Çin ve Rusya konuları ön planda yer almaya
devam ederken dün Putin’in açıklamalarının endişeleri hafiflettiğini ve hisse
senetlerinin tepki yükselişlerine devam ettiğini gördük. Geçtiğimiz
haftaki satış baskısı ardından haftaya tepki yükselişleri ile başlayan S&P
500 dün %0.72 artıda günü tamamlarken, volatilite ve CDS spreadlerindeki geri
çekilmenin devam ettiğini gördük. Gelişmekte olan ülke hisse senetleri ise
tepki yükselişlerine katılarak %0.98 artıda günü tamamladı. MSCI Türkiye %2.36
yükseldi. Geçtiğimiz hafta %2.80’lerden %2.62’lere gerileyen ABD 10 yıllıkları
ise bugünkü FOMC toplantısı öncesinde , ki nispeten güvercince sinyaller
içerebileceğine dair beklentiler hakim, yatay seviyesini koruyor.
Bu sabaha baktığımızda gelişmekte olan ülke
döviz kurlarındaki artan volatilite ve Çin para birimi ön planda. Asya
hisse senetlerinde yatay/zayıf görünüm hakim. Ayrıca Moody’s’in 10 Türk
bankasını olası bir not indirimi için izlemeye aldığına dair açıklamalarını not
edelim.
Günün odak noktasında FED FOMC toplantısı ve
ardından Başkan Yellen’in basın toplantısı var. FOMC toplantısında politika
parametlerinde revizyon konusu ön planda yar alabilecekken, son zayıf bazı
veriler sonrasında FED üyelerinin görüşlerinde güvercince ifadelere yer
vermesinin olasılıklar dahilinde olduğunu belirtelim. Ancak pozitif yönde
sürpriz yapan son istihdam rakamları ile birlikte, güçlü sinyaller içeren Şubat
ayı sanayi üretimi rakamını not etmekte fayda var. Bu doğrultuda Yellen’ın
basın toplantısındaki tonlaması oldukça önemli olacak. FED ile birlikte
İngiltere’de işsizlik oranı ve Merkez Bankası toplantı tutanakları, Güney
Afrika enflasyon rakamı da takip edilecek diğer önemli makro veriler. Haftanın
geri kalanında ise ABD’de Haftalık İşsizlik Başvuruları ve Philadelphia FED
İmalat Endeksinin takip edilecek makro veriler olduğunu belirtelim.
Yurtiçi tarafta dün TCMB PPK toplantısını
takip ettik. Beklendiği gibi TCMB faizlerde herhangi bir değişikliğe gitmedi ve
açıklanan kısa not ise bizim dün sabah da ifade ettiğimiz gibi bir önceki nota
benzer şekilde, dengeli, temkinliydi ve süprizler içermiyordu. Merkez bankası
enflasyona ilişkin yukarı yönlü riskler önemini korunduğunu vurgulamakla
birlikte Ocak ayında yapılan güçlü ve önden yüklemeli parasal sıkılaştırmanın,
söz konusu risklerin orta vadeli enflasyon beklentileri üzerindeki etkilerini
sınırladığını ifade ediyor. Merkez bankasının sanırız burada kast ettiği 24
aylık enflasyon beklentilerinin son TCMB anketinde istikrar kazanmış olmasıydı.
Fakat Kurul baz etkisinin de etkisiyle Haziran ayına kadar enflasyondaki
yükselişin devam edebileceğini tahmin ediyor. Merkez bankasının sanırız burada
kast ettiği yıllık bazda manşet TÜFE enflasyonu.
Kurul bu süreçte enflasyon beklentileri ve
fiyatlama davranışlarının yakından izleneceğini ve enflasyon görünümünde
belirgin bir iyileşme sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruşun
sürdürüleceğini söylüyor. Ayrıca sıkı para politikası duruşunun, alınan makro
ihtiyati önlemlerin ve zayıf seyreden sermaye akımlarının etkisiyle kredi
büyüme hızları yavaşlamaya devam ettiğini belirtiyor ve 2014 yılı ilk çeyreğine
dair açıklanan verilerin de yurt içi özel kesim nihai talebinde ivme kaybına
işaret ettiğini ifade ediyor. Kurul net ihracatın ise dış talepteki
toparlanmanın da etkisiyle büyümeye olumlu katkı yapması bekliyor ve 2014
yılında toplam talep koşullarının enflasyon baskılarını sınırlayacağını ve cari
işlemler açığında belirgin bir iyileşme gözleneceğini tahmin ediyor.
TCMB’nin temkinli olmaya devam edeceğini ve para
politikasındaki sıkı duruşun sürdürüleceğini düşünüyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder