Global
piyasaların odak noktasında bugün ABD Merkez Bankası FED’in faiz toplantısı ve
sonrasında da FED Başkanı Bernanke’nin açıklamaları var. Büyük resimde
temelde FED’in parasal genişlemeden çıkışı konuşuyor olması ile birlikte ECB ve
BOJ'dan gelen açıklamaların global merkez bankalarının likiditede kısıntıya
gidebilme olasılığını ortaya çıkardığı görülüyor. Ve bu da piyasalar genelinde
soru işaretlerine neden oluyor.
İfade
ettiğimiz gibi FED’in çıkış stratejisinde zamanlama sinyali vereceğine yönelik beklentiler
soru işareti yaratıyor. Geçtiğimiz hafta Wall Street Journal’dan Jon
Hilsenrath’ın, FED Başkanı Bernanke’nin bu haftaki toplantıda piyasada oluşan
kısa vadeli faiz artırımı beklentilerinde zamanlamaya yönelik endişeleri
sakinleştirecek yönde sinyaller verebileceğine yönelik ifadeleri dikkat
çekiciydi. Bernanke bir süredir varlık alım programında ayarlamaya gidilmesinin
FED’in daha erken bir zamanda kısa vadeli faizlerde artışa gideceği anlamına
gelmediğine vurgu yapıyor ancak piyasada bu konuda endişeler var. Ayrıca
Hilsenrath’ın bu hafta sonundaki son yazısı da FED öncesi dikkate değer.
Hilsenrath, FED’in bu hafta yapacağı ekonomik projeksiyonların, varlık alım
programında yavaşlatmaya gidilmesinde zamanlamaya yönelik indikatör olarak
izlenebileceğini ifade ediyor. Diğer taraftan bu hafta FT’de yer alan başka bir
makalede ise FED’in bu toplantıda parasal genişlemeden çıkışa yakın olunduğu
yönünde sinyaller vereceğine yönelik ifadeleri de not edelim.
Bu
doğrultuda eğer projeksiyonlarda bir değişiklik olmazsa zamanlamada Eylül ayına
yönelik beklentiler korunur. Projeksiyonlarda yukarı yönlü revizyon olursa
beklentiler öne çekilebilir ki bu soru işaretlerini güçlendirir, tersi durumda
ise ileri ötelenebilir. Piyasadaki genel beklenti Bernanke’nin varlık alım
hızının yavaşlatılması tartışmalarını sakinleştirici yönde konuşması.
Projeksiyonlarda bir değişikliğin olmaması ve varlık alımlarında azaltmaya
gidilmesinin sonbaharda başlayacağı beklentisi en dengeleyici sonuç olabilir.
FED’in
çıkış stratejisi ve bu doğrultuda da ABD bono faizlerinde görülen artış global
piyasalar genelinde bir süredir soru işareti yaratıyor ve özellikle gelişmekte
olan ülke bono ve döviz kurlarında her ne kadar son günlerde sakinleşme görülse
de satış baskısının etkili olduğunu gördük. Özellikle Hindistan, Güney Afrika
gibi gelişmekte olan para birimlerindeki değer kaybı ön plandaydı. Bu
doğrultuda FED'in varlık alım hızının yavaşlatılması tartışmalarını
sakinleştirici yönde mesajlar verip vermemesi gelişmekte olan piyasalar
açısından kritik öneme sahip. Yılbaşından bu yana baktığımzda MSCI gelişmekte
olan piyasalar endeksi dolar bazında %9.63 düşerek; sırasıyla %10.80 ve %15.82
yükselen MSCI Dünya ve S&P 500 endeksinden negatfif yönde ayrıştı.
Bu
sabah Japonya Borsası FED öncesinde, dün S&P 500’deki %0.78 yükselişin
ardından yukarı yönde güne başladı ve şu saatlerde %1.73 artıda işlem görüyor.
Arka planda kalsa da dikkat çeken bir diğer konu da Çin’deki gelişmeler.
Bankacılık ve emlak sektörüne yönelik soru işaretleri kısacası finansal
balonla nasıl başa çıkılacağı endişe kaynağı olmaya devam ediyor. Ayrıca
para piyasası faizlerinde görülen artış da bir diğer konu. Bir haftalık repo
faiz oranı Ocak 2012 sonrasındaki en yüksek seviyede. Haftalık repo %7.2
(önceki gün:%6.82), gecelik repo %6.25’te.(önceki:%5.66) Çin Borsası bu sabah
%1.45 eksi ile satış baskısı altında kalmaya devam ediyor. MSCI Çin endeksi
yılbaşından bu yana dolar bazında %11.4 geriledi.
Bugün
tsi ile 21:00’de FED FOMC kararı ve ardından 21:30’da FED Başkanı Bernanke’nin
basın toplantısı takip edilecek. Gün içinde Almanya Maliye Bakanı Schaeuble
Berlin’de konuşacak, Portekiz’de 6 ve 18 aylık kısa vadeli ihaleler var, ayrıca
Almanya’da 10 yıllık tahvil ihalesi düzenleniyor. Avrupa tarafında her ne kadar
arka planda kalsa da soru işareti yaratabilecek Güney Kıbrıs’ın yardım planında
bazı değişikliklere gidilmesini talep ettiğini not edelim.
Haftanın geri kalanında ise Haziran ayı öncü PMI
endeksleri dikkat çekebilir. Çin PMI’larında resmi ve özel PMI endeksleri
arasındaki sapma soru işareti yaratıyorken Avrupa PMI’larında stabilizasyon
sinyalleri aranıyor. Her ne kadar Çin PMI’ı ve ABD’de 50’ nin altı daralma
bölgesine geçen ISM imalat endeksi soru işareti yaratsa da Avrupa’da Mayıs ayı
PMI’larında kayda değer ilerleme sinyalleri görülmüştü.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder