Dün ECB Başkanı
Drgahi’nin açıklamalarını takip ettik. Draghi’nin gerekirse Haziran ayında adım
atılabilir yönündeki ifadeleri ile birlkte Haziran ayında faiz indirimine
yönelik beklentilerin güçlendiğini gördük. Bu doğrultuda Stoxx 600%1
yükselirken güne güçlü başlayan S&P 500 endeksi ise Ukrayna/Rusya haber
akışının da etkisiyle %0.14 ekside günü tamamladı. ABD hisse senetlerinde tepe
formasyonu oluşup oluşmadığını izliyouz. (teknoloji hisseleri ön planda).
Nasdaq ve biotech şirketleri gibi daha riskli kabul edilen endeks ve grupların
daha kötü performans göstermesi dikkat çekici. Ayrıca Russell 2000 endeksinin
Kasım 2012’den beri ilk defa 200 günlük ortalamasının altına inmiş olması bizce
son derece dikkat çekici. Buna benzer sinyallerin artması gelişmiş
ülkelerdeki bir düzeltme hareketi ve volatilite artışının ön göstergesi halini
alabilir.
Ayrıca makro tarafta
26.000 kişi düşüşle 319.000’e gerileyen ve istihdama yönelik pozitif sinyaller
üretmeye devam eden haftalık işsizlik maaşı başvuruları verisi ön plandaydı. Ki
hatırlatmka gerekirse ABD’de açıklanan makro verilerin toparlanmanın hızı konusunda
vereceği sinyalleri buna paralel de ABD faizlerindeki seyri izlemeye devam
ediyoruz. ABD’de enflasyonun önümüzdeki dönemde, en önemli gündem maddesi
olmasa bile, yavaş yavaş daha fazla konuşulacağını düşündüğümüzü bir süredir
belirtiyoruz. Ki beklentileri aşan Mart ayı enflasyon rakamı başta olmak üzere
perakende satışlar, ISM imalat, dayanıklı tüketim mal siparişleri gibi
bazı verilerde gördüğümüz güçlü sinyallerin dikkat çekici olduğunu
belirtmiştik. Ancak Nisan ayı tarım dışı istihdam rakamı gibi birçok makro
verinin güçlü sinyaller içerse de enflasyon beklentilerini hareketlendirecek
derecede güçlü olmaması ön planda olan en önemli konuydu. Bu doğrultuda önceki
gün ABD’de açıklanan birim işgücü maliyeti rakamları bizce dikkat çekiciydi.
Birinci çeyrekte işgücü maliyeti %4.2 artışla %2.8 olan beklentilerin üzerinde
gerçekleşti. (önceki:%-0.1)
Gelişmekte olan
piyasalara baktığımızda ise MSCI GOP endeksinin ABD faizlerindeki geri çekilme
ile nispeten daha olumlu performans göstermeye devam ettiğini görüyoruz.
Gelişmekte olan ülke döviz volatilitesindeki gerilemenin devam etmesi bu
görünüme destek oluyor. Ki hatırlatmak gerekirse gelişmekte olan piyasalar
düşük volatilite, belirli bant içerisinde hareket eden ABD faizleri ve ECB ve
BOJ’dan ek adım beklentisine paralel bir süredir daha olumlu performans
gösteriyor. Dün MSCI GOP endeksi %0.43, MSCI Türkiye dolar bazında 1.64%
yükseldi.Ancak dün akşam Brezilya ve bu sabah Çin’deki satış baskısını not
edelim.
Bu sabah Asya
piyasalarında karışık görünümün etkili olduğuınu görüyoruz. Makro tarafta
Çin’de gevşek para politikasına açık kapı bırakabilecek yönde beklenenin
altında kalan enflasyon rakamları dikkat çekiyor. (son 18 ayın en düşük oranı)
Bugün Ukrayna haber akışı piyasaların odak noktasında yer almaya devam edebilir
makro tarafta ise ABD JOLTS istihdam verileri dikkat çekebilir. Önümüzdeki
haftaya baktığımızda ise başta ABD Nisan ayı enflasyon rakamları olmak
üzere perakende satışlar ve sanayi üretimi verilerini takip edeceğiz. Ayrıca
euro bölgesinde büyüme ve enflasyon rakamları (Draghi açıklamaları sonrası
önemi daha da arttı), Çin sanayi üretimi, Japonya büyüme verisi takip edilecek
önemli makro veriler olarak sıralayabiliriz.
Yurtiçinde TCMB
Başkanı Başçı’nın önümüzdeki aylarda faiz indirimine sinyal veren, kısacası
güvercince ifadeler içeren geçen haftaki açıklamaları en önemli gündem maddesi
olmaya devam ederken bu hafta açıklanan ve piyasa beklentilerinin üzerinde
kalan Nisan ayı enflasyon rakamlarının soru işareti yarattığını gördük ki açıklanan
rakamlar para politikasında bir gevşemeye yönelik ciddi sinyaller gelme
ihtimalinini azaltabilecek yöndeydi. Baz etkisi nedeniyle önümüzdeki aylarda
yıllık manşet TÜFE enflasyonunda çift haneli rakamlar görmemizin olası olduğunu
düşünüyoruz. Yine de TL’nin değer kazanması ile birlikte yüksek enflasyon
verisine rağmen piyasada TCMB’den indirim beklentilerinin arttığını görüyoruz.
Diğer taraftan MSCI’ın 14 Mayıs’da açıklayacağı
endeks güncellemeleri ile ilgili haber akışı yurtiçi piyasalarda dikkat
çekici olan bir diğer konu. Burda ön planda olan konu 2009 yılında
gelişmiş ülke endeksine alınmak üzere izlemeye alınan ve mevcut durumda
gelişmekte olan ülke piyasa endeksinde sırasıyla %15.98 ve %11.98 ağırlığa
sahip olan Güney Kore ve Tayvan konusu. Bu olasılığın gerçekleşip
gerçekleşmemesi durumunda MSCI GOP endeksinde ağırlıklarda yaşanabilinecek
olası değişiklikler ön planda. Ki bu doğrultuda daha önce açıklandığı üzere
MSCI Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin Mayıs 2014 itibariyle MSCI
GOP endeksine dahil olacağını not edelim. MSCI Türkiye’nin mevcut durumda
GOP endeksinde %1.69 oranında ağırlığı bulunuyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder