IMF 4. madde kapsamında Türkiye raporunu
yayımladı. Kuruluş, Türk ekonomisinin 2013 yılında büyümenin hızlandığına
dikkat çekerek, yüksek enflasyon ve düşük tasarruf oranı konusunda uyardı. IMF
Merkez Bankası'nın para politikasının sadeleştirmesinin Türkiye'ye para
girişini kolaylaştıracağına dikkat çekti. IMF raporunda Türkiye'nin 2013 yılı
büyüme tahmini yüzde 3,8 olarak açıklanırken, kuruluş 2014 yılında Türkiye'nin
yüzde 3,5 büyüyeceğini öngördü. IMF 2013 için enflasyonu yüzde 8, 2014 için
yüzde 6 oladrat tahmin etti. Kuruluşun işisizlik öngörüsü 2013 için 9,4, 2014
için 9.5 olarak açıklandı. IMF'nin 4.madde kapsamında hazırladığı Türkiye
raporunun tamamı şöyle:
Yönetim Kurulu, Türkiye konulu 4. madde konsültasyon raporunu 20
Kasım 2013'te sonuçlandırmıştır.
Türkiye ekonomisi 2012 yılında dengesizliklerde memnuniyetle
karşılanan azalmalar kaydetti. Parasal ve mali politika canlandırmalarının
ardından büyüme 2013 yılında hızlandı. Ekonominin, özel tüketim ve kamu
yatırımlarının katkıları ile bu yıl yüzde 3.8 büyümesi bekleniyor. Yerel talep
öncülüğündeki büyümeye yeniden dönüş ile cari çık tekrar artarken enflasyon
hedefin üstünde olmaya devam ediyor.
Harcamanın hızla büyümesine rağmen otoriteler 2013 bütçe
hedeflerini yakalama yolunda ilerliyor. Bir defaya mahsus faktörlerin gelirleri
tahminlerin ötesinde yükseltmesi ile hükümet bu beklenmedik gelirleri sermaye
harcamasını bütçe tavanının üstünde artırmak için kullandı. Bankacılık
sisteminin sermaye yapısı oldukça iyi. Sermaye yeterlilik oranları regülatörlerin
minimum oranlarının üstünde, geri dönmeyen krediler ise geçtiğimiz yıl bir
miktar yükselmesine rağmen bu yıl düşük kalmaya devam ediyor.
Yönetim Kurulu'nun Değerlendirmesi
İcra Kurulu Direktörleri, Türkiye ekonomisinin bu yılki hızlı
büyümesinin kısmen politika canlandırmasından kaynaklandığına dikkat çekti.
Bununla birlikte direktörler, yerel talebe dayalı büyümenin enflasyonun yeniden
kötüleşmesine ve cari açığa öncülük ettiğini gözlemledi. Direktörler,
otoriteleri makro ekonomik politikaları sıkılaştırmaya ve dış performans ile
ekonomik büyümeyi güçlendirmek için yapısal reformları hızlandırmaya teşvik
etti.
Direktörler, enflasyonun hala yüksek olduğu göz önüne alındığında
daha az genişleme yanlısı politikaların benimsenmesinin daha uygun olabileceği
kanaatine vardı. Direktörlerin birçoğu, para politikası çerçevesinin
normalleştirilmesinin iletişimi iyileştireceği ve parasal aktarımı
güçlendireceği konusunda görüş birliğine vardı. Bazı direktörler, parasal
otoritelerin volatil sermaye akışları ile mücadelede karşılaştığı zorluğa ve
enflasyonun geçmişe kıyasla yükseldiğine dikkat çekti. Direktörler, ülkeye
giren sermayenin sürdüğü dönemde sterilize müdahale yolu ile net döviz
rezervlerinin artırılmasını tavsiye etti.
Direktörler genel olarak, daha sıkı mali politikanın dış
kırılganlıkların azalmasına ve para politikası üzerindeki baskıyı
rahatlatmasına yardımcı olacağı konularında görüş birliğine vardı. Otoriteleri
mevcut harcamayı kontrol altına almak ve gelirin göstereceği yüksek performansı
tasarruf etmeye teşvik eden direktörler, ihtiyari canlandırmanın potansiyel bir
negatif ekonomik üretim senaryosunda kullanılmak üzere saklanması gerektiği
konusunda uyarılarda bulundu. Mali konsolidasyon, orta vadede kamu
tasarruflarını artırarak kurdaki reel değer kaybına katkıda bulunabilir. Eğitim
ve altyapı gibi öncelikli alanlarda harcamaları yükseltebilmek için bütçe
esnekliğinin artırılması gerekebilir.
Direktörler, finans sisteminin genel olarak iyi durumda olmasının
tatmin edici olduğunu belirtti. Ancak bankaların döviz riskine dolaylı olarak
maruz kalmalarının dikkatli bir şekilde izlenmesi gerektiğine dikkat çektiler.
Hane halkının aldığı krediler ile şirketlere döviz cinsinden verilen kredilerde
makro ihtiyati tedbirlerin hedeflenmesi gerektiğini belirten direktörler, kara
para aklamayı önleme ve Mali Eylem Görev Gücü tarafından tanımlanan terörün
finansmanı ile savaş rejimindeki eksikliklerle mücadele için çabaların
artırılmasını tavsiye etti.
Direktörler, ekonomide tasarruf oranının düşük olduğuna ve dış
finansmana bağımlılığa dikkat çekti. Hem özel hem de kamu tasarruflarını
arttırmak ile rekabet gücünü artırmak, doğrudan yabancı yatırımları çekmek ve
dış dengesizlikleri azaltırken büyümeyi sağlamak için yapısal reformların
artırılmasını öneminin altını çizen direktörler otoritelerin, enerji
bağımlılığını azaltmak, istihdam piyasasının esnekliğini artırmak, kayıt dışı
ekonomiyi azaltmak ve bireysel emeklilik reformları için verdikleri çabaların
doğru yönde ilerlediğini belirtti. İş dünyasının içinde bulunduğu şartları
iyileştirmek için daha fazla çaba verilmesi de önemli olacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder