22 Mayıs 2012 Salı

Piyasalarda Yaşanan Gelişmeler

Geçen haftaki Yunanistan ve İspanya odaklı sert satışların ardından bu haftaya dış piyasalar genelde yükselişlerle başladılar. Olumlu başlayan haftaya damgasını vuran haberler; Çin Başbakanı Wen Jiabao’nun ekonomik büyümeyi desteklemeye odaklanacaklarına dair  açıklamaları ve Çarşamba günü (23 mayıs) toplanacak AB zirvesi öncesi Alman ve Fransız Maliye Bakanları’nın bir araya gelmeleri oldu.

Almanya ve Fransız Maliye Bakanları görüşmesinde ortak Euro Tahvil konusu Fransa önerisi olarak yeniden gündeme geldi. Berlin’de bir araya gelen Almanya Maliye Bakanı Wolfgang Schaeuble ve Fransa Maliye Bakanı Pierre Moscovici ortak Euro tahvil konusunu görüştü. Fransa Maliye Bakanı’nın Almanya’nın karşı çıkmasına rağmen Fransa’nın ortak Euro Tahvilin çikması için uğraşacağını söylemesi; piyasaların, dün moral bulmasına neden oldu. İtirazi açıklama Alman Maliye Bakan Yardımcısı Kampeter’den geldi. Kampeter, böyle bir tahvilin çıkması düzenleme yapması gereken Avrupa ekonomileri üzerindeki baskıyı kaldıracağını ve yanlış sonuçlar doğuracağını savundu. Doğru söze ne denir? Almanya, Avrupa ekonomileri içerisinde en iyi durumda iken böyle bir tahvil çıkması durumunda başa gelebilecekleri diğer ülkelerden çok daha iyi görüyor. Daha doğrusu diğer liderler de bunu görüyor ama Almanya Hükümeti’nin tuzu daha kuru olduğundan açıklamalarını daha akılcı yapabiliyor. Diğer ekonomilerin liderleri ise; siyasi geleceklerinin kaygısıyla sosyolojik yapıyı bozacak ek ekonomik tedbirler almak yerine; işin kolayına kaçarak, sorunu halının altına süpürmeye çalışıyor. Bu süpürgecilerin başında da Avrupa borç sorunu içerisinde en büyük bankacılık riskini taşıyan Fransa geliyor.

Ortak Euro Tahvil ise; Avrupa’nın en düşüğü olan, Almanya’nın borçlanma maliyetini artıracağı gibi tahvil sonrası, ekonomiler hakında çıkabilecek spekülasyonlar durumunda Almanya’yı da sorunun içine çekebilecek bir girdabı yaratabilir. Bu nedenle ortak Euro Tahvil; oldukça riskli ama kısa vade için de piyasaları rahatlatabilecek, önemli bir seçenek. Zira bu seçenek ile kısa süreli rahatlama sırasında ek tedbirler katı bir şekilde alınabilir ve olası risklerin bertaraf edilmesine gayret gösterebilirse; piyasalar bir süre için, sıkıntıyı daha da artırmayarak, alınacak tedbirlere müsade edeceğinden; Euro Tahvil başarılı olabilir.

Dışarıda böylesi olumlu bir dalga ile Avrupa ve ABD borsa endeksleri %1 yükselişleri yakalarken, içeride İMKB çok isteksiz ve sıkıcı bir seyir içerisindeydi. TCMB’nın dünü “istisnai gün” ilan etmesinin etkisi ile TL bir süre değer kazansa da gün sonuna doğru yeniden değer kaybederken, İMKB dünü %0,7 civarında düşüşle kapattı. Bu negatif ayrışma doğrusu dün ciddi şekilde kafa karışıklığına neden oldu. Zira son günlerde yurtdışında hava olumlu iken yükselemeyen ve dışarısı satış baskısında iken daha sert düşme eğiliminde bir görüntü sergileyen İMKB; ilk yarım saatle son yarım saat arasında iyice durgunlaşarak, likidite daralmasının da oluştuğunu gösteriyor. Aslında Aracı Kuruluşlar Birliği’nin 2011 raporuna göre 50 bin TL üzerindeki bakiyeli portföy sayısı, 300 bin kişiyi bile bulamayan 70 milyonluk bir ülkenin borsasında; yabancı yatırımcı ilgisi olmadıkça, likidite oluşmamasına da şaşmamak mı gerek...?

Hiç yorum yok: