19 Haziran 2013 Çarşamba

Piyasalara Bakış

Global piyasaların odak noktasında bugün ABD Merkez Bankası FED’in faiz toplantısı ve sonrasında da FED Başkanı Bernanke’nin açıklamaları var.  Büyük resimde temelde FED’in parasal genişlemeden çıkışı konuşuyor olması ile birlikte ECB ve BOJ'dan gelen açıklamaların global merkez bankalarının likiditede kısıntıya gidebilme olasılığını ortaya çıkardığı görülüyor. Ve bu da piyasalar genelinde soru işaretlerine neden oluyor.
 
İfade ettiğimiz gibi FED’in çıkış stratejisinde zamanlama sinyali vereceğine yönelik beklentiler soru işareti yaratıyor. Geçtiğimiz hafta Wall Street Journal’dan Jon Hilsenrath’ın, FED Başkanı Bernanke’nin bu haftaki toplantıda piyasada oluşan kısa vadeli faiz artırımı beklentilerinde zamanlamaya yönelik endişeleri sakinleştirecek yönde sinyaller verebileceğine yönelik ifadeleri dikkat çekiciydi. Bernanke bir süredir varlık alım programında ayarlamaya gidilmesinin FED’in daha erken bir zamanda kısa vadeli faizlerde artışa gideceği anlamına gelmediğine vurgu yapıyor ancak piyasada bu konuda endişeler var. Ayrıca Hilsenrath’ın bu hafta sonundaki son yazısı da FED öncesi dikkate değer. Hilsenrath, FED’in bu hafta yapacağı ekonomik projeksiyonların, varlık alım programında yavaşlatmaya gidilmesinde zamanlamaya yönelik indikatör olarak izlenebileceğini ifade ediyor. Diğer taraftan bu hafta FT’de yer alan başka bir makalede ise FED’in bu toplantıda parasal genişlemeden çıkışa yakın olunduğu yönünde sinyaller vereceğine yönelik ifadeleri de not edelim.
 
Bu doğrultuda eğer projeksiyonlarda bir değişiklik olmazsa zamanlamada Eylül ayına yönelik beklentiler korunur. Projeksiyonlarda yukarı yönlü revizyon olursa beklentiler öne çekilebilir ki bu soru işaretlerini güçlendirir, tersi durumda ise ileri ötelenebilir. Piyasadaki genel beklenti Bernanke’nin varlık alım hızının yavaşlatılması tartışmalarını sakinleştirici yönde konuşması.  Projeksiyonlarda bir değişikliğin olmaması ve varlık alımlarında azaltmaya gidilmesinin sonbaharda başlayacağı beklentisi en dengeleyici sonuç olabilir.

 
FED’in çıkış stratejisi ve bu doğrultuda da ABD bono faizlerinde görülen artış global piyasalar genelinde bir süredir soru işareti yaratıyor ve özellikle gelişmekte olan ülke bono ve döviz kurlarında her ne kadar son günlerde sakinleşme görülse de satış baskısının etkili olduğunu gördük. Özellikle Hindistan, Güney Afrika gibi gelişmekte olan para birimlerindeki değer kaybı ön plandaydı. Bu doğrultuda FED'in varlık alım hızının yavaşlatılması tartışmalarını sakinleştirici yönde mesajlar verip vermemesi gelişmekte olan piyasalar açısından kritik öneme sahip. Yılbaşından bu yana baktığımzda MSCI gelişmekte olan piyasalar endeksi dolar bazında %9.63 düşerek; sırasıyla %10.80 ve %15.82 yükselen MSCI Dünya ve S&P 500 endeksinden negatfif yönde ayrıştı.
 
Bu sabah Japonya Borsası FED öncesinde, dün S&P 500’deki %0.78 yükselişin ardından yukarı yönde güne başladı ve şu saatlerde %1.73 artıda işlem görüyor. Arka planda kalsa da dikkat çeken bir diğer konu da Çin’deki gelişmeler. Bankacılık ve emlak sektörüne yönelik  soru işaretleri kısacası finansal balonla nasıl başa çıkılacağı endişe kaynağı olmaya devam ediyor.  Ayrıca para piyasası faizlerinde görülen artış da bir diğer konu. Bir haftalık repo faiz oranı Ocak 2012 sonrasındaki en yüksek seviyede.  Haftalık repo %7.2 (önceki gün:%6.82), gecelik repo %6.25’te.(önceki:%5.66) Çin Borsası bu sabah %1.45 eksi ile satış baskısı altında kalmaya devam ediyor. MSCI Çin endeksi yılbaşından bu yana dolar bazında %11.4 geriledi. 
 
Bugün tsi ile 21:00’de FED FOMC kararı ve ardından 21:30’da FED Başkanı Bernanke’nin basın toplantısı takip edilecek. Gün içinde Almanya Maliye Bakanı Schaeuble Berlin’de konuşacak, Portekiz’de 6 ve 18 aylık kısa vadeli ihaleler var, ayrıca Almanya’da 10 yıllık tahvil ihalesi düzenleniyor. Avrupa tarafında her ne kadar arka planda kalsa da soru işareti yaratabilecek Güney Kıbrıs’ın yardım planında bazı değişikliklere gidilmesini talep ettiğini not edelim. 
 
Haftanın geri kalanında ise Haziran ayı öncü PMI endeksleri dikkat çekebilir. Çin PMI’larında resmi ve özel PMI endeksleri arasındaki sapma soru işareti yaratıyorken Avrupa PMI’larında stabilizasyon sinyalleri aranıyor. Her ne kadar Çin PMI’ı ve ABD’de 50’ nin altı daralma bölgesine geçen ISM imalat endeksi soru işareti yaratsa da Avrupa’da Mayıs ayı PMI’larında kayda değer ilerleme sinyalleri görülmüştü.

Hiç yorum yok: