Daha
önce de ifade ettiğimiz gibi global merkez bankalarının politika değişikliğine
gitmesi ve faizlerdeki artış 2013 yılının ana risklerinden biri olabilir. Bu
doğrultuda Japonya bono faizlerinde bu hafta yaşanan sert yükseliş dikkat
edilmesi gereken konulardan biri olmaya devam ediyor. Dün ABD’de açıklanan ve
beklenenden kötü gelen verilerle ABD 10 yıllık faizlerinde son yükseliş sonrası
gerileme yaşandı. Bu sabah Japonya 10 yıllıklarında da benzer görünüm
var. Bu sabah Japonya Maliye Bakanı Aso’nun açıklamaları da ön plandaydı.
BOJ’un bono piyasasındaki hareketlere dikkat etmesi gerektiği ve Japonya’nın
tahvil faizlerindeki artışa hazır olmalı yönündeki ifadeleri dikkat çekiciydi.
Japonya Borsası şu saatlerde kar satışları ile ekside. Çin Borsası ise son iki
gündür etkili olan kar satışları sonrası bu sabah %1’e yakın artıda. Çin’de
Başbakan yardımcısı Lİ Keqiang’ın daha fazla teşvik adımlarının
olmayabileceğini ve çok fazla kamu harcamasının yeni bazı riskler
yaratabileceği yönündeki açıklamaları dikkat çekiciydi. Dün S&P 500
endeksinde ise 23 Nisan'dan sonra etkili olan ekonomiye duyarlı döngüsel
hisselerdeki güçlü performansın yavaşladığını not edelim. 23 Nisan’dan sonra
döngüsel/defansif rasyosunda zayıflama etkili. Bu doğrultuda dün S&P 500 endeksi
%0.51 oranında yükselirken beklenenden kötü yönde gelen verilere paralel
yükseliş defansif sektörler öncülüğündeydi.
Hatırlatmak
gerekirse beklenenden iyi yönde gelen Nisan ayı tarım dışı istihdam rakamının,
çıkış stratejisini tartışan FED’in varlık alım programında azaltma /durdurma
beklentilerini tekrar ön plana çıkardığı söylenebilinir. Benzer şekilde bu
hafta açıklanan perakende satışlar rakamının da %0.3 düşüş beklentisine karşı
Nisan ayında %0.1 artışa işaret etmesi ve detaylarda daha net sinyal veren oto
ve benzin hariç rakamlardaki beklenenden (%0.3) iyi yöndeki %0.6 artış da
bu yöndeydi ve büyümeye duyarlı sektörlere destek oldu. Her ne kadar dün
açıklanan ISM imalat için öncü göstergelerden biri olan bölgesel imalat
endekslerinden empire state endeksi beklenenin altında kalarak negatif sinyal
verse de istihdam alt endeksinde nispeten sınırlı orandaki düşüş dikkat
çekiciydi. Dolayısıyla dün açıklanan empire state ve sanayi üretimi rakamı
karışık sinyaller verse de, tarım dışı istihdamda olduğu gibi makro veriler
pozitif yönde sürprizler yaratmaya devam ederse, FED'in çıkış stratejisine
yönelik beklentilerin öne çekilebileceğini düşünmeye devam ediyoruz. Bu
doğrultuda bugün haftalık işsizlik maaşı başvurularından gelecek sinyaller
önemli olabilir, veri önceki haftalarda olduğu gibi (2008 sonrası en düşük
seviyeye gerilemişti) Mayısa ayına yönelik iyileşme sinyali vermeye devam
ederse istihdama yönelik pozitif beklentilere destek olabilir. Ayrıca bugün ISM
imalat için bir diğer öncü gösterge Phily FED endeksinden gelecek sinyaller de
izlenecek.
Büyük
resimde ise geçtiğimiz hafta WSJ’deki Hilsenrath’ın yazısının Bernanke'nin
konuşmasında "aşırı risk" alımına karşı dikkatli oldukları uyarısıyla
birlikte değerlendirildiğinde, FED'in piyasalara mesaj vermeye çalıştığı
yorumunu çıkarmak olası. Bu görünüm dolar endeksindeki güçlenme eğilimine
destek olabilir. FED’e yakınlığı ile bilinen Hilsenrath’ın varlık alımlarının
yavaşlatılması konulu yazısında FED’in çıkış stratejisi için hala zamanlamanın
tartışıldığını vurguladığına yönelik ifadeleri dikkate değerdi. Avrupa
tarafında ise Merkez Bankası ECB’nin KOBİ’lere kredi akışını kolaylaştıracak
yollar aradığı yönündeki beklentiler korunuyor. G7 toplantısında, resmi
açıklama yapılmamasına rağmen, Japon yeninin değer kaybetmesi sürecine yönelik
sert eleştirilerin olmaması da bizce oldukça önemli.
Yurtiçinde
ise bugün TCMB PPK kararı açıklanıyor. Son açıklanan veriler ve açıklamalara
paralel piyasadaki genel beklenti politika faizinde ve faiz koridorunda alt ve
üst bantta 25 baz indirim yönünde şekilleniyor. Bizim beklentimiz PPK’nın
farklı faizlerde farklı oranda indirime de gidebileceği yönünde. Örneğin
politika ve koridorun alt bandında 25 baz puan, üst bantta ise 50 baz
puan şeklinde olabilir. Son açıklanan verilere bakacak olursak Nisan ayı TÜFE
rakamı beklenenden iyi yönde gerçekleşmişti. TÜFE %0.42 artarken
(beklenti:%0.68) temelde gıda fiyatlarındaki %1.3’lük düşüşten kaynaklandı.
Özel kapsamlı göstergelerin hepsinde bir önceki aykı yıllık artışa nazaran yıllık
bazda düşüş görüldü. Ayrıca, TCMB TÜFE bazlı reel efektif kur endeksini Nisan
ayında 121.10 olarak açıkladı. Mart ayı rakamı ise 119.95’den 120.27’ye revize
edildi. Bu hafta açıklanan Nisan ayı Sanayi üretimi artışı ise beklentilerin
altındaydı. (gerçekleşen: %1.4 beklenti:%3.3 önceki: %4.3) Veri, TCMB'nin faiz
indirimi ihtimalini daha da arttırabilecek yöndeydi. Cari işlemler açığı ise
5.4 milyar dolar ile beklenenden sınırlı iyi yönde gerçekleşti. Reuters
anketine göre beklenti -5.9 milyar dolar seviyesindeydi.
Teknik
tarafta 90,200 direnç noktasının kırılmasıyla yeniden güç kazanan yükseliş
hareketinin, dün 91,500 zirve seviyesi üzerinde etkisini sürdürdüğünü
gözlemliyoruz. Böylece önce 92,500, ardından ise 95,000 seviyelerini hedefleyen
sürecin devam ettiğini düşünüyoruz. Şu aşamada gücünü koruyan alım eğilimi
kapsamında, 90,500 desteğini stop loss noktası olarak alıyor ve hareketi
yükseliş yönünde izlemeyi sürdürüyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder