Bu
sabah Japonya Merkez Bankası BOJ açıklamaları ön planda. BOJ’un tahvil
piyasasındaki volatiliteye azaltmaya yönelik ek parasal tedbire gerek olmadığı
yönündeki mesajları ile Yen’de değerlenme görülüyor ve buna paralel Japonya
Borsası %1 ekside. Dün ABD tarafında ise S&P’nin ABD'nin kredi notu
görünümünü 'negatif'ten 'durağan'a yükseltmesi ile birlikte güne olumlu yönde
başlayan S&P 500 endeksi %0.03 eksiyle 1642’de yatay seviyede günü
tamamladı. Haftasonu zayıf verilerle soru işareti yaratan Çin ise bugün de
tatil nedeni ile kapalı.
Piyasalar
genelinde Global Merkez Bankaları politikaları ön planda yer almaya devam
ederken FED’in Haziran ayı toplantısında çıkış stratejisine yönelik zamanlama
sinyali vereceği beklentisini ve Avrupa tarafında ise ECB’nin ek yeni adımlar
atmayacağı yönündeki beklentileri hatırlatıyoruz. Bu doğrultuda da likiditeye
yönelik soru işaretleri gündemde.
İfade
ettiğimiz gibi Cuma günü açıklanan tarım dışı istihdam rakamı her ne kadar çok
güçlü sinyaller içermese de beklenenden iyi yönde gelmesi FED’in parasal
genişlemeden çıkış beklentilerine destek oldu ve birkaç haftadır zayıf
verilerle satış baskısı altında kalan dolar endeksinde toparlanmayı sağlamıştı.
Makro verilerden gelecek sinyallere vurgu yapan FED paralelinde makro verilerin
öneminin arttığını ifade etmiştik. Bu doğrultuda dolardaki toparlanmanın kalıcı
olup olmayacağı önümüzdeki dönemde açıklanacak verilere bağlı. Güçlü yönde
sinyaller verecek makro verilerin FED’in çıkış stratejisi beklentilerine ve bu
paralelde de orta vadeli güçlü dolar ve yüksek faiz temasına destek olabilir.
Diğer taraftan oldukça zayıf yönde gelecek rakamlarda ise çıkış stratejisine
yönelik beklentilere ara verilebilme olasılığı da gözardı edilmemeli bizce.
Bu
konuya paralel olarak Wall Street Journal köşe yazarı Hilsenrath’ın son
yazısında FED’in Haziran ayı toplantısında varlık alım hızında bu yılın sonunda
yavaşlatmaya başlama yolunda olabileceğine yönelik sinyallerin verilebileceğine
vurgu yapan ifadelerinin dikkat çekici olduğunu belirtelim.
Benzer
şekilde dün FED’den Bullard’ın açıklamaları da dikkat çekiciydi. Bullard
istihdam piyasası şartlarının geçtiğimiz yazdan bu yana iyileştiğini ve bunun
varlık alımlarının yavaşlatılabileceğine işaret ettiğini; diğer taraftan
şaşırtıcı derecede düşük enflasyon rakamlarının agresif varlık alım programının
uzun süre devam ettirilebileceği anlamına geliyor olabileceğine vurgu yaptı.
İfade ettiğimiz gibi FED’in çıkış stratejisinde zamanlamadan ziyade, bu konunun
gittikçe daha fazla konuşulur hale gelmesi bizce daha önemli bir nokta.
ABD
Merkez Bankası FED’in varlık alımlarında kısıtlamaya gidebileceğine dair
sinyaller piyasalar genelinde bir süredir soru işareti yaratıyor ve özellikle
gelişmekte olan ülke bono ve döviz kurlarında satış baskısının arttığını
görüyoruz. Dün Hindistan ve Güney Afrika para birimlerindeki değer kaybı ön
plandaydı. Gelişmekte olan piyasalar tarafında haftasonu Çin’de açıklanan ve
zayıf sinyaller veren verilerin soru işareti yarattığını da not edelim.
Yurtiçinde
teknik tarafta TL ve dolar bazlı grafiklerde kısa ve orta vadeli trend
desteklerinin kırılmasıyla devam eden sert satış baskısının, haftanın ilk işlem
gününde etkisini sürdürdüğünü gözlemliyoruz. Güne zayıf seyrin devamıyla
başlayacak olan piyasada, seans içerisinde 75,000 ve 73,000 seviyelerini destek
noktaları olarak izliyor olacağız. Seans içi yukarı atakların zayıf kalmasıyla
birlikte devam eden düşüş trendinin tamamlandığı yönünde şu aşamada oluşmuş
teknik bir sinyal bulunmuyor. 77,850 ara direnç noktası altında zayıf kalmayı
sürdürecek olan endekste, yukarı yönlü bir tepki oluşumu için bu seviyenin
aşılması gerekiyo.
Bugün yurtiçinde carı açık ve 1Ç büyüme rakamı
açıklanıyor. Hafta genelinde ise ABD’de perakende satışlar, haftalık işsizlik
başvuruları, Michigan tüketici güven endeksi, sanayi üretimi, ÜFE
takip edilecek önemli veriler olarak sıralanabilir.
ykb ytr
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder