kasım
ayında %2.8 yükselirken, MSCI GOP endeksi dolar bazında %1.5 düşüş
gösterdi. Ancak Kasım ayında rekor seviyeleri gören S&P 500 endeksi aşırı
alım bölgesinde bulunuyor. Bir süredir ifade ettiğimiz gibi S&P 500 endeksi
gibi bazı benchmark endeksler rekor seviyelerinde bulunuyorken, bazı varlık
volatilite göstergelerinin düşük seviyelerini korumasına paralel gelişmekte
olan piyasalar gibi riskli varlıklara yönelik daha nötr bir duruşun daha uygun
olabileceğini düşünmeye devam ediyoruz. Bu bağlamda da özellikle gelişmekte
olan ülke döviz kurlarındaki gelişmelerin izlenmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Ayrıca dün VIX endeksindeki %3.9 oranındaki yükselişi ve G7 kur ve bono
volatilitelerindeki artışları da not ediyoruz.
Bu
sabah Asya piyasalarına baktığımızda Japonya Borsasındaki yukarı eğlim devam
ediyor. Nikkei endeksi 8 Kasım’dan bu yana bakıldığında dolar bazında %7
yükseldi. ECB’nin faiz indirim kararı ardından Japonya Merkez Bankasından
gelebilecek politika adımlarının da global piyasalar açısından önemi büyük. Bu doğrultuda
dün BOJ’un yeni teşvikler üzerinde çalıştığına yönelik basında yer alan resmi
olmayan bazı haberler dikkat çekiciydi. Japon Yeni çapraz kurlarındaki yukarı
eğilim ön planda olmaya devam ediyor.
Gelişmekte
olan piyasalara baktığımızda dün ABD’de oldukça güçlü yönde gerçekleşen
ISM imalat endeksi ardından satış baskısı etkili olmuştu. Bu sabah güne
satış baskısı ile başlayan Çin borsası toparlayarak şu saatlerde %0.5 ekside
işlem görüyor.
Bugün
yurtdışında takip edilecek önemli bir makro veri yok. Saat 10:00’da
yurtiçinde açıklanacak Kasım enflasyon rakamları (Reuters’e göre TÜFE için
piyasa beklentisi aylık %0.5) ise TCMB’nin 17 Aralık PPK toplantısı
öncesinde takip edilecek en önemli makro veri. Diğer taraftan Hazine’nin 2015 ve
2023 vadeli tahvil ihaleleri de takip edilecek. Dünkü ihalelerin piyasa
beklentilerine paralel yönde gerçekleştiğini not edelim. Büyük resimde
TL’deki seyir dolayısıyla da Merkez Bankasının politika uygulamaları en önemli
konu olmaya devam ediyor. Merkez Bankasının son toplantısındaki şahince
tonlaması ile birlikte TL’deki baskının hafiflediğini görsek de diğer
gelişmekte olan ülkelere paralel FED’in çıkış stratejisine yönelik gelişmelerin
ön planda kalmaya devam ettiğini ve gelişmekte olan ülke döviz kurlarındaki baskının
yurtiçi piyasaları da olumsuz etkilediğini görüyoruz.
Hafta genelinde Cuma günü açıklanacak ABD istihdam
verileri ile birlikt e Perşembe günü ECB toplantısı da önemli. Kasım ayında 25
baz puan indirime giden ECB’nin güvercince yönde sinyaller vermeye devam etmesi
en güçlü olasılık.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder