Çin
ve Ukrayna endişeleri ön planda olmaya devam ederken dün güne satış baskısı ile
başlayan S&P 500 edeksinin tepki yükselişleri ile günü %0.03 artıda
tamamladığını gördük. Güvenli liman algılaması ile ABD bonoları ise güçlendi.
(10 yıllıklar %2.78’lerden %2.73’lere geriledi.) Gelişmekte olan ülkelerde ise bono piyasasındaki baskı dikkat çekmeye devam
etti. CDS’lerdeki yükseliş ön planda. Bu doğrultuda da gelişmekte olan ülke
döviz kurlarındaki gelişmelerin önemini koruduğunu belritelim. Hisse tarafında
ise MSCI GOP endeksi günü dolar bazında %1.1 ekside tamamladı. Dün
Brezilya’da açıklanan IPCA enflasyon verisinin ise piyasa beklentilerine yakın
seviyede önceki aya göre artışa işaret ettiğini not edelim.
Bu
sabaha baktığımızda ise Asya hisse piyasaları genelinde daha olumlu gönümün
hakim olduğunu görüyoruz. Ancak Çin para piyasaları ile ilgili soru işaretleri
ön planda olmaya devam ederken, makro tarafta Çin’de son açıklanan zayıf
ihracat rakamları sonrasında bu sabah açıklanan zayıf sanayi üretimi rakamının
da bu görünümü desteklediğini belirtmekte fayda var.
Bugün
makro veri tarafında ABD’de açıklanacak perakende satışlar rakamında, geçen
hafta açıklanan ve pozitif yönde sürpriz yapan tarım dışı istihdam verisi
sonrasında toparlanmaya yönelik endişeleri hafifileten bir görüntü oluşmuştu.
Perakende satışlar rakamının bu görünümü destekleyip desteklemediğini izliyor
olacağız. Ayrıca bugün açıklanacak haftalık işsizlik maaşı başvurularındaki
seyir de bu bakımdan önemli olabilir. Enflasyon sinyalleri doğrultusunda
ithalat fiyat endeksi ve ayrıca FED’de Stanley Fischer, Powell ve Brainard’ın
atamaları ile ilgili Senato’daki sunumlar dikkat çekebilecek diğer önemli
gündem maddesi olabilir.
Yurtiçi
tarafa baktığımızda gelişmekte olan piyasalara yönelik algılama bu doğrultuda
da TL’deki gelişmeler ön planda olmaya devam ediyor. Geçtiğimiz hafta açıklanan
Şubat ayı enflasyon rakamında özel kapsamlı TÜFE göstergelerinde dokuz endeksin
de yıllık bazda önceki aya göre yükseldiğini hatırlatırken, şu ana kadar
açıklanan tüm verileri gözönüne aldığımızda ekonominin üretim/arz tarafının
yılın ilk iki ayında nispeten gücünü korduduğunu, öte yandan, talep tarafına
yönelik verilerin ise zayıflamaya işaret ettiğini düşünüyoruz. Ayrıca dün
açıklanan ve 4.9 milyar dolar ile piyasa beklentilerine paralel yönde
gerçekleşen cari açık verisini not edelim. Cuma
günü ise TCMB beklenti anketini takip ediyoruz.
Daha
önce de ifade ettiğimiz gibi piyasalar açısından önümüzdeki dönemde dört
konunun önemli olduğunu düşünmeye devam ediyoruz:
1)
ABD verilerinin ne kadar hava durumundan etkilendiği ve bundan sonraki seyri ve
bunun ABD’de faiz arttırımı tartışmalarını başlatıp başlatmayacağı
2)
Çin’de alınan tedbirlerin, kredi büyüme hızını da yavaşlatma dahil, devamı ve
ekonomisi üzerine etkisi
3)
Japon Merkez Bankası ve Japon Yeni
4)
Gelişmekte olan ülke para birimleri
Bunlar arasında daha kısa vadede, özellikle ABD
verilerinin ne kadar hava durumundan etkilendiği ve bundan sonraki seyri ve
bunun ABD’de faiz arttırımı tartışmalarını başlatıp başlatmayacağı önemli
olacak. ABD ekonomik süprizler endeksine (CESIUSD) baktığımızda 2013 yaz
seviyelerine yakın yerlere kadar gerilediğini görüyoruz. Buna rağmen ABD
faizlerinin son zamanlarda yatay band içinde kalmış olması dikkat çekici. Cuma
günü açıklanan tarım dışı istihdam verisinde olduğu gibi ekonomik süprizlerin
daha olumluya dönmesi durumunda ABD faizlerindeki yükselişin devam
edebileceğini düşünüyoruz. ABD ücretlerindeki seyre baktığımızda ise bizim
yılbaşında bahsettiğimiz gibi, ama piyasada büyük oranda göz ardı edilen, ABD
enflasyonuna yönelik soru işaretlerini piyasa gündemine daha fazla
taşıyabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder