Dün
OECD'nin Slovenya bankacılık sektörüne yönelik uyarıları dikkat çekiciydi.
Birkaç hafta önce, G. Kıbrıs'tan sonra Slovenya'nın durumunun daha fazla
gündeme gelebileceğinden bahsetmiştik. Gelişmeler bu yönde ve bundan sonra
Slovenya daha fazla gündeme gelebilir. Dün Slovenya’nın kısa vadeli ihalelerde
hedeflediği tutarın altında yüksek faizle borçlandığını da not edelim. Ayrıca
Anayasa mahkemesinin hükümetin kemer sıkma programındaki bazı kesintileri iptal
ettiği Portekiz ve 24-25 Şubat seçimleri sonrasında hükümet kurulamayan
İtalya’daki gelişmelerin de Avrupa’daki diğer önemli konular olduğunu
belirtelim.
Ancak
Avrupa piyasalarında bono faizlerindeki gerileme ön planda. Fransa gibi merkez
ülkeler ile birlikte İspanya ve İtalya gibi çevre euro bölgesi ülkeleri
faizlerinde gerileme var. Geçtiğimiz hafta BOJ’un yeni parasal genişleme
adımları; BOJ varlık alım programında iki kat artırıma gitti; ile birlikte
etkili olan yüksek getiri arayışı ve ECB Başkanı Draghi’nin Güney Kıbrıs
kurtarma konusunun bir şablon olmadığı yönündeki vurgulamalarının bu görünüme
destek olduğu söylenebilir.
Almanya
Dax endeksinde dün kar satışları etkili olurken; %0.33 eksiyle günü tamamladı;
2007’den bu yanaki en yüksek seviyesini gören S&P 500 endeksi seansın son
bir saatindeki kar satışları ile birlikte günü %0.35 artışla 1568 seviyesinden
kapattı.
FED’e
yakınlığı ile bilinen Hilsenrath’ın San Francisco FED Başkanı Williams ile
yaptığı röportajda Williams’ın ekonominin 2013’ün ikinci yarısında, FED’in
parasal genişlemede kısıntıya gidebilmesini sağlayacak yeterli güçte
olabileceğine yönelik yorumları dikkat çekiciydi.
Bilindiği
üzere FED enflasyon oranı %2.5'in üzerine çıkmadıkça ve işsizlik oranı %6.5'in
altına gelmedikçe faiz oranlarını düşük seviyede tutmaya devam edeceğini
söylüyor. Piyasalar henüz bu konuyu gözardı etse de toplantı
tutanaklarında da görüldüğü üzere FED içerisinde tahvil alımlarının sona erme
tarihi ile ilgili tartışmalar ön planda. FED’in uyguladığı para politikasındaki
değişikliğin zamanlamasına ve hangi yöntemlerle olabileceğine yönelik
beklentiler de ön planda. Bu doğrultuda FED Başkanı Bernanke’nin bu
haftaki açıklamalarında rezerv fazlalıklarına faiz uygulaması ve varlık satışı
gibi yöntemlerin sıkılaştırma sürecinde uygulanabileceğine yönelik ifadelerini
hatırlatalım.
Bu
sabah Asya’da Çin’de açıklanan dış ticaret rakamlarında beklentilerin oldukça
üzerinde gelen ithalat rakamı dikkat çekiciydi. İthalat Mart ayında %14.1
artarken (beklenti:%6 önceki:%-15.2), ihracatın %10 artış (beklenti: %11.7 önceki:%21.8)
göstermesi ile birlikte Çin Mart ayında -0.88 milyar $ dış ticaret açığı yazdı.
Beklenti 15.1 milyar $ dış ticaret fazlasıydı. (Şubat:15.23milyar$)
Çin
Borsası bu sabah satış baskısı altında. Dün Çin piyasası kapandıktan sonra
Fitch’in Çin’in yerel para cinsinden notunu düşürdüğünü hatırlatalım. Ayrıca
Çin’de daha önce de vurguladığımız üzere faiz artırımı spekülasyonları da
konuşulan konular arasında olmaya devam ediyor. Çin’in beklenenden daha erken
sıkılaştırmaya gitmesi 2013 küresel büyüme beklentileri açısından en büyük
risklerden biri. Japonya’da ise BOJ’un geçen hafta açıkladığı yeni
parasal genişleme adımları ile birlikte etkili olan olumlu hava devam ediyor.
Son haberlere göre BOJ 11 Nisan’da finansal kurumlar ve kurumsal yatırımcılarla
bir araya geliyor. Japonya Başbakanı Abe, parlamentodaki konuşmasında BOJ’un %2
enflasyon hedefine ulaşana kadar genişleme adımlarına devam edeceğini
tekrarladı. Japonya Borsası %0.82 artıda.
Bugün
ABD’de FED toplantı tutanakları ön planda olacak. Ayrıca 10 yıllık tahvil
ihalesini not edelim. Hedef 21 milyar dolar. Önceki ihalede talep karşılama
3.19 seviyesindeydi. Avrupa’da sanayi üretimi rakamları açıklanıyor. Ayrıca
İtalya’da 3 ve 12 aylık ihaleleri ve Almanya’daki 2 yıllık ihalelerin takip
edileceğini belirtelim. Haftanın geri kalanında ise ABD’de perakende satışlar,
enflasyon rakamları ve güven endeksleri takip edilecek.
Makro
veri tarafında ABD ‘de açıklanan son bazı makro verilerdeki zayıflama
sinyalleri gündemin önemli konularından bir diğeri. Mart ayı ISM imalat ve
hizmet endekslerindeki gerileme ile birlikte Cuma günü açıklanan tarım dışı
istihdam rakamının 88.000 kişi artış ile 190.000 olan beklentilerin oldukça
altında kalması ile birlikte global algılamada büyümede yavaşlamaya yönelik endişelerin
tekrar ön plana geçebileceğini düşünüyoruz.
Yurtiçinde
dün benchmark kağıdın yeniden ihracında ortalama faiz %5.97 seviyesinde
gerçekleşti. Piyasadaki ortalama faiz beklentisi %5.93 seviyesindeydi. 724.9
milyon TL net satış gerçekleşirken ihale öncesi 961 milyon TL ROT satış ile
birlikte toplam satış 1.686 milyon TL ile 1.92 milyar TL olan beklentilerin
altında kaldı. TÜFE'ye endeksli 10 yıllık tahvilde ise reel faiz %0.96
seviyesinde gerçekleşti. Ortalama beklenti %0.98 seviyesindeydi.
İhalede 991.2 milyon TL net satış
gerçekleşirken ihale öncesi 359.9 milyon TL ROT satış ile birlikte toplam satış
1.351 milyon TL ile 1.73 milyar TL olan beklentilerin altında kaldı. Önceki gün
%5.84 seviyesinden günü tamamlayan Benchmark kağıt dün %5.95 seviyesinden günü
tamamladı. Diğer taraftan Hazine’nin dolar cinsi 30 yıl vadeli eurobond
ihracına çıkacağını açıkladığını not edelim. Hafta genelinde ise Perşembe günü
açıklanacak Şubat ayı cari açık rakamı odak noktasında. Piyasadaki ortalama
beklenti 5.05 milyar dolar açık seviyesinde. (Ocak: -5.63 milyar$)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder