Geçtiğimiz
hafta Cuma günü ABD’de açıklanan istihdam rakamları soru işareti yarattı. Tarım
dışı istihdam rakamı beklentilerin 169.000 kişi artışla beklentilerin altında
kalırken; ki Temmuz ayı rakamındaki sert revizyon da ön plandaydı; işsizlik
oranı %7.4’den %7.3’e geriledi. Bu doğrultuda FED’in 18 Eylül toplantısında
varlık alım programında kesintiye gideceğine dair beklentilerin istihdam
rakamları ile birlikte “sınırlı kesinti” yönünde şekillendiğini
belirtelim.
FED’in
çıkış stratejisine odaklanan piyasalarda bu doğrultuda FED’in 18 Eylül’de
vereceği mesajlar odak noktasında. Diğer taraftan Suriye konusu ile birlikte
artan jeopolitik endişelerin, FED’in Eylül ayında varlık alım programında
azaltmaya gidebileceğine yönelik beklentilerin ötelenmesi yorumlarına neden
olduğunu da gözardı etmemek gerekli bizce
24
Haziran sonrası yükselişin kısa vadeli düzeltme sürecinde bulunan S&P 500
endeksi 50 günlük ortalamasının altında kalmaya devam ediyor. Kasım
ortalarından itibaren uzun vadeli yükseliş trendi içerisinde bulunan ve küresel
risk barometresi olarak izlenen S&P 500 endeksi, Ağustos ayı başlarından bu
yana kısa vadeli aşağı trendini koruyor ve bu doğrultuda da FED’den gelecek
mesajlar önemli.
Bu
sabah ise Asya Borsalarında oldukça olumlu göünrtü hakim. 2020 olimpiyatları
Tokyo’da gerçekleşeceğine dair açıklamalar ve haftasonu Çin’de açıklanan dış
ticaret verileri olumlu havada etkili. Japon Yenindeki zayıflama ile bu sabah
Japonya Borsası %2.4 artıda. Çin %3 artıda.
Bu
hafta ABD’de perakende satışlar ve tüketici güveni endeksi takip edilecek
önemli veriler olarak sıralanabilir. Ayrıca euro bölgesinde sanayi üretimi
rakamları, İngiltere’de istihdam rakamları, Japonya 2Ç revize büyüme rakamı,
ayrıca gelişmekte olan piyasalarda ise Kore, Endonezya ve Rusya merkez
bankaları toplantıları takip edilecek.
Yurtiçine
bakacak olursak 17 Eylül TCMB PPK toplantısı öncesinda bugün sanayi üretimi
rakamı ve Hazine tahvil ihalelerine gelecek talep takip edilecek. Hafta
genelinde ise cari işlemler dengesi ve 2Ç GSYİH rakamı açıklanıyor. Daha önce
de ifade ettiğimiz gibi yurtiçinde diğer gelişmekte olan ülkeler gibi FED’in
çıkış stratejisi ve Suriye konusu ön planda olan ana konular olmaya devam
ediyor. Bu bağlamda FED’in 18 Eylül toplantısının Türkiye piyasalarına da yön
verecek en önemli gelişme olduğunu söyleyebiliriz.
Büyük
resme bakacak olursak güçlü dolar ve yüksek faiz global piyasalarda ana tema
olmaya devam ederken, ABD faizlerinin belirli bir bant aralığına yerleşmesi ile
birlikte bu gelişmekte olan piyasalara destek olabilir diye düşünüyoruz. Ayrıca
son dönemde gelişmiş piyasalarda görülen daha güçlü yöndeki büyüme rakamlarına
paralel büyümedeki toparlanmanın, özellikle reel efektif döviz kurlarında
(REER) gördüğümüz düzeltmeden sonra, gelişmekte olan piyasalara da olumlu
yansıyabilir diye düşünüyoruz.
18
Eylül FED toplantısı ile ilgili varlık alım sınırlandırma beklentilerinin
piyasalarda Mayıs'tan beri fiyatlanıyor olması nedeniyle, 18 Eylül'deki FED
toplantısına yaklaşırken veya sonrası içlerinde Türkiye'nin de bulunduğu
gelişmekte olan piyasalarda daha olumlu bir hava görme olasılığı olduğunu
düşünüyoruz.Türk hisse senetleri piyasası hem 2013 hemde 2014 F/K çarpanına
gore diğer gelişmekte olan piyasalarla karşılaştırıldığında iskontolu işlem
gördüğünü not edelim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder