17 Haziran 2013 Pazartesi

Piyasalara Bakış


Bu haftanın odak noktasında 19 Haziran’daki ABD Merkez Bankası FED’in faiz toplantısı ve sonrasında da FED Başkanı Bernanke’nin açıklamaları var.  Büyük resimde temelde FED’in parasal genişlemeden çıkışı konuşuyor olması ile birlikte ECB Başkanı Draghi ve  BOJ Başkanı Kuroda’nın son açıklamalarının global merkez bankalarının likiditede kısıntıya gidebilme olasılığını ortaya çıkardığı görülüyor. Ve bu da piyasalar genelinde soru işaretlerine neden oluyor.

 

İfade ettiğimiz gibi FED’in bu haftaki toplantısında çıkış stratejisinde zamanlama sinyali vereceğine yönelik beklentiler hakim. Geçtiğimiz hafta Wall Street Journal’dan Jon Hilsenrath’ın, FED Başkanı Bernanke’nin bu haftaki toplantıda piyasada oluşan kısa vadeli faiz artırımı beklentilerinde zamanlamaya yönelik endişeleri sakinleştirecek yönde sinyaller verebileceğine yönelik ifadeleri dikkat çekiciydi. Bernanke bir süredir varlık alım programında ayarlamaya gidilmesinin FED’in daha erken bir zamanda kısa vadeli faizlerde artışa gideceği anlamına gelmediğine vurgu yapıyor ancak piyasada bu konuda endişeler var. Ayrıca Hilsenrath’ın bu hafta sonundaki son yazısı da FED öncesi oldukça dikkat çekici. Hilsenrath, FED’in bu hafta yapacağı ekonomik projeksiyonların, varlık alım programında yavaşlatmaya gidilmesinde, zamanlamaya yönelik indikatör olarak izlenebileceğini ifade ediyor.


 

FED’e yönelik soru işaretleri ve bu doğrultuda da ABD 10 yıllık faizlerinde görülen artış global piyasalar genelinde bir süredir soru işareti yaratıyor ve özellikle gelişmekte olan ülke bono ve döviz kurlarında satış baskısının arttığını görüyoruz. Geçtiğimiz günlerde Hindistan, Güney Afrika gibi gelişmekte olan para birimlerindeki değer kaybı ön plandaydı. Bu doğrultuda FED'in varlık alım hızının yavaşlatılması tartışmalarını sakinleştirici yönde mesajlar verip vermemesi gelişmekte olan piyasalar açısından kritik öneme sahip.

 

Bu haftanın bir diğer önemli konusu da Haziran ayı öncü PMI endekslerinden gelecek sinyaller. Çin PMI’larında resmi ve özel PMI endeksleri arasındaki sapma soru işareti yaratıyorken Avrupa PMI’larında stabilizasyon sinyalleri aranıyor. Her ne kadar Çin PMI’ı ve ABD’de 50’ nin altı daralma bölgesine geçen ISM imalat endeksi soru işareti yaratsa da Avrupa’da Mayıs ayı PMI’larında kayda değer ilerleme sinyalleri görülmüştü. Çarşamba günkü Eurogroup toplantısı ve yurtiçinde TCMB toplantısı haftanın diğer önemli konularından biri. Ayrıca G-8 üyesi ülkeler bugün Kuzey İrlanda'da yacakları zirvede biraraya geliyorlar.

 

ABD’de ise bu hafta enflasyon rakamları açıklanıyor. TÜFE’de hem manşet hem de çekirdek rakamlarda sınırlı da olsa son üç aydaki ilk artış görülebilir. Geçtiğimiz hafta açıklanan ve tüketim harcamalarına yönelik sinyalleri izlediğimiz perakende satışlar rakamı istihdam rakamında olduğu gibi her ne kadar pozitif sinyal verdiyse de çok güçlü seviyede diildi. Diğer taraftan haftalık işsizlik maaşı başvuruları 12.000 kişi düşerek 334.000'e geriledi ve  bu rakam 4 Mayıs sonrasondaki en düşük seviye idi. Michigan Tüketici Güven endeksi ise beklentilerin altında kalarak soru işareti yarattı. Güçlü yönde sinyaller verecek makro verilerin FED’in çıkış stratejisi beklentilerine ve bu paralelde de orta vadeli güçlü dolar ve yüksek faiz temasına destek olabileceğini, diğer taraftan oldukça zayıf yönde sinyal veren verilerin ise çıkış stratejisine yönelik beklentilere ara verilebilme olasılığına işaret edebileceğini not edelim.

 
Cuma günü S&P 500 endeksi beklenenin altında kalan Michigan verisi ile birlikte  %0.59 düşüşle 1626 seviyesinden kapatırken, bu sabah Japonya borsasında zayıf “yen” ile birlikte tepki alımları hakim. Japonya %2 artıda şu saatlerde. Bugün veri tarafında ABD’de tsi ile 15:30’da bölgesel imalat endesklerinden empire state imalat endeksi takip edilecek. Yurtiçinde ise Mart ayı işsizlik rakamı açıklanıyor.

Hiç yorum yok: