Dün
ABD Mart ayı enflasyon rakamlarında beklentilerin üzerinde gerçekleşen manşet
ve çekirdek TÜFE dikkat çekiciydi. Manşet TÜFE %0.2 artarken (beklenti:
%0.1) baz etkisi nedeniyle yıllık TÜFE’deki %1.1’den %1.5’e yükseliş ön
plandaydı. Çekirdek enflasyon ise %1.6’dan %1.7’e yükseldi.
Detaylarda konut tarafındaki fiyat baskısı dikkat çeken en önemli detaylardan
biriydi ve önümüzdeki dönemde istihdamdaki toparlanmanın da desteğiyle
ücretlerdeki yukarı eğilime yönelik sinyallerin ön planda olmaya devam edeceğini
hatırlatalım ve Mart ayı rakamlarının beklentilerin üzerinde kalması ile
birlikte Nisan ayı rakamlarının öneminin daha da arttığını söyleyebiliriz.
Piyasalar açısından volatilitenin düşük, faizlerin belirli bantlar içinde
bulunduğunu nispi olarak daha olumlu havanın devam açısından ABD enflasyonun
düşük kalmaya devam etmesinin önemli olduğunu düşünmeye devam ediyoruz.
Hatırlanacak olursa yılbaşından bu yana ABD enflasyonunun yıl ilerledikçe yavaş
yavaş piyasaların gündemine gelebileceğinden bahsetmiştik. Nitekim dünkü
veriler ile birlikte enflasyonun önümüzdeki dönemde, en önemli gündem maddesi
olmasa bile, yavaş yavaş daha fazla konuşulacağını düşünüyoruz.
Ayrıca
ABD’de açıklanan makro verilerin toparlanmanın hızı konusunda vereceği
sinyalleri izlemeye devam ettiğimizi hatırlatalım. Piyasa beklentilerini
aşamayan Mart ayı tarım dışı istihdam rakamı başta olmak üzere ABD’de son
açıklanan veriler geneli itibariyle toparlanmanın devamı yönünde işaretler
içerse de özellikle enflasyon beklentilerini hareketlendirecek derecede güçlü
seviyede değildi. Ancak tarım dışı istihdam için öncü göstergelerden biri
olan haftalık işsizlik maaşı başvurularına baktığımızda geçen hafta açıklanan
rakamlar son yedi yılın en düşük seviyesine işaret ediyordu ve her ne kadar
yüksek oynaklık gösterebilen bir veri olsa da Nisan ayının ilk haftasına
yönelik şu aşamada pozitif içerikte sinyaller içeriyor. Ayrıca önceki gün
açıklanan ve tüketici davranışlarına yönelik sinyalleri aradığımız güçlü
sinyaller veren perakende satışlar rakamı da bu doğrultuda dikkat çekiciydi.
Enflasyon
rakamları makro tarafta soru işareti yaratırken piyasalara baktığımızda Nisan
ayı başlarında bu yana satış baskısı altında kalan ABD hisse senetlerinde
önceki gün etkili olan tepki yükselişlerinn devam ettiğini gördük. (örneğin
S&P 500 endeksi dün %+0.68 arttı) 200 günlük ortalamasından toparlayan
teknoloji endeksi Nasdaq ön plandaydı. Ancak geçtiğimiz hafta 50 günlük
ortalamasını aşağı kıran, küresel risk barometresi olarak izlenen S&P 500
endeksinin bir trend değişimine yönelip yönelmeyeceğini izlediğimizi bu
doğrultuda satışa öncülük eden teknoloji hisselerindeki seyrin takip edilmesi
gerektiğini hatırlatıyoruz
Büyük
resimde ABD faizlerindeki seyir ile birlikte Çin ekonomisindeki gelişmeler ön
planda yer alan ana makro konular olmaya devam ediyor . Bu doğrultuda ABD
tarafında dün açıklanan Mart ayı enflasyon rakamları bizce oldukça önemli
sinyaller veriyordu ve Çin tarafında bu sabah açıklanan büyüme verisi , ki
birinci çeyrek büyüme verisi beklendiği gibi yavaşlamaya işaret etti (%7.7’den
%7.4’e geriledi (beklenti:%7.3)) , bir süredir gelişmekte olan piyasalara da
destek olan konulardan biri olan Çin’de yeni ekonomik tedbirlerin açıklanma
olasılığını güçlendirmiş oldu.
Ayrıca
bir süredir 25 Mayıs Ukrayna seçimleri yaklaşırken, Ukrayna- Rusya endişelerinin
tekrar ön plana gelme olasılığının önemli risk unsurlarından biri olduğunu
vurguluyoruz. Bu doğrultuda Ukrayna konusundaki son haber akışlarının tekrar ön
planda olduğunu not edelim. Dün ABD enflasyon verisi ve Ukrayna haber
akışlarının da desteğiyle gelişmekte olan piyasaların kar satışları altında
kaldığını gördük. CDS spreadleri ve döviz volatilitesinde artışlar vardı. MSCI
GOP endeksi %1.17 gerilerken, MSCI Türkiye dolar bazında %3.09 geriledi. Bu
sabaha baktığımızda ise gelişmekte olan Asya piyasalarında dünkü kar satışları
ardından hafif toparlanma görüyoruz. Ancak Ukrayna haber akışının önemli
olabileceğini belirtmekte fayda var. Japonya Borsası ise zayıf Yen’le birlikte
% 2.6 artıda.
Bir
süredir vurguladığımız gibi faizlerin gerilemiş olmasına rağmen hisse
senedi volatilitesinin artmış olması bizce dikkat çekici olmaya devam ediyor.
Hisse senedi volatilitesi henüz gelişmekte olan ülkeleri etkilemiş değil ki
bunda bono ve kur volatilitelerinin düşük seviyelerde kalmaya devam ediyor olması
etkili. Dolayısıyla bu iki aktif grubundaki volatilitelerin gelişimini takip
etmek gerektiğini hatırlatalım. Bu bağlamda ABD piyasalarında tepki
yükselişi varken ve VIX düşerken, Nasdaq volatilitesi vadelisinin (VNA1) ve hem
bono hem de kur volatilitesinin artması bizce dikkat çekici.
Bugün makro tarafta euro bölgesi enflasyon rakamı,
ABD’de konut verileri, Beige Book ve Başkan Yellen’ın konuşmasını takip
ediyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder