Eylül ayı yurtiçi
enflasyon verisi açıklandı.
Tüketici fiyatları
Eylül ayında %1,10 artış gösterirken, bir yıl öncesine oranla oluşan fark da
%9,20 seviyesinde oluşmuş oldu. Geçtiğimiz haftalarda
açıklanan ve önceki raporlarımızda değindiğimiz son vergi artışlarının bu veriye
etki etmediğini, ve TÜFE’ye Ekim ayında yansıyacağını hatırlatmakta fayda
var.Yönetilen fiyatlarda
(vergi) oluşan bu fark yüzünden, sene sonu enflasyon beklentimizi de yukarı
yönlü güncellemek (%7,5) durumunda kalmıştık. Burada altını tekrar
çizmemiz gereken konu, enflasyonun yurtiçi talep veya dışsal faktörlere bağlı
olarak oluşmadığı noktası.
Zira yurtiçi
talepteki yavaşlama bir süredir izlenebilirken, imalat sanayi kapasite kullanım
oranının da mevsimsel etkilerden arındırıldıktan sonra belirgin şekilde
gerilediğini gözlemliyoruz.
Bu durumda oluşan
sonuç/yorum:
1. Küresel makroekonomik
görünümde ve arz talep dengelerinde (özellikle ABD ve Çin için) belirgin bir
toparlanma beklemiyorsak, başta petrol olmak üzere önemli emtia fiyatlarında da
eskisi gibi yükselişler beklememeliyiz.
2. Devam eden yurtiçi
faiz indirim sürecinin iç talepte olası bir toparlanma yaratması durumunda dahi
bu talep atıl kapasiteyle karşılanabilecek, ve ek yatırım maliyeti
gerektirmediği için fiyatlar üzerinde baskı yaratmayabilecektir.
Haftanın geri kalanı
için yakından takip edilecek konu ise ABD istihdam verileri olacak.
Cuma günü TSİ
15:30’da açıklanacak olan ABD Eylül ayı tarımdışı istihdam verisine yönelik
beklentimiz olumlu tarafta.
Olumlu beklentimizin
temelinde, tarımdışı istihdam verisinin eşzamanlı bir ekonomik veri olması
yatıyor.
Tarımdışı istihdama
öncülük eden haftalık ilk işsizlik sigortası başvuruları ve ISM endeksinin
istihdam alt kalemi ise Eylül ayında olumlu seyir gösterdiler.
ABD merkez bankası
FED de kıymet alım programına süresiz olarak devam edeceğini açıkladığı için,
“kötü veri = yükselen piyasa” denklemi artık geçerli değil; bu durumda Cuma günü
~150 bin civarında bir veri borsalara alım getirebilecektir.
Piyasalar
USD/TL kurunda uzun
bir süredir izlenen ~1,80 dengesinin bozulma göstermesini
beklemiyoruz.
Bu durumda EUR/TL ve
sepet beklentilerimiz de EUR/USD paritesine göre şekillenecek.
Parite, 1,2823
seviyesinde 200GHO desteğini kullanıyor; 1,28 seviyesinin kırılması kolay
olmayacağından, ilk etapta sınırlı gerileme sonrası tekrar yükseliş
izlenebilir.
Euro’ya oranla çok
daha iyi performans gösteren altın fiyatları ise 2012’nin yeni zirvesini 12
aylık $1.800 direnci altında gerçekleştiriyor.
Yükselme meyili devam
eden altın fiyatlarının parite desteği oluştuğu anda harekete geçebileceğini
değerlendiriyoruz.
İMKB tarafında ise
sabit Dolar talebi ve kuvvetli seyreden küresel endeksler ışığında belirgin bir
geri çekilme olası durmuyor.
Ancak yurtdışı
muadillere kıyasla sınırlı performans (70.000 direnci altı) beklemeye devam
ediyoruz.
Ak yatırım
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder