Küresel risk
barometresi olarak izlenen S&P 500 endeksi dün teknoloji ve finansal
hisseler öncülüğünde %2.09 sert düşüşle 50 günlük ortalamasının altında kapanış
yaptı. VIX endeksi %14.9 yükseldi. Olumlu ayrışan gelişmekte olan piyasalar
endeksi ise dün günü %0.68 artıda kapattı. 20 Mart sonrası etkili olan yukarı
trendte toplamda %8.61 yükselmiş oldu. Ancak bu sabah gelişmekte olan Asya
piyasalarında kar satışlarının etkili olduğunu görüyoruz. Ayrıca Japonya
borsası %2.2 ekside işlem görüyor.
Gelişmekte olan
piyasalarda bu sabah Moody’s’in Türkiye’nin görünümünü düşürdüğüne dair
açıklamalar ön planda. Moody's Türkiye'nin Baa3 olan devlet tahvili notunun
görünümünü 'durağan'dan 'negatif'e indirirken, açıklamalarda yükselen politik
belirsizlik, düşük global likidite, büyümede belirsizliğe yönelik vurgular ön
plandaydı. Açıklamalar sonrası TL’deki değer kaybı dikkat çekiyor.
Büyük resimde ABD
faizlerindeki seyir ile birlikte Çin ekonomisindeki gelişmeler ön planda yer
alan ana makro konular olmaya devam ediyor. Diğer taraftan 25 Mayıs Ukrayna
seçimleri yaklaşırken, Ukrayna- Rusya endişelerinin tekrar ön plana gelme
olasılığının özellikle olumlu ayrışan gelişmekte olan piyasalar açısından
önemli risk unsurlarından biri olduğunu hatırlatalım.
Bu doğrultuda da
ABD’de açıklanan makro verilerin toparlanmanın hızı konusunda vereceği
sinyalleri izlediğimizi hatırlatalım. Cuma günü açıklanan ve piyasa
beklentilerini aşamayan tarım dışı istihdam rakamı başta olmak üzere ABD’de
açıklanan veriler geneli itibariyle toparlanmanın devamı yönünde işaretler
içerse de özellikle enflasyon beklentilerini hareketlendirecek derecede güçlü
diildi. Diğer taraftan dün açıklanan ve son yedi yılın en düşük seviyesine
gerileyen haftalık işsizlik maaşı başvurularının ise her ne kadar yüksek
oynaklık gösterebilen bir veri olsa da Nisan ayının ilk haftasına yönelik şu
aşamada pozitif içerikte sinyaller verdiğini söyleyebiliriz. Kısacası
makro verilerin ABD faizlerine etkisini izlemeye devam ediyoruz. Bu doğrultuda
da önümüzdeki günlerde tüketici davranışlarına yönelik sinyalleri aradığımız
perakende satışlar ve Nisan ayı tüketici güven endeksleri gibi makro verilerden
gelebilecek sinyallerin önemini hatırlatalım.
Yaklaşık bir haftadır
ifade ettiğimiz gibi geçen Cuma gününden bu yana faizlerin gerilemiş olmasına
rağmen hisse senedi volatilitesinin artmış olması bizce dikkat çekici olmaya
devam ediyor. Hisse senedi volatilitesi henüz gelişmekte olan ülkeleri
etkilemiş değil ki bunda bono ve kur volatilitelerinin düşük seviyelerde
kalmaya devam ediyor olması etkili. Dolayısıyla bu iki aktif grubundaki
volatilitelerin gelişimini takip etmek gerekiyor.
Bugün yurtiçinde cari açık verisi, ABD’de ise
Michigan tüketici güven endeksi ve ÜFE rakamlarını takip ediyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder